Quantcast
Channel: Campaign Türkiye
Viewing all 14555 articles
Browse latest View live

Ezgi Yıldız Kefeli: “Baş kahramanımız çalışanlarımız”

$
0
0
Ezgi Yıldız Kefeli “Baş kahramanımız çalışanlarımız”

2017 yılında 50. yılını kutlayan Mercedes-Benz Türk’ün yıl dönümüne özel yaptığı çalışmaları ve çalışanların ön planda olduğu iletişim stratejisini Ezgi Yıldız Kefeli anlattı.

1967 yılından beri faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk için 2017 yılının ayrı bir önemi vardı. Marka, 2017 yılında 50. yılını kutlamak için kolları sıvadı ve kurumsal iletişim ekibiyle beraber yarım asra özel bir iletişim gerçekleştirdi. Ve sadece dışarıdaki paydaşlarına özel basın toplantılarıyla ya da etkinliklerle değil; çalışanlarıyla da gururla kutladıkları bir süreç geçirdi. 2008 yılından beri Mercedes-Benz Türk’te görev alan ve bir yıldır da kurumsal iletişim müdürlüğü görevini yürüten Ezgi Yıldız Kefeli ile bu özel süreci konuştuk.

Ezgi Yıldız Kefeli “Baş kahramanımız çalışanlarımız”
Ezgi Yıldız Kefeli

Kamer Yılmaz Öncelikle 50. yıl kutlamalarından ve bu kapsamda yapmış olduğunuz iletişimden bahsedelim…

Ezgi Yıldız Kefeli 50. yıl kampanyası çerçevesinde belli bir dönemi hedefledik. Şirketimizin öncelikli olarak Temmuz ayında büyük bir basın toplantısı organizasyonu vardı. Burada reklam, ilan çalışmaları hem ulusal hem sektörel yayınlarda ve televizyonlarda yerlerini aldı. 13 Temmuz tarihinde Davutpaşa’da, hikayemizin başladığı yerde basın toplantımızı gerçekleştirdik. Çünkü 1967 yılında Mercedes-Benz Türk ilk o lokasyonda otobüs üretmeye başladı. Orayı eski İstanbul sokaklarına dönüştürdük, fabrika alanımızı tamamen o şekilde giydirdik ve mimari yapısını o şekilde yeniden biçimlendirdik. Gelen misafirlerimiz kendilerini bundan 50 yıl öncesine gitmiş hissettiler. Bir zaman tüneli konsepti mevcuttu. Böyle bir girişten sonra müze konseptiyle o zamandan bu zamana üretilmiş araçların hepsi maketler şeklinde sergilendi. Ardından da 50. yıl reklam filmimizin ilk gösterimini yaptık. Pazarlama iletişimi departmanımızın liderliğinde videolu bir çalışma oldu.
Bizim için 13 Temmuz’daki basın toplantısı çok önemliydi; çünkü yurt dışından da yöneticilerimiz katılım gösterdiler. Onların katılması etkinliğin değerini çok önemli bir noktaya getirdi; çünkü onlar da sözcüydü.

Kamer Yılmaz Aynı zamanda bu süreçte bir de 50. Yılda 50 Startup isimli bir projeniz oldu.

Ezgi Yıldız Kefeli Evet, hatta bu projeyi de 13 Temmuz’da sonuçlandırdık, ilk üçe ödüllerini verdik. Bu proje, tamamen bizim kurumsal iletişim departmanı ve 50. yıl komitesi ile birlikte yıl boyunca sürpriz etkinlikler yaptık. İnsanlara gerçekten “Mercedes-Benz Türkiye yine yapacağını yapmış ve çok doğru bir işe imza atmış, güzel bir konuda öncü olmuş” dedirtelim istedik. Öncelikle partnerler oluşturduk çünkü bizim uzmanı olduğumuz bir alan değildi; hublarla çalıştık. StartersHub ve Impact Hub ve aynı zamanda Yaşama Dair Vakfı üçüncü bir partnerimiz oldu. Projeyi geliştirdik; bir mikrosite oluşturduk. Bu mikrosite üstünden başvuruları topladık. Türkiye’nin her yerinden; toplam 58 ilden, 680 başvuru aldık. Jüri üyeleri arasında şirketimizin AR-GE direktörü, IT direktörü ve CEO’muz yer aldılar. İki tane basın mensubumuz vardı; Hürriyet’ten Teknoloji Editörü Ahmet Can Şit ile Sabah’tan yine Teknoloji Editörü Timur Sırt. Böylece her farklı gruptan ve paydaştan kişilerle bu projeler değerlendirilmiş oldu. İlk olarak bu 680 başvurudan ilk 100’ü seçtik. Sadece onları desteklemekle kalmayalım, geliştirelim de istedik. Bu yüzden Türkiye’nin dört bir yanından gelen 100 girişimciyi İstanbul’a davet ettik; onlara bir günlük eğitim verdik. Bu eğitimin sonunda da kendilerinden hazırlamış oldukları projeleri bir video ile yeniden sunmalarını istedik. Sonucunda da 100 projeden 50 tanesini seçtik. Ardından ilk 10’u belirledik ve sonunda üç projeyi belirleyip ödüllerini verdik. İlk üç toplamda 50’şer bin liralık ödül aldı.

Kamer Yılmaz Bu esnada hangi ajanslarla çalıştınız?

Ezgi Yıldız Kefeli İz İletişim bizim iletişim ajansımız, onlarla birlikte çalıştık. Reklam filminin oluşturulması için de BBDO ile çalıştık. Bizim farklı ürün grupları için farklı sosyal medya ajanslarımız var. Onlar bize destek oldular. Limonsocial bunlardan bir tanesi.

Kamer Yılmaz Peki Mercedes-Benz Türk’ün globalde ayrıştırıcı özellikleri neler?

Ezgi Yıldız Kefeli Mercedes-Benz Türk’ü globalden ayrıştıran en büyük özelliği çalışanlarıdır. Çünkü Türk çalışkanlığı, özverisi, tutkusu bir başka. O gururu çalışanların yüzünde görebiliyorsunuz. Mesai saati bittiği anda kimse işini bırakıp gitmez; önce çalışma alanını toparlar, yarınki planını yapar. Bu tamamen içten gelen bir özelliktir. Bunu çalışanlarımızın yapıyor olması bizleri gerçekten mutlu ediyor. Bu sahiplenmeyi, bu bağlılığı ve performansı başka bir ülkede çok kolay bulamayacağımızı düşünüyorum.

Kamer Yılmaz Sanırım 50. yıla özel kutlamalarda iç müşteri de unutulmamış…

Ezgi Yıldız Kefeli Tabii ki her işimizi dışarıya duyurmak değildi amacımız, aslında bütün bu seneyi gururla kutlamaktı. Ve hikayenin baş kahramanları çalışanlarımızdı dolayısıyla onları atlayamazdık. Şirket içinde de çok fazla kutlama oldu; bunların içinde küçük küçük sürpriz hediyeler de vardı, etkinlikler de. “50. Yılda 50 Etkinlik”ti içerideki projemizin adı. Etkinliklere gelecek olursak; ilk başta bir çalışan videosu oluşturduk. Bizim 50. yıla damgasını vuracak bir şarkımız olsun istedik. Senden Başka şarkısının sözlerini uyarladık ve tamamen Mercedes-Benz Türk’e özel bir şarkı oluşturduk. Burada tamamen mavi yakalı ve beyaz yakalı çalışanlarımız oldu. Ocak ayında bunu tamamladıktan sonra Şubat ayında da şirketin resmi kuruluş günü olan 8 Şubat 1967’nin tam yıl dönümünde üç farklı lokasyonda 6500 kişi ile; bir kısmı İstanbul’da genel müdürlükte, bir kısmı Hoşdere’de ve bir de Aksaray’da olmak üzere aynı anda canlı yayın bağlantısı ile pasta kesimi gerçekleştirdik. 1 Mayıs tarihinde rotasyon etkinliği gerçekleştirdik. Bu da 50. yılımıza özel bir etkinlikti. Mavi yakalı çalışanlarımızla beyaz yakalı çalışanlarımız yer değiştirdiler. Masa başında çalışan bir arkadaşımız o gün tulumlarını giydi üretimde çalıştı, üretimden gelen arkadaşlarımız da masa başına oturup toplantılara katıldılar. Farklı bir deneyim oldu herkes için.

Ustalara Saygı Kuşağı diye bir etkinliğimiz oldu; eskiden şirketimizde çalışmış, çok büyük faydaları olmuş yöneticileri, çalışanları davet ettik; onlar deneyimlerini, maceralarını anlattılar. Yine basın toplantısını yaptığımız gün bir çekilişle sadece mavi yakalı çalışanlarımız içinden 50 isim belirlendi ve Stuttgart’a genel merkezimize götürdük. Bu tesisleri gezdirdik; çoğu ilk defa uçağa binmişti, ilk defa yurt dışına çıkıyordu. Keyifli ve çok heyecanlıydı onlar için de. Bir de kitap projemiz vardı; bütün şirketin yarım asırlık tarihini çalışanların ve bütün paydaşların ağzından dinledik. Röportajlardan oluşan bir derleme oldu. “Benzersiz 50 Sene” isimli kitabı bütün çalışanlarımıza, bayilerimize, aklınıza gelebilecek farklı noktalardaki bütün paydaşlarımıza dağıttık.
Onun haricinde bahsetmiş olduğumuz büyük basın toplantısına 6500 çalışanımızı götüremedik maalesef. Ama onlar için bir VR çekim gerçekleştirdik.

Biz her zaman deneyimle insanların bir işi daha çok sahiplendiklerini, duygusal olarak bağlandıklarını düşünüyoruz. Onların o işin içine çekebilmemiz için deneyim yaşatmamız şarttı; biz de bütün planlarımızı yaparken merkezimize bunu aldık.

Kamer Yılmaz Aslında ciddi anlamda kurumsal kimliğe de bağlılık oluşmuş olmalı bütün bu faaliyetler sayesinde.

Ezgi Yıldız Kefeli İnsan kaynakları departmanımızın bu konuda yürüttüğü çok yoğun çalışmalar ve araştırmalar oluyor. Ama bunun yanında çalışanlarımıza değer veriyoruz ve onlara değer verdiğimizi hissettirmeye çalışıyoruz. Hikayemizin gerçek kahramanları dediğimiz için zaten bütün sene boyunca etkinlikler serimiz oldu. “Siz bizim için değerlisiniz, iyi ki varsınız. Siz olduğunuz için bugün biz buradayız” mesajını verebilmek bence çok özel ve eşsiz bir şey. O bağlılığı ve aile ortamını deneyimleyen kişi de o ortamdan çıkmamak için elinden geleni yapıyor.

Kamer Yılmaz 2018 yılı için hedefleriniz neler?

Ezgi Yıldız Kefeli 2018 bizim için 50. yıldan sonra daha çok stratejimize odaklanacağımız yoğun bir yıl olacak. 50. yıl çok gurur verici, heyecanlı geçen bir yıl olsa da ister istemez yoğun da bir yıldı. Şimdi stratejimize odaklanıp onları hayata geçirmek için planlama yapabileceğimiz bir yıl başlıyor. Hem kurumsal anlamda vermek istediğimiz mesajlar hem de ürünlerimizin iletişimi için çalışacağımız yoğun bir yıl olacak. Startup projemizin devam etmesi heyecan verici. Diğer sosyal sorumluluk projelerimizin iletişimini de ön plana çıkaracağız.

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Ocak 2018 sayısında yayımlandı.

 

The post Ezgi Yıldız Kefeli: “Baş kahramanımız çalışanlarımız” appeared first on Campaign Türkiye.


Ufak Tefek Cinayetler’e DİMES dokunuşu

$
0
0

“Hayata Başka Bak!” felsefesi ile, bu kez de tüketicilerin karşısına beklenmedik bir anda çıkmayı hedefleyen DİMES, Ufak Tefek Cinayetler dizisiyle gerçekleştirdiği içerik iş birliğini, gerçek zamanlı sosyal medya entegrasyonu ile zenginleştirdi.

Marka, Twitter ve Instagram üzerinden dizi ve meyve suyu ile ilgili konuşmalara dahil oldu ve kampanya sonrasında; DİMES ile ilgili sosyal medyadaki ileti sayısı bir önceki 24 saate kıyasla 16 katına çıkarken, paylaşım yapan kullanıcı sayısı 31 katına çıktı.

DİMES Twitter hesabında, #ufaktefekcinayetler ve #kapışma hastagleriyle “dizide hangi kahvaltıdan bahsedildi” konulu bir anket yapıldı. İlk bir saatte 10 bin kişinin yanıtladığı ankete, 12 saat içerisinde 15 binden fazla yanıt geldi. Marka, anketi “Anne Kahvaltısı” olarak yanıtlayanlar arasından şanslı takipçilerini sıkma portakal dolu bir sürprizle ödüllendirecek. Anket, 500’e yakın beğeni aldı.

Instagram hesabı üzerinden de, marka sloganı “Hayata Başka Bak!” ile oluşturduğu ‘hikaye’ ile ilerledi ve bu sefer #hayatabaskabak hashtag’iyle dizide hangi kahvaltıdan bahsedildiğini sordu. Bunun üzerine Instagram’da anket sonucunu paylaşan 250 içerik yayınlandı ve içecek markası, kısa sürede 200 yeni takipçi kazandı.

TV programlarının sosyal medyada etkileşimini ölçümleyen Somera’nın verilerine göre, olumlu paylaşımların oranı yüzde 89 olarak gerçekleşirken, kampanya hedefleri doğrultusunda içerik üreten kullanıcıların %43’ü 25-34 yaş aralığında olduğu belirlendi.

 

 

The post Ufak Tefek Cinayetler’e DİMES dokunuşu appeared first on Campaign Türkiye.

2018’in altı trendi

$
0
0
2018’in altı trendi

Önümüzdeki yıl tüketiciler markalardan neler bekleyecek ve sorunları çözmek için hangi teknolojik gelişmeleri bilmeleri gerekecek? Iris’in yenilikçi başkanı David Caygill anlatıyor.

2018’in altı trendi

Teknoloji, insanların markalarla etkileşim biçimini ve bir süre sonra da beklentilerini değiştiriyor. Bir markanın, sürecini iyileştirmesi daha kesintisiz ve pürüzsüz hale getirmesi iletişim sürecinin bulunduğu döngüyü de daha geliştirmesi demek. Tüketicilerin, yani bizlerin taleplerini karşılamaya çalışan marka bu döngü içerisinde zaman zaman aksiliklerle de karşılaşabiliyor. Bu yıl örneğine rastladığımız verilerin sızdırılması ya da etik açıdan yaşadığı talihsiz krizler iletişim için verdiği uğraşları tersine çevirip tüketicinin kendisinden korkmasına ve çekmesine de neden olabiliyor.

Bu yüzden hem tüketiciyle iletişimini güçlendirmeye hem de olası olumsuz durumlardan korunmaya çalışan markalar için teknolojinin yardımcı olabileceği 6 öneriyi sıralamak isterim.

1) Benimle konuş

İnsanlar bir makine ile konuşma fikrine alıştıkça çekişme süreceğe benziyor. Çünkü bir arayüz olarak ses adeta bir yükseliş yaşıyor. Tahminlere göre 2021 yılına kadar 1.8 milyar sesli dijital asistanın kullanılması bekleniyor. Haliyle tüketici bile sesli asistanları tercih ederken teknoloji devleri de bu büyük savaşın içinde olacaklardır. Alexa, Google Assist ve Siri’ye baktığımız zaman her şey onlar için gayet iyi gitti. Özellikle Pixel Buds ve AirPod gibi kablosuz kulaklıkların çıkmasıyla zahmetsizce bağlantı kurabilen kullanıcılar sesli asistanları daha çok kullanmaya başladılar. Hatta ilerleyen günlerde AI teknolojisine alışan kullanıcının bu teknoloji ve uzantılarına olan bağımlılığına oldukça şaşıracaksınız. Markalar da yeni algoritma savaşlarına girmek zorunda kalacak.

2) Beni tanı ve ne istediğimi bil

Tüketiciler artık jenerik gelen mesajları kabul etmeyecek. Bu durum kişiselleşmenin bu kadar yaygınlaştığı dünyamızda kendini hissettirmeye başladı bile. Artık onlar için anlamlı olan, onlara özel mesajlar kıymetli. Amazon bu konuda kişisel mağazalar sunarak birkaç adım önde olmayı başamıştı. 2 milyonu aşkın kullanıcı yolculuğu edinilen tecrübeleri kullanmak için Qubitclaim etkinleştirildi. Yine AI alanında pek çok gelişme göreceğiz ama bunun uzantısı olarak çok daha kişiselleşmiş dünyalar ve bu dünyalara uygun mesajlar olacak.

2018’in altı trendi
3) Daha hızlı olmak istiyorum

En korkunç kaynaklarımızdan biri zaman olsa gerek. İnsanlığın yine bu ucu bucağı olmayan kavramı yakalama çabasını göreceğiz. Ortalama bir insan ömründe iş hayatı, iş ve ev arasında geçen zaman gibi kısımlar çıkarıldığından ebeveynlerin çocuklarıyla vakit geçirebilmesi için 34 dakikaları kalıyor. 2018 yılında tüketicilerin bu zamanı kazanmasında yardımcı olacak markalar kazanacak diyebiliriz. Facebook’un IQ ekibi, yaptıkları araştırmaların sonunda mobil cihazların, zaman algısını değiştirdiğini keşfetti. Araştırmaya katılanların mobil ve masaüstü cihazlarında eşit uzunlukta iki video gösterildi ve denekler mobil cihazlarda izledikleri içeriğin % 30 daha kısa olacağını tahmin etti. Bu etki, mobil reklamla etkileşimin ve mobil cihazda bir satın alma işleminin % 13 daha hızlı olmasını sağlayabileceği gibi satın alma yolculuğunu doğrudan etkileyecektir.

4) Benden iyi bak

Yaşadığımız ortamları korumanın, daha rahat hissetmenin önemi de artmaya devam edecek. Akıllı kilitler, ısınma, güvenlik kullanılmaya ve bu konuda teknolojilerin gelişmesi devam edecek. IoT ile kendine daha iyi bakmak isteyen kişilere sağlanan imkanlar hızla boyut değiştirecek. IBM, bir ışık açık olduğunda bunu haber veren sistemlerle çalışıyor, biliyorum. Gartner, IoT ve akıllı ev cihazlarına olan talebin artmasını, bu tür hizmetlerle ilgili toplam harcamaların 2 trilyona ulaşacağını öngörüyor. Bu tip hizmetleri sunan markalar da öne çıkacaklar.

2018’in altı trendi
5) Bana saygılı ol

Spam mesajlar, sahte hesaplar tüketicilerin kaçındığı konulardan biri. Artık tüketici de bu tip konularda verilerini kimlerin korumadığını, kimlerin bu verileri kullandığını araştırma konusunda çok daha bilinçli. Özellikle bu yıl ortaya çıkan çeşitli güvenlik açıkları ve bunların hepsinin medya ile ortaya çıkması tüketicilerin korunma mekanizmalarını daha fazla geliştirmelerine neden olacak. Kişisel veri ekonomisi gelişirken müşteriler hakkında veri toplama, kullanma ve kullanma biçimini en üst düzeye çıkarmak bir fırsat olarak karşımıza çıkacak.

6) İyi ol

Sosyal amaçlı veya sürdürülebilirlik tüketicinin marka seçerken önem verdiği hususlardan biri olacak. Y jenerasyonunun yüzde 72’si ve Z jenerasyonunun yüzde 73’ü sürdürülebilirliğe önem veren markalara para ödeyeceklerini belirtiyor.

İyi olmak iyi iş demektir. Unilever, Ben & Jerry ve Dove gibi “sürdürülebilir yaşam” markalarının 2016’da işin geri kalanından yüzde 50 daha hızlı büyüdüğünü unutmamak gerekiyor. Aynı şekilde, teknoloji markaları için de bu durum geçerli; stratejilerinde kendine özgü noktalar barındıranlar ve anlamlı işler ortaya koyanlar tüketicinin bilinçli isteklerine yanıt vermeyi başarabilecekler.

İnsanların ihtiyaçlarına, davranışlarına, hırslarına, korkularına ve arzularına yaklaşarak hayatlarında daha anlamlı bir rol oynayabilirsiniz. Onlar için işe yarayan teknolojiler, ürünler sunanlar bu yılın kazananları olacak.

2018’in altı trendiDavid Caygill
Iris İnovasyon Grup Başkanı

The post 2018’in altı trendi appeared first on Campaign Türkiye.

​Havas Creative Group’ta yeni yapılanma

$
0
0

Havas Creative Group Türkiye, yeni yıla yeni yapılanmayla giriyor. Havas Group’un Türkiye’deki tüm yaratıcı ajansları, tek bir grup çatısı ve ortak bir üst yönetim altında toplanıyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birbirinden bağımsız olarak yönetilecek olan Havas Istanbul, Project House, Engage ve Havas Health ajanslarından oluşan yaratıcı grubun Türkiye’deki ülke stratejisini belirleyecek olan yönetim kurulunda Grup CEO görevini Serhat Akkılıç, Chief Growth Officer görevini Cüneyt Devrim, Chief Integration Officer görevini Ceren Çubukçu, Chief Creative Officer görevini ise Ergin Binyıldız üstlenecek. Yeni yönetimde Oldaş Pınar, tüm kreatif ajanslar için Ülke CFO’su olarak görevine devam edecek.

2017 yılında Project House’daki hisse satışının ardından yürüttüğü CEO’luk görevinden 2018 itibarıyla Havas grubunun Türkiye’deki tüm kreatif ajanslarından sorumlu Grup CEO’luğuna getirilen Serhat Akkılıç, Havas bünyesindeki yaratıcı ajansların Türkiye sorumluluğu ile beraber yaratıcı grubun stratejik olarak genişlemesi için görev yapacak.

Havas yaratıcı bölümünün Türkiye’deki stratejik operasyonlarının eşgüdüm ve global stratejilerle uyumlu yürütülmesi amacıyla yapılan bu yeniden yapılanmada en büyük değişim de Havas Istanbul’da oluyor. 2017’de ortakları ile beraber Project House’daki hisselerini satarak HAVAS grubunda üst düzey yönetime dahil olan Cüneyt Devrim’in CEO’luğunu üstleneceği HAVAS Istanbul, dönüşüm geçirerek çizgiüstü ve dijital başta olmak üzere tüm mecralarda çözüm sunan bir tam hizmet ajansı haline geliyor. Yaratıcı gruptaki diğer ajanslar ise markalarına bugüne kadar olduğu gibi kendi odaklarını koruyarak hizmet vermeyi sürdürecekler.

Ancak hepsi için ortak hedef, iş anlayışındaki yenilikle merkezinde teknolojinin, yaratıcılığın ve stratejinin olduğu, hiyerarşinin azaldığı bir ortamda, akışkan ve esnek bir iş modelini hayata geçirmek, tüm markalar için tanımların ötesi ve kalıpların dışında projeler yaratmak. Yeni yapılanmada tüm yaratıcı grup ajanslarından sorumlu Chief Creative Officer olan Ergin Binyıldız, bu göreviyle beraber Havas’ın Avrupa’daki yaratıcı konsey üyeliğini de yürütmeye devam edecek. Grup seviyesindeki entegrasyondan sorumlu olan Ceren Çubukçu ise sektördeki konvansiyonel ve dijital reklam deneyimini bir potada eriterek Havas bünyesindeki yaratıcı ajansların tüm müşterilerine disiplinlerarası hizmet vermesi için çalışacak. Tüm dünyada izlenen global strateji ışığında Türkiye’de de dijital-kreatif-medya birlikteliğini ve entegre operasyonlarını büyütmek hedefi ile hareket edecek Havas Creative Group yönetimi, yeni yılda da kardeş şirketi olan Havas Medya ile olan verimli iş birliğini ilerleterek devam ettirecek.

 

The post ​Havas Creative Group’ta yeni yapılanma appeared first on Campaign Türkiye.

Ford, karanlığı göklere çıkarıyor

$
0
0
GTB London ajansının imzasını taşıyan "Black" adındaki yeni reklamda Ford, karanlığı göklere çıkarıyor.

GTB London ajansının imzasını taşıyan “100 Days of Dark” adındaki yeni reklamda Ford, karanlığı göklere çıkarıyor.

Filmin çekimleri dünyanın en sıra dışı yerlerinden biri olan Kuzey Buz Denizi’nde Norveç’e bağlı takımadalardan biri Longyearbyen’de gerçekleşti. Kuzey Kutbu’ndaki uzun gecelerde hayatın ne kadar zor ve çetin olabileceğini anlatan film, karanlığa ve karanlık olan her şeye dikkat çekiyor. Hayatın bu kadar zorlu ve tehlikeli olduğu bir yerde Ford, yeni Ranger Black Edition model otomobilinin dayanıklığını kanıtlamayı amaçlıyor.

RSA Films’ten Toby Dye tarafından yönetilen filmi aşağıda izleyebilirsiniz.

Künye
Reklamveren Ford
Ajans GTB London
CCO Julian Watt
Yönetici Kreatif Direktör Lazaros Nikiforidis
Yardımcı Kreatif Direktör Marcos Almirante
Jr. Metin Yazarı Alexander Smith
Jr. Art Direktör Louise Shaw
Yapım Şirketi RSA Films
Yönetmen Toby Dye
Görüntü Yönetmeni Jasper Spanning

The post Ford, karanlığı göklere çıkarıyor appeared first on Campaign Türkiye.

Bu kez başrol kadın Colonel Sanders’ın

$
0
0

KFC’nin yıllardır görmeye alıştığımız ikonik karakterinde değişikliğe gidildi ve bu kez başrol kadın Colonel Sanders’ın oldu.

Bu kez başrol kadın Colonel Sanders’ın

Markanın ‘Smoky Mountain BBQ’ ürünü için hazırladığı yeni reklam filminde ilk kez kadın Colonel Sanders yer aldı. Amerikalı Country müzik ikonlarından olan Reba McEntire, bir ilke imza atarak Colonel Sanders’a hayat verdi. Markanın ikonik karakteri daha önce Rob Lowe, Ray Liotta ve Billy Zane gibi isimler tarafından canlandırılmıştı.

Bu kez başrol kadın Colonel Sanders’ın

Kentucky Fried Chicken’ın değerlerini somut hale getirecek birini arıyorduk. Durum böyle olunca girişimci ruhuyla arayışa geçiyorsunuz. Bizim Colonel’ımız her şeyden öte iyi bir şov insanı olmalıydı” diyen KFC’nin CMO’su Andrea Zahumensky rol için neden Reba McEntire’ı seçtiklerini de bu şekilde açıklıyor.

Reba McEntire, kadın Colonel Sanders’ın yüzü olmasının yanında reklam filminde güncel haliyle de seyirciler arasındaki yerini alıyor.

The post Bu kez başrol kadın Colonel Sanders’ın appeared first on Campaign Türkiye.

Perakendeciler için 2018 rehberi

$
0
0
Perakendeciler için 2018 rehberi

Tüketici ve perakende yatırım uzmanı True’dan Matt Truman, perakende sektörünün 2018’den neler bekleyebileceğine ışık tutuyor.

Perakendeciler için 2018 rehberi
Ana savaş alanı data olacak

Kişiselleştirme alanında başarılı olmak isteyen işletmelerin, datayı tutma ve etkili kullanma konusunda da başarılı olmaları gerekiyor. İngiltere’de bu yıl Mayıs ayında gelecek Veri Koruma Yönergesi ile müşteri datasının alınması, depolanması, işlenmesi ve kullanılması konusu, yılın ilk dönemine hükmedecek. Bu da, daha esnek perakendeciler için veri problemine daha yeni ve inovatif yoldan yaklaşma fırsatı yaratacak.

Criteo gibi, e-ticaret işletmelerinin erişebildiği alışveriş verisinin büyük kısmı için optimize edilmiş, makine öğrenimi teknolojileri tarafından güçlendirilmiş açık çevre ürünleri, küçük işletmelerin müşterilerinin daha tamamlanmış bir resmini yaratarak onların ihtiyaçlarına cevap vermeleri, şirketlerin farklılaşmalarına yardım etmesi ve dev perakendecilerle yarışabilmesini sağlamak üzere kendi aralarında anonim datalar paylaşmalarını mümkün kılıyor.

 

Oyunlaştırma sadakatin ötesinde gelişecek

Yeni bir konsept olmamakla beraber, oyunlaştırmanın birçok pazarlama karışımında rol oynayacaklar. Rekabetçilik ve ödülle motive olmak insanın doğasında var. Oyunlaştırma da dijitalde durma süresini artıracak, pazarlamacıların alışverişi bir oyuna dönüştürmelerine fırsat verecek, markaların müşterileriyle bağlanmalarına yardımcı olacak, sadakati öne çıkaracak ve satışları destekleyecek.

Sadakat şemaları perakendede geleneksel bir oyunlaştırma kullanımı olsa da VR ve AR gibi araçlar, perakendecilere yeni fırsat kapıları açarak yeni ve gitmekte olan müşterilerin mağazaya gelmelerini sağlayacak.

Perakendeciler için 2018 rehberi

Zemini sarsan dijital perakendeciler

Geleneksel perakendecilerin online modellere geçiş yapması gibi, dijital öncelikli işletmeler ile bunun tam tersinin olduğu da söylenebilir. Mobilya gibi bazı kategorilerde, geleneksel çevrimdışı perakendeciler Sofa.com, Made.com ve Cotswold Company gibiler tarafından yerle bir edildi. Bu işletmeler artık kendilerini dönüştürdüler ve “dokun ve hisset” deneyimi yaratmak üzere mağazalar açtılar. Müşterilerin geleneksel olarak denemeden satın alma konusunda ketum oldukları yerlerde bu konu, “çok pahalı” ürünler ile de özellikle önemli. Yine de, geniş bir satış mağazası ihtiyacı olmadan, genel maliyetler düşük tutulabilir ve ürün hatları müşteri isteklerine bakılarak, daha hızlı bir şekilde güncellenebilir.

 

Son kilometreler…

Mini dağıtım hub’larının sayılarının arttığını göreceğiz. Bu da özellikle de metropol bölgelerde, tekliflerini farklılaştırmak isteyen mağazaların sunduğu dağıtım sistemleri olacak. Bu yılın başlarında Amazon tarafından satın alınan Amerika’daki Whole Foods, bu trendin öncülerinden biri oldu. Amazon’un mini dağıtım merkezleri, kilit bölgelerde çevreye yerleştirildi.

Sonuç olarak, kentsel mini dağıtım merkezlerinin büyümesi de drone’la ulaştırmanın önünü açacaktır. 2018 belki de otonom araçlarla ulaştırma çağının şafağının ilk yılı olabilir.

 

Ses daha da yükselecek

Dünyanın en büyük şirketlerinden dördü olan Google, Apple, Amazon ve Microsoft’un kendi ses destekli teknolojilerini ev ürünlerinin içinde sunması ile, çok daha fazla ürünün bu özellikle donatılmasını ve çok daha fazla evde yer almasını bekleyebiliriz.

Amazon Echo, 2016 Noeli’nin sürpriz hediyesi sayılmıştı. Eğlenceliydi, çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de kullanışlıydı ve oldukça da sezgisel bir arayüzü vardı.

Sesli asistanlarla daha fazla vakit harcandıkça ve daha fazla marka ürünlerinin içine ses teknolojisi entegre ettikçe müşteriler de onu kullanmayı giderek daha pratik bulmaya başlıyor.

Olmasını öngördüğümüz şey, giderek daha fazla insanın ister buzdolaplarındaki asistana biten sütün, isterlerse de TV izlerken gördükleri ve canlarının istediği bir şeyin sesli komutla sipariş vermeye başlayacağı…

Perakendeciler için 2018 rehberi

Daha fazla blockchain

2017’de, dijital para değerinin yükselişe geçmesiyle, kripto paraların kullanımda bir patlama görüldü. Algılanan değerinin spekülatif doğasının bir parçası olarak düşüş yaşasa da Bitcoin, dijital para birimini destekleyen blockchain’in kuvvet, gizlilik ve saydamlık sağladığını kanıtladı.

Sonuç olarak, 2018’de blockhain’in diğer aplikasyonlar tarafından da benimseneceğini göreceğiz. Perakende özelinde blockchain, tedarik zinciri ve müşteri yolculuğunun çoklu elementlerini dönüştürecek faaliyet alanına sahip.

 

Pazarlamada daha mükemmel kişiselleştirme

2018’de olup büyüyecek olan trendlerden biri olan kişiselleştirme, daha büyük bir patlama için yeterince olgun. Farklılaşma ihtiyacı, pazarlama araçları ve datanın yönettiği bilgi yoluyla pazarlamacıların her bir müşteriyi tamamen anlamasını sağlayacak.

Kişiselleştirmenin faydaları yükselen trafikte, sohbette, bağlılıkta ve – sonuç olarak – müşteri ömrü değerinde görülecek.

Pazarda, şirketlerin bağlamsal, süper-kişileştirilmiş içerik ve sürtünmesiz, eğlenceli deneyim sağlama yoluyla hedef kitleleriyle bağlanmaları için yardımcı olacak çok sayıda inovatif yazılım platformu mevcut.

 

Ürün geliştirmeyi blogger’ların eline bırakmak

Eğer 2017 influencer’ların yılı ise, 2018 de influencer modelinin tamamen değiştiğini göreceğimiz yıl olacak.

“Blogger inkübatörleri” konusunda Çin’de kayda değer bir büyüme var. Bu da dikkatlice kazanılmış hedef kitleye uyacak ürünler yaratmadan önce, kendi pazarlama kanalını ve blogger hayran temelini yaratan e-ticaret şirketleri sayesinde oldu.

 

Dönüşümsel girişimler

Kendi teklifleri içinde boşluklar bulan “geleneksel” pazarlamacılar, çoklu kanallarda perakendecilerle rekabet etmelerine engel olan bu boşlukları doldurmak için arayışlarına devam edecekler.

True’nun Live Network’ü, endüstrinin geleceğini temsil eden inovatif ve yeni işlerle; iş birliği, benimseme ve yatırıma odaklı bakış açısıyla, perakendenin devlerini bir araya getiriyor. Sonuç olarak biz de, geleneksel perakendecilerin farklılaşmak ve ilgili kalmak adına dijital öncelikli yatırımları nasıl yaptıklarını ilk elden görmüş oluyoruz.

Perakendeciler için 2018 rehberiMatt Truman
True Kurucu Ortak ve CEO’su

The post Perakendeciler için 2018 rehberi appeared first on Campaign Türkiye.

Tahincioğlu’ndan All-Star için özel kampanya

$
0
0
Tahincioğlu'ndan All-Star için özel kampanya

Tahincioğlu Gayrimenkul, Pazar günü finali oynanan All-Star kampanyasının bir ayağı olarak Smaç yarışmalarında daha önce denenmemiş bir kampanyayı hayata geçirdi. Smaç yarışmasının şampiyonu Onuralp Bitim’in ilk smacı kendisinin gözlerinden canlı olarak Tahincioğlu Gayrimenkul Facebook hesabından takipçileriyle paylaşıldı.

Projeyi hayata geçirmek için livestream yayın yapan özel bir kamerayı smaç esnasında sporcunun kafasına sağlığını tehdit etmeden yerleştirebilmek için özel endüstriyel tasarım bir kask hazırlandı. Canlı yayın sırasında kaliteli görüntünün kesintiye uğramadan elde edilebilmesi için gerekli internet hızına etkinlik boyunca ulaşabilmek adına Sinan Erdem’in IT ekibiyle bir hafta boyunca teknik testler yapıldı. Sporcuyla bir hafta boyunca idmanlarda kask ile birlikte smaç denemeleri yaptırıldı. Ve bütün bu çalışmalar sonucunda ilk kez bir marka, bir smaç şampiyonasında basketbolcunun görüş açısından o anki smaç heyecanını kendi Facebook hesabından verme şansı buldu.

Onuralp Bitim’in gözünden yapılan yayının görüntüleri sosyal medya üzerinde 129.500 defa izlendi. Tahincioğlu, Smaç Kralı’nı aradığı reklam filmini de geçtiğimiz günlerde yayınlamıştı.

Künye:

Reklamveren Tahincioğlu Gayrimenkul
Dijital Ajans Rhino Runner
Prodüksiyon Rhino Runner
Proje Koordinatörü Ferhat Mısırlı
Yönetmen Kutay Soysal
Endüstriyel Tasarım Kutay Soysal
Metin Yazarı Baran Karakuş
Yönetmen Asistanı Emre Günay
Video Prodüksiyon Yunus Ceyhan, Ekrem Edalı
Sosyal Medya Göktül Bilirgen
Tedarik Müdürü Ahmet Kantar

 

The post Tahincioğlu’ndan All-Star için özel kampanya appeared first on Campaign Türkiye.


DataWise: Türkiye’de medya tüketim trendleri

$
0
0
DataWise Türkiye’de medya tüketim trendleri

DataWise, Campaign Türkiye için 2016 – 2017 tüketim trendlerini, teknoloji ile beraber bu trendlerin nasıl şekil aldığını değerlendiriyor.

DataWise Türkiye’de medya tüketim trendleri

Publicis One A&I (Analytics&Insights) birimi DataWise tarafından TGI (Target Group Index) 2016-2017 Autumn verileri ile özel olarak hazırlanan bu çalışmada; Türkiye’de geleneksel ve dijital medya kullanımı ile teknolojik cihaz sahipliğinin 2016-2017 yılları arasındaki değişimi değerlendiriliyor. Ayrıca cihaz sahiplerinin ve medya tüketicilerinin demografik profili ele alınıyor. TGI Araştırması, Türkiye’de her yıl 20 bin ve üzeri yerleşim birimlerinde yaşayan 15 yaş üzeri 15.000 farklı katılımcı ile gerçekleştirilerek, yaklaşık 55 milyon kişiyi temsil ediyor ve demografik profil, ürün-hizmet kullanımı, mecra tüketimi ve yaşam biçimleri hakkında veriler sunuyor.

Geleneksel mecraların penetrasyonları düşüyor

TGI 2016-2017 Autumn datalarına göre, Türkiye’de TV, hala erişimi en yüksek mecra olarak ilk sırada yer alıyor olsa da bir önceki seneye göre düşüş gösteriyor. Günde en az 1 saat TV izlediğini belirten 15 yaş üzeri kişilerin oranı 2016 yılında %82 iken bu oran, 2017’de %73’e düşüyor. 2016 yılı ile kıyaslandığında kullanımında oransal olarak en çok düşüş gözüken mecralar ise radyo ve dergi olarak sıralanıyor. Buna göre 2016 yılında kişilerin %12’si günde en az 1 saat radyo dinlediğini belirtirken, 2017 yılında bu oran %10’a gerilemiş görünüyor. Haftada en az 1 defa gazete okuduğunu belirtenlerin oranı da bir önceki seneye göre %7 azalarak, %42’den %39’a düşmüş olarak ortaya çıkıyor. Tüm geleneksel mecraların tüketimi azalırken, sinemanın aynı şekilde devam ediyor olması dikkat çekiyor. Ayda en az 1 defa sinemaya gidenlerin oranı %9 olarak geçen seneye göre stabil kalmış görünüyor.

Akıllı telefonlularda artış var

TGI 2016-2017 Autumn datalarına göre, Türkiye’de 2016 yılında akıllı telefon sahibi olduğunu belirtenlerin oranı %53 iken, bu oran 2017 yılında %18 artış göstererek %63’e çıkıyor. Akıllı telefonlar, geçen yıl ile kıyaslandığında sahipliğinde en büyük değişimi gösteren cihazlar oluyor. Bilgisayar sahipliğine bakıldığı zaman ise, masaüstü bilgisayar sahipliğinin geçen seneye göre sabit kaldığı görülürken, yine geçtiğimiz seneye göre dizüstü bilgisayarlarda bir düşüş göze çarpıyor.
Evrildiğimiz bu mobilize hayat tarzına bağlı olarak masaüstü cihaz sahipliğinde daha önceki yıllardaki düşüş belirgin olarak dikkat çekerken, artık bu düşüşe dizüstü cihazların da katılmış olduğunu görüyoruz.

Türkiye’nin medya tüketim profili

2015 yılında Türkiye’de geleneksel mecra kullanıcılarının profilleri incelendiğinde erişimi en yüksek mecra olan TV tüketiminde cinsiyet, yaş ve SES grubu bazında Türkiye ortalamasına göre belirginleşen farklılıklar ortaya çıkmıyor. Gazete tüketimine bakıldığında ise erkeklerin ve 25-34 ile daha ileri yaş grubu olan 45-54 yaş grubunun Türkiye ortalaması üzerinde gazete okuduğu görülüyor. Ayrıca gazetede SES grubu bazında AB ses grubu öne çıkıyor. Açıkhava, radyo ve sinema erkeklerin belirgin olarak farklılaştığı diğer mecralar olarak ortaya çıkarken, kadınlar ise dergide ön plana çıkıyor. Ayrıca dergi ve sinema Türkiye ortalamasına göre en genç profile sahip mecralar olarak görülüyor.

Akıllı telefonlarda gençler ön plana çıkıyor

Türkiye’de cihaz sahiplerinin profili, Türkiye ortalamasına endekslenerek incelendiğinde, akıllı telefon sahipliğinin en çok Z ve Y kuşaklarında yoğunlaştığı ortaya çıkıyor. Masaüstü bilgisayar sahipliğinde liderliğin en genç grupta olması, bu grubun oyun alışkanlıkları ile ilişkilendirilebilirken, ileri yaşlarda da farklılaşma göze çarpıyor. Dizüstü bilgisayar sahipliğinde ise; masaüstü bilgisayar sahipliği profilinde arka planda kalmış olan 25-34 yaş grubu, 15-24 yaş grubu gençlerle beraber öne çıkıyor. Yüksek sosyoekonomik statüdeki insanların genel olarak cihaz sahipliği konusunda Türkiye ortalamasından oldukça farklılaştığı görülüyor.

Türkiye’deki internet kullanıcıları ve profilleri

TGI 2017 Autumn datalarına göre günde en az bir kez internete girenlerin oranı 2016 yılında %36 iken, bu oran 2017 yılında %44’e çıkmış durumda. Akıllı telefon sahipliğinde bahsetmiş olduğumuz artış ve farklılaşmalar internet kullanımındaki bu artışa da ışık tutar nitelikte. Günde en az bir defa internete girenlerin profillerini incelediğimizde, bu kişilerin ağırlıklı olarak erkek oldukları ve 15-34 yaşları (Y kuşağı) arasında bulundukları görülüyor. İnterneti yoğun kullanan bu grupta, sosyoekonomik statü düştükçe yoğun internet kullanıcılarının da azaldığı görülüyor.

 

Hande Bitrim

DataWiseAnalytics&Insight

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Ocak 2018 sayısında yayımlandı.

 

The post DataWise: Türkiye’de medya tüketim trendleri appeared first on Campaign Türkiye.

Yeni yılda Handmade’i 5’ledik

$
0
0

6. yaşımızı kutladığımız bu özel sayıda, 2017 yılını da geride bırakırken, sektörden isimlere onlar için 2017’nin nasıl geçtiğini ve yeni yıldan beklentilerinin neler olduğunu sorduk. Pure New Media’dan Aslıhan Gülkaş, Happy People Project’ten Aytaç Ateş, Freelance Kıdemli Art Direktör / İllüstratör Çetin Yıldız, Tribal Worldwide İstanbul’dan İsmail Anıl Güzeliş ve Plasenta’dan Gökhan Özkan yaşadıklarını ve beklentilerini birbirinden güzel çalışmalarla bizimle paylaştı.

Aslıhan Gülkaş
Art Direktör, Pure New Media

 

 

 

 

Aytaç Ateş
Sr. Art Direktör, Happy People Project 

 

Çetin Yıldız
Freelance Kıdemli Art Direktör / İllüstratör

 

 

 

İsmail Anıl Güzeliş
Art Direktör, Tribal Worldwide İstanbul 

 

Gökhan Özkan
Design Group Head, Plasenta

 

 

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Ocak 2018 sayısında yayımlandı.

 

The post Yeni yılda Handmade’i 5’ledik appeared first on Campaign Türkiye.

İder, mobilyaları kafanıza takmayın diyor

$
0
0
İder, mobilyaları kafanıza takmayın diyor

Serdesin ajansı iş birliğiyle hazırladığı yeni kampanyada İder, mobilyaları kafanıza takmayın diyor.

İnsan bir şeyi kafasına takarsa, o şey kafasında kalır ve günlük hayatında sürekli onunla birlikte olur. “Kafanıza takılan mobilyalar!” adındaki kampanya, bu soruna bir çözüm getirmeyi hedefleyerek, mobilyalar kafanıza takılmasın, size yük olmayacak fiyatlarla evinizdeki yerini alsın diyor. Serdesin imzalı bu kampanya filminin yapımını 2012, yönetmenliğini İrfan Yıldırım üstlendi. Aynı zamanda, filmi oyuncu Ahmet Tansu Taşanlar seslendirdi. Müziğin düzenlenmesi de Opus | Mehmet Yaranona, Tolga Türünz tarafından gerçekleştirildi.

Künye
Müşteri Velinimettir / Reklamveren: İder
Başımızın Üstünde Yerleri Var / Reklamveren Yetkilisi: Mehmet Pınarbaşı, Tayfun Gür, Orçun Bingöl
Dükkân / Reklam Ajansı: Serdesin
Baş Fikir Esnafı & Patron / CCO & Ajans Kurucusu: Serhat Bayram
Dükkân Başı / Ajans Başkanı: Zeynep Çamcı
Fikir Esnafı Üretim Bandı Başı / Kreatif Grup Başkanı: Cihan Önder, Erdem Güngör
Fikir Esnafı Üretim Bandı / Kreatif Grup: Nevzat Özenmiş, Semen Mozakoğlu, Duha Keleşoğlu, Melis Kahyaoğlu, Ezgi Eroğlu, Berkay Öktem, Zeynep Karaarslan
Baş Velinimet Konuşanı / Müşteri Yöneticisi: Ceren Gül
Esnaf İşi Strateji / Kreatif Strateji: Serhat Bayram
Esnaf Reklamcılığın Filmci Komşusu / Prodüksiyon Şirketi: 2012
Esnaf Reklamcılığa Film Çeken Rejisör / Yönetmen: İrfan Yıldırım
Esnaf Reklamcılığa Film Yapan Yapımcı / Prodüktör: Ezel Domaniç
Esnaf Reklamcılığa Müzik Üreten ve Düzenleyen Müzisyen / Müzik: Opus | Mehmet Yaranona, Tolga Türünz
Esnaf Reklamcılığın Dış Sesi / VO: Ahmet Tansu Taşanlar

The post İder, mobilyaları kafanıza takmayın diyor appeared first on Campaign Türkiye.

Vanity Fair kapağında dev Photoshop hatası

$
0
0
Vanity Fair kapağında dev Photoshop hatası

Hollywood yıldızlarının bir arada yer aldığı Vanity Fair kapağında dev Photoshop hatası yapıldı ve bu durum kapaktaki yıldızlardan daha çok konuşuldu.

Vanity Fair kapağında dev Photoshop hatası

Ödül sezonuna girilen bu dönemde Vanity Fair dergisi kapağına yılın en dikkat çekici oyuncularından olan ve Time’s Up hareketine verdikleri desteklerle de isimlerinden söz ettiren yıldızları kapağına taşıdı. Dünyaca ünlü fotoğrafçı Annie Leibovitz’in çekimini gerçekleştirdiği kapakta Oprah Winfrey, Nicole Kidman, Reese Witherspoon, Tom Hanks, Michael B. Jordan, Zendaya, Claire Foy, Jessica Chastain, Michael Shannon, Harrison Ford, Gal Gadot, Graydon Carter ve Robert De Niro yer aldı.

Yıldız isimleri bir araya toplayan Vanity Fair kapağında dev Photoshop hatası ise dikkatlerden kaçmadı ve yıldızların önüne geçmeyi başardı. Fotoğrafta Reese Witherspoon’un 3 bacağı varmış gibi görünmesi dikkatlerden kaçmazken fotoğrafların bir diğerinde ise Oprah Winfrey’in 3 elinin olduğu görülüyor.

Vanity Fair kapağında dev Photoshop hatası

The post Vanity Fair kapağında dev Photoshop hatası appeared first on Campaign Türkiye.

Apple Animoji reklamlarıyla Grammy Ödülleri’nde

$
0
0
Apple Animoji reklamlarıyla Grammy Ödülleri’nde

Prestijli ödül törenlerinde sanatçıların yanı sıra markalar da kampanyalarıyla yarışıyor. Bu dönemlerde yayınladığı kampanyalarıyla dikkat çeken Apple Animoji reklamlarıyla dün akşam düzenlenen Grammy Ödülleri’ne damga vurdu.

Apple Animoji reklamlarıyla Grammy Ödülleri’nde

Birçok popüler müzisyenin katılımıyla gerçekleşen Grammy Ödülleri’nde sanatçıların performansları ve kazandıkları ödülleri dışında reklam kampanyaları da geceye damga vurmayı başardı. Apple Animoji reklamlarıyla hem müziği ön plana çıkardı hem de iPhone X ile hayatımıza giren en dikkat çekici özelliğini de bir kez daha tanıtmış oldu.

Amigos isimli reklam filminde Migos şarkıyı seslendirirken emojiler hareketli bir şekilde şarkılara eşlik etti. Alien isimli reklam filminde ise Childish Gambino’nun şarkısına uzaylı ve unicorn gibi emojiler eşlik etti.

Reklam filmleri son zamanlarda hayli popüler olan Animoji karaoke trendinin bir parçası olarak kısa sürede dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

The post Apple Animoji reklamlarıyla Grammy Ödülleri’nde appeared first on Campaign Türkiye.

Campaign Agency & Brand of the Year için askı süreçleri başladı

$
0
0

Campaign Agency & Brand of the Year için, ajansların 2017 yılında çeşitli yarışmalardan kazandığı ödüllerin yer aldığı listeler askıdaki yerini aldı.

Campaign Agency & Brand of the Year için askı süreçleri başladı

1968 yılında İngilterede kurulmuş, günümüzde dünyanın en büyük reklam, medya ve pazarlama iletişimi platformu olarak devam eden Campaign tarafından İngiltere, Asya Pasifik, Japonya, Kore, Çin, Avustralya, Yeni Zelanda ve bölgesel daha birçok bölge tarafından farklı formatlarda 30 yılı aşkın süredir düzenlenen Campaign Agency & Brand of the Year ödülleri, Campaign Türkiye tarafından da hayata geçiriliyor.

Campaign Agency & Brand of the Year platformunda, ajans ve markaların sadece yaratıcılığı ve kampanyalarının etkinliği değil, 1 yıl içinde gerçekleştirdikleri performans bütünsel olarak değerlendiriliyor.

Bu yıl ilk kez düzenlenecek olan Campaign Agency & Brand of the Year ödüllerinde marka ve ajansların son 1 yıl içerisinde (1 Ocak 2017 – 31 Aralık 2017 tarihleri arasında) pazarlama iletişimi, reklam ve halkla ilişkiler alanında toplam 153 yarışma taranarak bu yarışmalarda ödül kazanmış olan 296 ajans ve 665 marka veya şirket değerlendirmeye alınmıştır. Değerlendirmeye alınan ulusal, bölgesel ve global yarışma programları düzenlendikleri yıl, başvuru sayıları, kaç ülkeden başvuru olduğu, kapsam vb kriterler baz alınarak farklı katsayılar ile hesaplanır.

15 Ocak – 11 Şubat 2018 tarihleri arasında askıda kalacak olan ödül listelerini inceleyerek itirazınız var ise bu süre içerisinde bize bildirmeniz gerekmektedir. Askı sürecini takiben bağımsız denetleme kurumu tarafından listelerin doğrulama süreci gerçekleştirilerek 15 Mart 2018 tarihinde yapılacak ödül töreni için masa satışları 29 Ocak’ta açılacaktır.

Ödül listenize erişebileceğiniz link ve şifreyi almak için bize year@campaigntr.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Değerlendirmeye alınan yarışmaların tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

The post Campaign Agency & Brand of the Year için askı süreçleri başladı appeared first on Campaign Türkiye.

adidas, yeni nesil yaratıcılara ilham vermeye devam ediyor

$
0
0
adidas, yeni nesil yaratıcılara ilham vermeye devam ediyor

Cannes Grand Prix ödüllü “Original is never finished” kampanyasının devamını hazırlayan adidas, yeni nesil yaratıcılara ilham vermeye devam ediyor.

“Yaratıcılığın döngüsel doğasını” yansıtmayı amaçlayan adidas, filmde döngü metaforunu kullanarak son sahneyi başa alıyor ve yaratıcılığın sürekli bir evrim içinde olduğunu bizlere gösteriyor. Gelecek nesil yaratıcılara ilham vermeyi amaçlayan filmde Dua Lipa, Miles Silvas, Playboy Carti, A$AP Ferg, Nick Young, Kaytranada, Florencia Galarza, Marcelo Vieira ve Adrianne Ho gibi müzik dünyasının tanınmış isimleri yer alıyor. Fonda ise Inaya Day’in “Keep Pushin” şarkısının remiksi çalıyor.

Künye
Reklamveren adidas Originals
Yönetmen John van Tuyll
Ajans Johannes Leonardo
CCO’lar Jan Jacobs, Leo Premutico
Kreatif Direktörler Ferdinando Verderi, Wesley Phelan, Matthew Edwards
Metin Yazarı Jeph Burton
Art Direktör Hunter Hampton
Baş Yapımcı Maria Perez
Yapımcı Jay Jenkins
Grup Hesap Yöneticisi Sam McCallum
Hesap Yöneticisi Dominique Dalton
Stratejist Miné Cakmak

The post adidas, yeni nesil yaratıcılara ilham vermeye devam ediyor appeared first on Campaign Türkiye.


2018’de gerçeğin boyutu değişiyor!

$
0
0
2018’de gerçeğin boyutu değişiyor!

GroupM Data Analytics & Services’ten Aslıhan Delice ve Simge Ayzit 2018 yılında tüketicileri ve pazarlamacıları etkileyecek 6 ana trendi yazdı.

2018’de gerçeğin boyutu değişiyor!

Dijital çağ ve teknolojik gelişmeler hızla değişen ve gelişen trendlerin doğmasına neden oluyor. Bunun yansımalarını yemekten kozmetiğe ve perakende alanına kadar çoğu sektörde görüyoruz. Şirketler kendilerini bu dünyaya adapte edebilmek için her geçen gün yenilikler uygulamaya çalışıyorlar. İhtiyaçların bu kadar hızlı değiştiği bir dünyada, markalar ve pazarlamacılar giderek artan sofistike bir tüketici dünyası yaratıyorlar. Bu dünya bize yeni bir görsel anlayış, yeni marka temsiliyetleri ve giderek artan bir şeffaflık sunuyor. Tüketici verilerine erişimimiz artarken datanın gizliliği konusu da gündeme geliyor. Etik kuralların öneminin giderek arttığı; gerçek, samimi ve insan odaklı şirketlerin öne çıktığı bir dünyaya doğru yol alıyoruz. Önümüzdeki dönemde tüketicilerin hayat ve davranışlarını etkileyecek ve trendlerin temelini oluşturan bu ana başlıklara bakalım.

1) Güveni tekrardan inşa etmek önemli hale geliyor

Yaşanan terör olayları,toplumların giderek milliyetçi tutumlar sergilemesi ve ekonomik kriz gibi sebeplerle hükümetlere, medyaya ve markalara olan güven azalıyor. Artan popülizm ve kutuplaşma da bu durumu körükleyen faktörler arasında. Bu nedenle, 2018’de markalar, tüketicilerin güvenini geri kazanma konusunda adım atacak stratejiler üretmeli. Tüketicinin kurumlara ve markalara olan güveni zaman içerisinde zedelendi. 2018’de bu güveni yeniden kazanmak için sadece markanın köklü ve bilinen bir marka olması yetmeyecek. Kendi sektöründe ilklere imza atması, tüketiciyi etkileyecek cesur hamleler yapması ve dürüst bir iletişimi benimsemesi gerekecek.

American Apparel, Ağustos 2017’de, e-ticaret sitesinde yeniden faaliyete geçti. ABD merkezli marka, konfeksiyonunu Amerika’da üretmekle ünlü olmasına rağmen sitede yer alan bazı giyim ürünlerini ‘Global Made’ olarak etiketledi. ABD’de üretilmeyen ürünlerden yüzde 20 daha fazlasına mal olan Amerikan yapımı ürünlerin fiyatlarını da müşterilerine şeffaf davranarak açıklıyor. Yeni web sitesinde aynı zamanda reklamcılıkta çeşitlilik, American Apparel çalışanları için sağlık bakım fırsatları ve geri dönüştürülebilir giyim üzerine odaklandıklarını gösteren manifestolar da var.

Bireylerin birbirine güvenerek yarattığı ekonomi: Blockchain

Dünyada yaşanan ekonomik krizler beraberinde ciddi bir güven eksikliği yarattı. Bu da beraberinde ekonomide devrim niteliğinde yeni bir kavramla bizleri tanıştırdı.

Son dönemlerde; 2012 yılında 100$ bitcoin alan tanıdıklarımız ve bugün nasıl milyoner oldukları gündemimizden düşmeyen önemli bir konu. Blockchain pazarı kendi içinde büyük bir yapıya dönüşürken kripto para birimleri her geçen gün daha da fazla değer kazanıyor.

Günümüzde halen büyük bir bölümümüz kripto para birimlerine güven duymakta zorlanıyoruz ancak karşıt görüşe sahip olanların olmasıyla birlikte, ekonomistlerin bir bölümü yakın zamanda kripto para birimi kullanmanın kredi kartı kullanmaya benzeyeceğini belirtiyor.

2) Yeni nesil tüketiciler şeffaflık arayışında

Bilginin hızlı ve kolay bir şekilde erişebilir olduğu günümüzde, tüketiciler samimi ve şeffaf markaları tercih ediyor. Bu da onların gözünde şirket kültürünün markayı tanımlayan bir unsur haline gelmesini sağlıyor. Yani; kurum kültürü sattığınız ürünün de algısını belirleyecek. Çalışanlarınıza verdiğiniz değer, onlar için yarattığınız çalışma ortamı ve bunun yanında tüketicilere ne gibi faydalar sunduğunuz farkınızı ortaya koyacak çünkü kurum kültürünüz markanızın da kimliğini belirliyor. Bu duruma sigarayı bırakmalarını sağlamak için sigara kullanmayan çalışanlarına 6 günlük ekstra tatil izni vereceğini açıklayan Japon pazarlama şirketi Piala örnek verilebilir.

3) Dijital göçebeler

Millenial’ların başlattığı ve Z jenerasyonu ile başka boyutlara taşınan yeni bir çalışma anlayışı ile karşı karşıyayız. Bu kişilerin çalışma şartlarına bakış açısı ve kariyer hedefleri bir hayli değişik. İşlerin dijital ortamlara aktarılması, internetin çok daha hızlı ve yaygın hale gelmesi, internet üzerinden iletişim ve çalışma imkanı sunan uygulamaların geliştirilmesi, mobil cihazların kullanım kolaylığı gibi sebeplerle artık eskiye göre çok daha fazla insan, çalışmak için iş yerine gitme ihtiyacı hissetmiyor. Eskiden Amerikan Rüyası, mezun olup iyi bir işte çalışmaktı şimdi ise özgür olmak ve hayatı özgürce yaşamak en büyük hedef. Wifi’ın olduğu herhangi bir yerde çalışabilen, seyahat ederken ve insanlarla tanışırken içerik üreten sürekli mobil bir nesilden bahsediyoruz. Yeni şirketler de dokuzdan beşe olan mesai saatlerini değiştirmeyi kolaylaştırıyor. Remote Year, bu girişimlerden biri. Dünyanın dört bir yanından yapılan başvurular neticesinde 75 kişinin seçildiği projede, her yıl başka bir rota çiziliyor. Uzaktan çalışarak işini yürütebilen ve yeterli bütçesi olan herkes başvurabiliyor. Takımlar belirlendikten sonra da gittikleri şehirlerde hem çalışıyor, hem geziyor hem de yeni iş bağlantıları kuruyorlar.

4) Dünyayı değiştirmeyi amaçlayan fenomenler

“Influencer” kavramı ile bir süredir yakından tanışıyoruz. Ancak 2018’de influencer kavramı sosyal sorumluluk ile birleşiyor. Sahte takipçiler ve satın alınan beğeniler ile şekillenen sosyal medya ortamında yeni bir influencer anlayışı ortaya çıkıyor. Bu insanlar “cool” olma kaygısı taşımıyor. Bunun yerine dünyayı değiştirmek gibi bir inançları var. Sosyal adalet ve cinsiyet eşitliği, dünya barışı gibi konularda kitlelere öncülük yapıyorlar. Yani bu insanlar “uyanışın temsilcileri”. 2018’de “influencer” stratejilerini bu yönde değiştiren ve bu yeni akıma destek sağlayan markalar kazanacak.

2018’de gerçeğin boyutu değişiyor!

Under Armour, Ekim 2017’de Rio Oyunları’ndaki Mülteci Olimpiyat Takımı’nı temsil eden Suriyeli bir mülteci olan 19 yaşındaki Yusra Mardini’nin markanın yeni yüzü olduğunu açıkladı. Under Armour, duyuruyu 90 saniyelik bir video ile gösterdi; burada Mardini, Suriye’den Avrupa’ya yolculuğunu anlattı. Reklam “Acınızı Güce Dönüştürün” mesajı taşıyor.

5) Gerçeğin boyutları değişiyor

Yaşanan teknolojik, ekonomik ve toplumsal olaylar ile değişen tutumlar ve sonsuz seçenek olanakları geleneksel alışkanlıkların ve sosyal normların değişmesini sağlıyor. Hızla hayatımıza giren yapay zeka, yüz tanıma teknolojileri ve sanal gerçeklik gibi teknolojik gelişmeler bugünlerde yeni bir soruyu gündeme getiriyor: Bu teknolojiler, insanlığın yararına kullanılacak mı?

Artık karmaşık yaşam tarzlarına sahip tüketiciler, yaşam becerilerini geliştirecek, günlük görevlerinde onlara yardımcı olacak veya kişisel yaşam hedeflerini gerçekleştirmelerine katkıda bulunacak markaları tercih ediyorlar. Markalar da bu anlamda adımlar atmaya başladılar. Herkesin yakından takip ettiği en ünlü robot Sophia farklı ülkelerde yatırımcılarla bir araya geliyor ve konferanslara konuşmacı olarak katılıyor. Daha da ilginç olan yanı ise Sophia’nın The Tonight Show’a katılıp, Jimmy Fallon ile sohbet etmesi! Dijital asistanlar ve chatbot’lar hayatımızdaki varlıklarını sürdürürken, artık eğlendirmek, eğitmek, arkadaş olmak için sanal kişilikler; yani robotların dönemi başlıyor.

2018’de gerçeğin boyutu değişiyor!

A-Ticaret (Automated Commerce) geliyor

Online ticaret ile başlayan serüven, sosyal ticaret ve mobil ticaret olarak devam ederken, 2018 perakendeye yeni bir trend getiriyor: Otomatik ticaret. Yapay zeka, drone teknolojisi gibi sistemler kullanan uygulamalar ile tüketiciler ürün bulma, pazarlık, teslimat, satın alma gibi aktivitelerini otomatikleştirerek zamandan kazanacaklar. Finery adlı uygulama bu kaynaklardan biri. Uygulamayı indirdiğinizde e-posta hesabınızla senkronize oluyor ve sanal gardrobunuzda size uygun seçilen ürünler ekleniyor. Tüketiciler bu ürünlerden bir alışveriş listesi oluşturabildikleri gibi, uygulama bildirim göndererek tüketicileri indirimlerinden de haberdar ediyor.

6) Dünyanın daha iyi bir yer haline gelmesi için büyük verinin kullanımı

Datanın hayatımıza her geçen gün daha fazla dahil olmasıyla birlikte, data kullanımının farklı versiyonları ile karşı karşıyayız. Veri paylaşımı söz konusu olunca tüketicilerin şirketlere olan güveni de sarsılmaya başlıyor. Son dönemlerde yasal düzenlemelerin de etkisiyle şirketler kişisel verinin gizliliği ile ilgili adım atmaya başladı. İş sonuçlarımızı iyileştirmek ve zenginleştirmek için tüketici verilerini kullanmak şirketler için büyük bir fırsat; ancak 2018’de tüketicilerin güven duygusunu ve aradaki bağı güçlendirmek adına da adımlar atmalıyız. Bu nedenle şirketlerin / devletlerin son dönemde verileri insani ve yardımsever bir amaçla kullanmaya başladığını görüyoruz. Bu da datanın sosyal sorumluluk ile birleşmesine doğru gidiyor. İstatistiklerin sadece bir veriden ibaret olmadığını, güçlü bir içgörü ile desteklendiğinde insanlığın yararına kullanılabilecek ve dünyayı değiştirebilecek yönde bir gücü olduğunu göreceğiz. Sosyal medya verileri ile, kişilerin paylaşımları üzerinden satın alma gücü, davranış ve önceliklerinin nasıl değiştiğini artık görebiliyoruz. Ayrıca mobil veriler sayesinde, felaketler sonrasında bölgesel olarak yaşanması muhtemel ya da yaşanan hastalıklar tespit edilebilir bu sayede daha erken müdahale edilebilir hale geldi.

Özel sektörde bu tip yöntemlerle çalışma yapmak yaygın bir alışkanlık olsa da kamu sektöründe bu tip araştırmalar hayatımıza yeni girmeye başladı. Bu nedenle 2018’de özel sektörün bu alandaki bilgi birikimini kamu ile paylaşması ve toplum yararına ortak projeler geliştirmesi önemli konulardan biri olacak.

2018’de gerçeğin boyutu değişiyor!

Aslıhan Delice
GroupM Data Analytics & Services

 

 

 

2018’de gerçeğin boyutu değişiyor!
Simge Ayzit
GroupM Data Analytics & Services

 

 

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Ocak 2018 sayısında yayımlandı.

The post 2018’de gerçeğin boyutu değişiyor! appeared first on Campaign Türkiye.

Türk Telekom, yerli dijital klavye Tambu’yu tanıtıyor

$
0
0
Türk Telekom, yerli dijital klavye Tambu'yu tanıtıyor
Türk Telekom, Türkiye’ye özgü özellikleriyle öne çıkan yerli dijital klavyesi Tambu’ya özel bir reklam filmi hazırladı. Yerli dijital klavye ve platform uygulaması Tambu’da yer alan hareketli çıkartmalar, atasözleri, anında çeviri gibi özellikler tipik bir Türk mahallesinde geçen eğlenceli diyaloglarla birlikte bir gencin gözünden konu ediliyor.
Türk Telekom, yerli dijital klavye Tambu'yu tanıtıyor
Milli dijital klavye Tambu’da yer alan ve kültürümüzü yansıtan hareketli çıkartmalar, eğlenceli GIF’ler, atasözleri, anında çeviri gibi özellikler günlük hayata uyarlanıyor. Filmin sonunda da tüm akıllı telefonlarda kullanılabilen Tambu klavyenin günün her saati yaşadığınız duygulara ve olaylara tercüman olması mesajı veriliyor.
Tambu, dünyanın her yerinde herhangi bir operatör müşterisi tarafından kullanılabilir durumda olmasıyla da öne çıkıyor.

 

Künye:
Reklamveren Türk Telekom
Reklamveren Yetkilileri Hamdi Ateş, Celal Tellioğlu, Esad Sivri, Ali Kılıçlıoğlu
Reklam Ajansı Pat Medya
Senaryo Ali Hakan Kaya
Proje Yöneticisi M. Savaş Pat
Marka Yöneticisi Tuğba Taşpınar
Yönetmen Mehmet Parmaksız
Görüntü Yönetmeni Gürol Beşerler
Yönetmen Yardımcısı Gökdeniz Uslu
Yapım Şirketi Pat Medya
Mecra Online

The post Türk Telekom, yerli dijital klavye Tambu’yu tanıtıyor appeared first on Campaign Türkiye.

Falım’dan “Ferhat’ını arayan Şirin”in hikayesini dinliyoruz

$
0
0
Falım'dan “Ferhat’ını arayan Şirin”in hikayesini dinliyoruz

Samimi reklam filmleriyle yıllardır yüzleri güldüren Falım, yepyeni reklam filmiyle ekranlarda. Falım bu kez “Ferhat’ını arayan Şirin”in hikayesini esprili bir şekilde anlatıyor.

Mondelēz International Türkiye’nin, 1989’dan bugüne hayatımıza renk katan Falım, eğlenceli ve samimi reklamlarına bir yenisini daha ekledi.

Falım’ın yeni reklam filmi, “Aç bi’ Falım rahatla, neler olur bak hayatta!” sloganıyla sürdürdüğü umut dolu, pozitif ve eğlenceli marka duruşunu güçlendirmeye devam ediyor.

“Ferhat” filminde kısmetini bekleyen genç bir kızın tam da en çaresiz hissettiği anda ona uzatılan Falım’ı çiğnediğini görüyoruz. Kız, Falım’ın kendine has çiğneme deneyimi sayesinde rahatlıyor ve okuduğu mani gerçek oluyor. Falım bu reklam filmiyle hiç beklemediğimiz anlarda bile bizi gülümsetecek olaylar yaşayabileceğimizi esprili bir dille bizlere hatırlatırken, bi’ Falım’la rahatlayıp geleceğe daha umutlu bakmamızı sağlıyor.

Künye
Reklamın Başlığı: Falım – Ferhat
Reklamveren: Mondelēz International Türkiye
Reklamveren Temsilcisi: Doğuş Kezer, Zümrüt Bakkal, Beyza Zaimoğlu, Cansu Aydoğmuş
Reklam Ajansı: Alametifarika
Kreatif Direktör: Ozan Özüm Özbey, Odisseas Sevsevme
Yaratıcı Grup: Burçin Perçin, Doğuş Kozal, Çağlar Kurtaran, Ali Can Savaş
Müşteri İlişkileri: Duygu Yılmaz, Müge Bürge
Stratejik Planlama: Seren Pala, Berra Katlav, Melis Güçbilmez
Prodüksiyon: Övgü Akgürgen, Teğin Polat, Merve Haklı
Prodüksiyon Şirketi: 25 Film
Yönetmen: Abdülbaki Yavuz
Görüntü yönetmeni: Tolga Kutlar
Post Prodüksiyon: Filimişleri
Medya Ajansı: Starcom

The post Falım’dan “Ferhat’ını arayan Şirin”in hikayesini dinliyoruz appeared first on Campaign Türkiye.

Elon Musk alev makinesinden 5 milyon kazandı

$
0
0

Tesla, Space X ve The Boring Company şirketleriyle geliştirdiği projelerle gündemden düşmeyen Elon Musk alev makinesinden çok kısa sürede 5 milyon dolar kazandı.

Elon Musk alev makinesinden 5 milyon kazandı

Şirketin dünyadaki en güvenli alev makinesi dediği yeni ürününü Elon Musk, sosyal medya hesaplarından tanıttı ve satışı hakkında güncel olarak attığı tweet’lerle takipçilerini bilgilendirdi. The Boring Company çatısı altında üretilen alev makinelerinin ön satışı 500 dolardan başladı ve Musk’ın açıklamasına göre şirket şimdiden 10 bin adet satan bu makineler sayesinde 5 milyon dolar kazandı.

Great for roasting nuts 🔥 🥜

Elon Musk (@elonmusk)’in paylaştığı bir gönderi ()

Gerçek bir silah olan alev makinesinin güvenli kullanımı için şirket silahın gaz basıncını düşük tutmuş. Bu sayede silahtan çıkan alevler sadece yarım metrelik bir mesafeye ulaşıyor. Şirket aynı zamanda alev makinesinin yanında yangın söndürücü de satıyor. Tabii bu yangın söndürücü için ayrıca 30 dolar ödemeniz gerekiyor.

Şirket, şimdiden 10 bin satılan bu alevli makinelerden toplamda 20 bin adet üreteceğini açıklamıştı. Yani sadece bu ürün sayesinde şirketin kasasına 10 milyon dolar girmesi hedefleniyor.

Aynı zamanda Elon Musk alev makinesi sayesinde zombi saldırısı olduğunda rahat edeceğinizi de söylüyor.

The post Elon Musk alev makinesinden 5 milyon kazandı appeared first on Campaign Türkiye.

KİD’in yeni bakanı Şule Yücebıyık oldu

$
0
0
KİD'in yeni bakanı Şule Yücebıyık oldu

Kurumsal İletişimciler Derneği‘nin (KİD) beşinci genel kurul toplantısı 26 Ocak Cuma günü gerçekleştirildi. Derneğin 2017 yılı faaliyetlerinin değerlendirildiği ve yeni yönetim kurulunun belirlendiği genel kurul toplantısı sonrası, Borusan Holding Kurumsal İletişim Direktörü Şule Yücebıyık dernek başkanı seçildi. Toplantıda ayrıca yönetim kurulu ve denetleme kurulu üyelerinin de seçimleri yapıldı.

Şule Yücebıyık

KİD’in iki dönem başkanlığını yürüten TAV Havalimanları Holding Kurumsal İletişim Direktörü Bengi Vargül Şen, genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada, kurumsal iletişim mesleğinin layık olduğu konuma gelmesi için çalışmalar yürüten Kurumsal İletişimciler Derneği’nde başkanlık yapmanın gururunu yaşadığını belirterek, yapılan faaliyetleri genel kurul üyelerine aktardı. Yeni Yönetim Kurulu Başkanı Şule Yücebıyık ise Şen’e ve yönetim kuruluna katkılarından dolayı teşekkür ederek, KİD’in tek meslek örgütü olarak sektörde önemli bir misyonu olduğunu vurguladı. Yücebıyık, “Bugün kurumsal iletişim, kurumların can damarı olarak kabul görüyor. KİD ise ülke ekonomimize yön veren, değer katan ve çoğunluğu Türkiye’nin en büyük 500 şirket listesinde yer alan kurumların iletişim süreçlerini ve itibarını yöneten profesyonellerin oluşturduğu stratejik öneme sahip bir dernek. Yeni dönemde yönetimde yer alan arkadaşlarım ve değerli üyelerimizle birlikte, kurumsal iletişim mesleğinin standartlarını yükseltmek, yeni iletişim parametrelerine uygun hareket etmek adına sınırlarımızı daha da genişletmeyi ve daha çok alanda var olmayı hedefliyoruz” dedi.

The post KİD’in yeni bakanı Şule Yücebıyık oldu appeared first on Campaign Türkiye.

Viewing all 14555 articles
Browse latest View live