Quantcast
Channel: Campaign Türkiye
Viewing all 14689 articles
Browse latest View live

Turkcell dijital servislerini Türkiye ve globalde TBWA ile büyütecek

$
0
0

Turkcell dijital servislerini Türkiye ve globalde genişletirken iletişim çalışmalarını da TBWA\ISTANBUL’a emanet etti.

Turkcell'in dijital servisleri TBWA\ISTANBUL'a emanet.

Son dönemde fizy, Dergilik, Lifebox, TV+ markaları ile etki alanını dijital alanda da büyütme kararını alan lider telekom operatörü Turkcell’in Şubat 2018’den itibaren TBWA\ISTANBUL ile de çalışma kararı aldığı bilgisine ulaştık.

Konu ile ilgili detaylı bilgileri Campaign Türkiye‘den takip edebilirsiniz.

The post Turkcell dijital servislerini Türkiye ve globalde TBWA ile büyütecek appeared first on Campaign Türkiye.


Pizza Pizza, ikilemeleri bol bir film yayınladı

$
0
0
Pizza Pizza, ikilemeleri bol bir film yayınladı

Pizza Pizza, iki Bol Bol Pizza ve 1 lt Coca-Cola kampanyasının tanıtımını ikilemelerden oluşan bir reklam filmiyle yapıyor.

Bu reklam filmi, ikiz kardeşlerin acıkıp Pizza Pizza’dan sipariş vermesiyle 2 pizza ve Coca-Cola’yı afiyetle mideye indirmelerini anlatıyor. Jingle’daki ikilemelere gençlerin son zamanlarda sürekli paylaştıkları boomerang efektler eşlik ediyor. Kamufle’nin sesiyle buluşan bu bol lezzetli bol tekrarlı film, Serdesin ajansının imzasını taşıyor. İrfan Yıldırım‘ın yönettiği filmin yapımı 2012’ye ait; müzik ise OPUS | Mehmet Yaranona, Tolga Türünz‘den.

Künye
Müşteri Velinimettir / Reklamveren: Pizza Pizza
Başımızın Üstünde Yerleri Var / Reklamveren Yetkilisi: Semih Dadaş & Emre Cengiz
Dükkân / Reklam Ajansı: Serdesin
Baş Fikir Esnafı & Patron / CCO & Ajans Kurucusu: Serhat Bayram
Dükkân Başı / Ajans Başkanı: Zeynep Çamcı
Fikir Esnafı Üretim Bandı Başı / Kreatif Grup Başkanı: Cihan Önder, Erdem Güngör
Fikir Esnafı Üretim Bandı / Kreatif Grup: Nevzat Özenmiş, Semen Mozakoğlu, Duha Keleşoğlu, Melis Kahyaoğlu, Ezgi Eroğlu, Berkay Öktem, Zeynep Karaarslan
Baş Velinimet Konuşanı / Müşteri Yöneticisi: Ceren Gül
Esnaf İşi Strateji / Kreatif Strateji: Serhat Bayram
Esnaf Reklamcılığın Filmci Komşusu / Prodüksiyon Şirketi: 2012
Esnaf Reklamcılığa Film Çeken Rejisör / Yönetmen: İrfan Yıldırım
Esnaf Reklamcılığa Film Yapan Yapımcı / Prodüktör: Ezel Domaniç
Esnaf Reklamcılığa Müzik Üreten Müzisyen / Müzik: Opus | Mehmet Yaranona, Tolga Türünz
Esnaf Reklamcılığa Ses Veren / Vokal: Kamufle

Serdesin ajansının kısa bir süre önce patırtı.com için hazırladığı eğlenceli reklam filmini ise buradan izleyebilirsiniz.

The post Pizza Pizza, ikilemeleri bol bir film yayınladı appeared first on Campaign Türkiye.

Diesel, yine ‘kusurlu’ güzelliği kutluyor

$
0
0
Diesel, yine ‘kusurlu’ güzelliği kutluyor

Diesel, ‘kusurlu’ güzelliği kutladığı “Go With The Flaw” filminin devam filmi “Keep the World Flawed” ile tekrar karşımızda.

Yine, The Rolling Stones, Madonna ve Snoop Dogg gibi müzisyenlerin videolarını çeken François Rousselet’in yönetmen koltuğuna oturduğu film, bu sefer kusurlu ve biricik olmayı konu alan romantik bir hikaye anlatıyor.

İlk fimde filminde Diesel, ‘kusurlu’ güzelliği ön plana çıkararak bize cesur ve kendini hayatın akışına bırakan gençleri tanıtmıştı. Şimdi de kusurlarından kaçmaya çalışan iki gencin birbirine aşık olmasını izliyoruz. İki genç, onları rahatsız eden fiziksel kusurlarından kurtulmak için ameliyat masasına yatıyor ve kısa bir süre sonra da karşılaşıyor. Birbirinin yaptıklarından habersiz ikili, ilerleyen zamanda hiç beklemedikleri bir şekilde olayları öğreniyorlar. Fonda Small Faces’in What’s a Matter Baby şarkısı çalıyor ve gençler kusurlarıyla yaşamayı öğreniyor.

Filmin metin yazarlığını Francesca Ferracini, art direktörlüğünü ise Alice Teruzzi üstlendi.

Künye
Reklamveren Diesel
Ajans Publicis Italia
Global Baş Kreatif Direktör Bruno Bertelli
Yönetici Kreatif Direktör Cristiana Boccassini
Dijital Kreatif Direktörler Milos Obradovic, Mihnea Gheorghiu
Art Direktör Alice Teruzzi
Metin Yazarı Francesca Ferracini
Yapım Şirketi Division Paris
Yönetmen François Rousselet

The post Diesel, yine ‘kusurlu’ güzelliği kutluyor appeared first on Campaign Türkiye.

“Come to Beşiktaş”ı Muhabbet anlatıyor

$
0
0
Come to Beşiktaş’ı Muhabbet anlatıyor.

Geçtiğimiz hafta yayınlanan ve yayınlanmasıyla beraber tüm dikkatleri üzerine çeken, hatta Trend Topic olan Come to Beşiktaş’ı Beşiktaş JK ile çalışan reklam ajansı Muhabbet’ten dinledik

Beşiktaş JK, yayınlamış olduğu yeni iletişim kampanyası “Come to Beşiktaş” ile kısa sürede dikkat çekici bir kampanyaya imza attı. Come to Beşiktaş global arenaya yayılırken kampanyanın perde arkasındaki isim ise geçtiğimiz yıl yine Sessiz Tezahürat ile kendinden bahsettirmeyi başaran: Muhabbet.
Muhabbet Ajans’a bu defa da Come to Beşiktaş filmini sorduk.

Come to Beşiktaş’ı Muhabbet anlatıyor.

Kamer Yılmaz İsterseniz öncelikle Beşiktaş JK ile olan iş birliğinizi sizden dinleyelim…
Muhabbet Beşiktaş JK ile kurduğumuz iş ve gönül birliği modelinde, biz uzun vadeli bir kulüp dönüşüm vizyonunun iletişim ayağını tasarlıyoruz. Dolayısıyla kulübün iletişim ihtiyaçları için oluşturulan klasik anlamda brieflere çözüm üretmek şeklinde değil, önceden belirlenmiş kulüp vizyonuna ulaşmak üzere iletişim fırsatları yaratmak ve bunları değerlendirmek şeklinde çalışıyoruz.
Kulübün inisiyatifiyle hayat bulan Feda temasını biz önce GururLan, ardından da Efendi Beşiktaş ile kulüp değerlerini daha dışa dönük yaklaşımda ifade eden kampanyalarla devam ettirdik. Bu işlerle kulüp adına iletişimin tetiklediği bir kabuk kırma, yenilenme sürecinin vitrinini oluşturduk. Geçtiğimiz iki yılda da, marka tasarımı anlamında kulübün konumlaması, bunların ifadesi olan kurumsal kimlik tasarımı ve bunun fan bazı yönetimi bakış açısıyla oluşturulmuş lansman işlerini iki üç fazda tamamladık. Bu işler reklam ve yaratıcılık yarışmalarında ödüller ve büyük ödüller kazandı.

Kamer Yılmaz Nasıl bir iletişim stratejisi belirlediniz? Çünkü daha önceki kampanyalarda da olduğu gibi Come to Beşiktaş’ta da aslında rakiplerle herhangi bir yarış yok, kendini öne çıkarmak yok. Çok daha farklı bir yol seçilmiş.
Muhabbet Beşiktaş’a, son 2 yıldır yaptığımız gibi, bu sezon başında da 2018 yılı iletişim fırsatlarına dair önerdiğimiz planı sunduk. Bu plan Türkiye’de bildiğimiz kadarıyla başka hiçbir spor kulübünün yaptırmadığı kapsamda olan kamuoyu araştırmaları, anket verileri ve sosyal medya analizlerini baz alarak oluşturduğumuz bir iletişim stratejisine dayanıyor. Bu yıl da Umut Kutlu’nun başında olduğu pazarlama ekibi ve Başkanımız Fikret Orman’ın yorumlarıyla 2018 planımızı son haline getirdik.
Kulüp vizyonunu gerçekleştirmek üzere, en baştan beri Beşiktaş’ın marka konumlamasını rakibi görünen diğer spor kulüplerine karşılık olarak belirlememek gerektiğine inanıyoruz. Biz Beşiktaş’ı Beşiktaşlı olmaya atfedilen değerleri temsil eden yaşam tarzı markalarına karşılık bir marka olarak konumluyoruz. Bu konumlamayı gerçekleştirmek üzere markanın hem fanı hem de müşterisi olan taraftarların nabzını tutarak onlarla el ele, bu yolculuğu gerçekleştirmeyi planladık. Beşiktaş taraftarının yaratıcılığının eseri “Come To Beşiktaş” hareketi bu konumlama yolculuğundaki hedefimizi daha erken ve daha net ortaya koymak anlamında bizi motive etti. Daha önce iletişiminde net olarak odaklanmadığımız “100 Milyon Fanı Olan Global Bir Marka” vizyonunu artık daha açık şekilde ortaya koyabileceğimizi düşündük. Zira taraftarın bir transfer daveti şakası/aktivasyonu olarak başlayan Come To Beşiktaş Sosyal Medya hareketi bütün dünyada ses getirmeye devam ediyordu. Bu kez, biz bir tema belirlemek yerine global iletişim fırsatı olarak Come to Beşiktaş akımını bir konseptsel zemin kaydırma ile temamız haline getirmeyi önerdik.

Come to Beşiktaş’ı Muhabbet anlatıyor.

Kamer Yılmaz Bu filmde aslında global bir duruş sergilerken Mevlana gibi yine kendi kahramanlarımızı da görüyoruz…
Muhabbet Taraftarların yarattığı motto’nun anlamını Mevlana Celaleddin Rumi’nin şiiriyle zenginleştirerek İstanbul’dan dünyaya insani müştereklerde buluşma erdemiyle çağrıda bulunan bir film yaptık.
Bu filmle Beşiktaşlı olmanın yeni global tanımının oluşması için ilk tohumları ekmeyi, mevcut ve potansiyel Beşiktaş fanlarına ilham vermeyi hedefliyoruz.

Kamer Yılmaz Filmin çekim süreci nasıl geçti?
Muhabbet Fedakarlık gerektiren bir yapım süreciyle üretilen filmin yönetmenliğini koyu bir Beşiktaş taraftarı olan Burcu Matur üstlendi. Filmin çok yoğun bir çalışmayla geçen ve çok detaylı tasarlanan bir hazırlık süreci oldu. Filmin çekimleri de bir kaç günde kapanarak değil bir sürece yayılarak gerçekleştirildi.

Come to Beşiktaş’ı Muhabbet anlatıyor.

Kamer Yılmaz Peki ya isimlere nasıl karar verildi? Zira Cenk Tosun’un transfer olduğunu düşünürsek, filmde yer alması bir sorun olmadı mı?
Muhabbet Filmde Beşiktaş’ın hedeflediği ülkelerdeki insan profillerini temsil etmek üzere dünyanın farklı coğrafyalarından seçilmiş castlar rol aldı. Beşiktaş futbol takımından Pepe, Quresma, Atiba ve Cenk Tosun filmde yer aldı. Film yayına hazırlanırken Cenk’in transferi gerçekleşti. Başkanımız Fikret Orman’ın yönlendirmesiyle Cenk’in transfer sözleşmesine Cenk’in filmde yer almasını sağlayacak özel bir madde eklendi.

Kamer Yılmaz Sanırım rakamlardan konuşmak için oldukça erken, film yayınlanalı sadece bir hafta oldu. Ancak sosyal medyadaki tepkilerden bahsedebiliriz…
Muhabbet Filmin yayınlandığı gün hem Türkiye’de hem dünyada Come To Beşiktaş Twitter’da Trend Topic oldu. FIFA ve UEFA filmi övgü dolu yorumlarla örnek göstererek paylaşırken, dünyanın birçok prestijli spor yayını Come To Beşiktaş filminin haberine yer verdi.

Kamer Yılmaz Bundan sonra iletişim kampanyası nasıl ilerleyecek?
Muhabbet Kampanyanın diğer fazları bir yıla yayılacak. Kampanya Avrupa, Asya, Orta Doğu, Uzak Doğu ve Afrika’daki öncelikli ülkeler ağırlıklı olmak üzere; TV, Outdoor, Basın ve Sosyal Medya’da yayında olacak. Öte yandan kampanyaya dair aktivasyon, promosyon ve eventler olacak.

The post “Come to Beşiktaş”ı Muhabbet anlatıyor appeared first on Campaign Türkiye.

Campaign Türkiye 6. yıl özel sayısı çıktı!

$
0
0
campaign 6. yıl özel boyut

Campaign Türkiye’nin her yıl geleneksel olarak yeni yaşını kutladığı Ocak sayısı bu yıl da, geçmiş yıla dair bir rapor sunarken önümüzde uzanan koca bir yıla ışık tutacak içerikleriyle 2018’i dopdolu karşılıyor.

3 büyük röportaj

WPP Türkiye Ülke Müdürü Demet İkiler, 2017 yılını reklamcılık sektörü ve WPP Türkiye açısından değerlendirirken, 2018 için belirledikleri stratejileri ve hedefleri anlattı.

VakıfBank’ın “Yanındaki Güç” isimli reklam filmiyle ilgili süreci banka ve ajans yetkililerinden dinlerken, göreve yeni gelen Kurumsal İletişim Müdürü Arzu Örsel ile de yeni planlarını konuştuk.

2017 yılında 50. yılını kutlayan Mercedes-Benz Türk’ün yıl dönümüne özel yaptığı çalışmaları ve çalışanların ön planda olduğu iletişim stratejisini Kurumsal İletişim Müdürü Ezgi Yıldız Kefeli anlattı.

2018’de sektörü neler bekliyor?

Ketchup Loyalty’nin kıdemli danışmanı Ediz Edip Akçay, gelişen teknolojilerin ışığında, 2018 ve sonrası için sadakat ve pazarlama dünyasında öne çıkacak noktaları özetledi.

GroupM Data Analytics & Services’ten Aslıhan Delice ve Simge Ayzit 2018 yılında tüketicileri ve pazarlamacıları etkileyecek 6 ana trendi yazdı.

Ocak sayısının öne çıkan diğer konuları şöyle:

2017 yılında campaigntr.com’da en çok okunan 12 kampanyayı sahibinden.com’dan Boğaç Göncü, Alametifarika’dan Odisseas Sevsevme, Unilever’den Nihan Kayı ve Muhabbet’ten Kenan Ünsal yorumladı.

Los Angeles şehrinde ünlü tasarımcı Emrah Yücel’in kurucusu olduğu I Mean It Creative’de müşteri ilişkileri direktörü olarak çalışan Aslı Yiğit, yurt dışı deneyimlerini bizimle paylaştı.

Dünyanın en prestijli ödüllerinden Campaign Agency & Brand of the Year’a ilişkin detaylar ve önemli tarihler…

Ve yazanları, konuşanları, festivalleri ve ödülleri ile Campaign Türkiye’den 2017 Z Raporu

 

The post Campaign Türkiye 6. yıl özel sayısı çıktı! appeared first on Campaign Türkiye.

Yeterince net miyiz?

$
0
0
Yeterince net miyiz?

Born Social Strateji Direktörü ve Media Week 30 Under 30 2017 listesinde yer alan Callum McCahon, kariyer basamaklarını çıkarken öğrendiği dersleri anlatıyor.

Yeterince net miyiz?

Hepimiz dev bir yankı odasının içinde yaşıyoruz – ama artık buradan çıkmanın zamanı geldi.

Şu anda endüstrinin yaşadığı en büyük problem nedir? Yönetim danışmanlıklarının yükselişi mi? Reklam sahteciliği mi? Yoksa dijital düopol mü?

Bunların hepsi güvenilir cevaplar ama çok daha baskılayıcı olan bir şey daha var: Hepimiz sıcak, huzurlu ve kendi kendine varlığını sürdürebilen bir yankı odasını işletiyoruz. Hepimiz aynı şeyleri konuşuyoruz, aynı şeyleri düşünüyoruz, birbirine benzeyen işler yapıyoruz. Sonuç olarak, gerçekten önemli sayılabilecek şeylerden uzaklaşıyoruz.

İşte bu konuya değinebilmenin yolları:
1. Şirket problemini çözün

Yankı odası içinde yaşıyor oluşumuzun en tehlikeli sonucu temel var oluş sebeplerimizden – şirket problemlerini çözecek etkili işler yapmaktan – uzaklaşıyor oluşumuz.

Endüstrimiz tarafından üretilen işlerin büyük çoğunluğunun, gerçek, özlü iş problemlerine el atmak yerine meslektaşlarından bir övgü kazanmak üzere yapıldığını savunuyorum.

Etki ve sonuçtan çok orijinallik ve yaratıcılık için uğraşıyoruz. Alt çıtayı yükseltmek yerine Cannes Lions için çabalıyoruz.

Temellere geri dönmemiz gerek. İş problemlerini nasıl çözümleyeceğinizi anlamaya çalışmadan önce onları tanımlayan gerçek zamanı ve kaynakları harcayın. Stephen King’in planlama çemberi basit bir nedenden dolayı zamansızdır – bizi bu zihniyetle düşünmeye zorlamak için.

Bir iş problemini anlamak, netleştirmek ve iletişimini yapmak, bilenmesi gereken bir beceridir. Bunu başarıyla yapan insanlarla çalıştığınızdan emin olun.

Başarı metriklerimiz şirket problemlerini çözmek üzere genişletilmeli. Gösterişçi metrikleri yok edin, onlar sadece dikkat dağıtır.

Hiçbir şey gerçek dünyada etkili olma konusunda problemi iyi tanımlamak kadar güven verici olamaz.

2. Uzun dönemliliği destekleyin

ROI zincirinin ilk zırasında biz varız.Performans pazarlamasının hükmünün artması, yatırımın geri dönüşünü çalışmalarımız içinde gösterme konusunda hiçbir zaman iyi olmadığımız anlamına geliyor. Bu kesinlikle iyi bir şey.

Bunun yan ürünü olarak da güzel, eski moda marka inşasının önemini unutmuş gibi görünüyoruz.

Kısa dönemde satışa dönüşmeyen ama tüketicinin zihninde bir görüntü inşa eden bir çalışma… Algıyı değiştiren reklamlar… Ünlü eden filmler… Bunlar uzun süredir endüstrinin ekmeği ve yağıydı ama artık tamamen demodeler.

The Long and Short of It’te Les Binet ve Peter Field, “kısa dönemde başarıyı yargılamanın bunun uzun dönemde etkili olacağını varsaymanın tehlikeleri” konusunda uyarıyorlar. “Marka (uzun dönem) ve aktivasyon (kısa dönem) elemanları arasında, hem kısa hem uzun dönem etkileri gözlemleyebilecek metriklerin dengeli puan kartı yardımıyla bir denge kurulmasını” öneriyorlar.

Bu rapor 4 yıl önce çıktı ve buradaki önerileri yeterince ciddiye aldığımızdan hala emin değilim.

İşin özü, kısa dönem ve uzun dönem olmak üzere iki aktivitenin birbirinden ayrı olmadığını bilmekte yatıyor.

Uzun dönem ve kısa dönem stratejiler, peşpeşe bir şekilde gayet güzel işleyebilir. Ama hepimiz biliyoruz ki bunlar çok nadir olur. İlk olarak, ajanslararası politikalar böylesi entegre bir bakış açısını engeller. İkincisi, ölçümleyebileceğimiz şeyleri yaparız. Bizim metriklerimiz kısa dönemli aktiviteler için daha güvenilir ve kesindir, bu yüzden de uzun dönemli marka inşa çalışmalarını ihmal ederiz.

Bunu çözmemizin yolu, marka inşa aktivitelerini ölçümlemek için daha kesin yollarla çalışmaktan ve daha işbirlikçi olmaktan geçiyor.

3. Basit konuşun

Dışarıdan biri için reklam endüstrisi göz korkutucudur. Bu yüzden kullandığımız kelimelerin de çok fazla suçu vardır. Yanınızda her zaman açıklayıcı bir sözlükle dolaşmanız gerekir.

Bu da belirgin bir “biz ve onlar” duygusu yaratır. Endüstrinin içinde olanlar ve dışında olanlar – ve bunların arasındaki bağlanamaz uçurum.

Bu demek oluyor ki bizler bazen müşterilerimize çok değişik bir dilde konuşuyoruz. Bunu da usta ve zeki görünmek için yapıyoruz. Endüstrimizin en büyük yanlışlarından biri bu ve sonucunda da gerçek bir ajans-müşteri ortaklığını kurban ediyor.

Etkili işler yapma yetimiz bu yüzden yıkılıyor. Sık sık müşterinin çözülmesine ihtiyaç duymadığı başka bir sorunu çözüyoruz çünkü aynı sayfada olmuyoruz.

Belki de en önemlisi, reklamcılıkta kariyer yapmayı planlayan genç insanlara da bunu uyguluyor oluşumuz. Kullandığımız kelimeler, yankı odamızın dışındakileri etkileme yetimizi ciddi derecede olumsuz etkiliyor.

Kimse bunu Dave Trott’tan daha iyi uygulayamaz. Özlülük bir yetenektir ve çok fazla önemsenmesi gerekir.

Hangi seviyede olduğu fark etmeksizin herhangi biri bunu kendi işine uygulayacak güce sahiptir. Tuzağa düşmeyin ve basit konuşun. Eğer sadece bu üç başlığa bağlı kalırsak, endüstri olarak çok daha iyi bir yere ulaşabiliriz.

Peki neyi bekliyoruz?

Yeterince net miyiz?Callum McCahon  
Born Social Strateji Direktörü

 

 

 

 

The post Yeterince net miyiz? appeared first on Campaign Türkiye.

Demet İkiler: “Impact’i yüksek olan en tepededir”

$
0
0

WPP Türkiye Ülke Müdürü Demet İkiler, 2017 yılını reklamcılık sektörü ve WPP Türkiye açısından değerlendirirken, 2018 için belirledikleri stratejilerden ve hedeflerden bahsetti.

Özellikle birleşmeler ve iş birlikleriyle adından sıkça bahsettiren WPP, geçen yıl da Wavemaker ve directComm ile Wunderman birleşmeleriyle oldukça ses getirdi. WPP Ülke Müdürü Demet İkiler ile bu birleşmelerin altında yatan stratejileri, kazanılan değerleri konuştuk. 2017 yılını da değerlendiren İkiler, başarılı bir yıl geçirmiş olmalarına rağmen özeleştirilerde de bulunarak yeni dönem hedeflerini anlattı.

Demet İkiler Impact’i yüksek olan en tepededir
Fotoğraf: Süreyya Yılmaz Dernek

 Kamer Yılmaz Zorlu bir yıl daha geride kaldı; 2016’nın etkilerini hissettiren bir yıl oldu. Türkiye ve WPP özelinde siz nasıl bir yıl geçirdiniz?

Demet İkiler 2016’da demiştik ki 2017’de ne olursa olsun biz kendi planlarımızı uygulamakla ilgili adımlarımızı koruyacağız. Nitekim, yıl içinde bizlerden gelen haberlere baktığınız zaman da grup olarak pek çok iş yaptığımızı, farklı alanlarda şirket birleşmelerinden tutun yeni iş aktivitelerine, ürün ve teknoloji alt yapı yatırımlarına kadar pek çok şey yaptığımızı da görüyorsunuzdur. Hedeflerimiz doğrultusunda da içimiz oldukça rahat; geçen yıl stratejik olarak hedeflediğimiz çoğu şeyi yaptık. Fakat, yılın bütününe baktığınızda bence çok kolay geçmedi. 1993’ten beri sürdürdüğüm meslek hayatımda pek çok farklı krizi, globalde ve Türkiye’de olmak üzere deneyimledik, dolayısıyla da tecrübeliyiz. Çok hızlı reaksiyon gösterebiliyoruz, çok pragmatik yaklaşabiliyoruz. Esneğiz, çeviğiz. Bunun nedeni ise deneyimlerimiz ve kendi kültürel kodlamalarımız aslında. Ama bütün bunlara rağmen, 2017’nin şöyle bir özelliği vardı bizler için: Senkronizasyonu zaman zaman kaçırdığımızı söyleyebilirim. Her şeyden önce bunu kendi adıma söyleyeyim. Bir miktar da özeleştiri olsun.
Gerçekleşen ile gerçekleşmesi planlanan arasındaki senkronizasyonun şaşması kaynaklı bir miktar ayağımızı yorganımıza göre uzatma problemi yaşadığımızı düşünüyorum. Bir anlamda büyük resimde bu çok da kötü bir şey olmadı çünkü hakikaten stratejik olarak yaptığımız şeylerin çoğu aslında bizi daha etkin, daha verimli hale getirecek, daha rekabetsel avantajımızı keskinleştirecek ve bizi ayrıştıracak işlerdi. Dolayısyla bunların her birinin yapılmış olmasıyla ilgili son derece mutluyuz. Diğer taraftan daha erken reaksiyon vermemiz gereken belli konular vardı, onların zamanlamasında gecikmeler yaşadığımız durumlar oldu. Farkındalığımızın aslında biraz geç hayata geçmesi ile alakalı. Bunun neticesinde de, son düzlükte çok fazla koşmak zorunda kaldık. Ben kendi adıma çok fazla koştuğumu söyleyebilirim. Yine de sonuçta; her şey eninde sonunda iyi bir noktaya vardı. Kendi adımıza öğrendiğimiz bir yıl oldu. Hayatım boyunca kendime hatırlattığım şeylerden biri de şudur: Kendimizi çok başarılı zannettiğimiz noktalarda aşırı özgüven tuzağına düşebiliriz. Geçmişte bir iki kez başıma gelmişti. Yine gelmesin diye çok uğraştım. Bu yüzden benim için de çok güzel bir hatırlatma oldu. Burası her an sahada olmanız gereken, her an olaylara müdahale edebilecek kadar çevik ve esnek olmanız gereken bir ortam. Bunu hatırlamak ve aynı farkındalık noktasına gelebilmek için iyi bir deneyim oldu.

Kamer Yılmaz Kısa bir süre önce Maxus – MEC birleşmesiyle Wavemaker karşımıza çıktı, bu birleşmeyle neler hedeflenmişti?


Demet İkiler WPP, aslında satın almalarla büyümüş, stratejik olarak kurulduğu günden itibaren birbiriyle rakip şirketleri de aynı bünyeye toplamak suretiyle genişlemiş ve pazar payını bu şekilde geliştirmiş bir grup. Tabii, yıllar içinde, büyüyen ortamlarda, pazarlarda, ülkelerde ve büyüyen bir endüstride bu anlamda pazar payınızı büyütme yarışına girmeniz kendi içinde tutarlı bir strateji. Yani, bir ajansınız varken bir tane daha alabiliyorsunuz çünkü siz bir yerine iki ajansınız olduğunda bir yerine birbirleri ile rekabet eden iki müşteriye de hizmet verebiliyorsunuz. Yıllar içinde WPP, tamamen dikeyler üzerinden büyüdü. Özellikle teknolojinin gelişmesi ve iletişim sektörüne çok doğrudan bir etki yaşatıyor olması bizi çok etkiledi. Ayrıca, tüketicinin tüketim alışkanlıklarının tamamen teknolojiye ve trendlere paralel bir şekilde evriliyor olması da başka bir konu olarak gündemimize girdi. Dolayısıyla bu medya tüketimi, ürün tüketimi, ürünle ilgili algılar, hepsi aynı zamanda değişiyor. Reklamverenlerin de bu gelişmelerin ışığında kendi işleriyle ilgili etkinlik ve verimlilik konularını daha sık masaya yatırıyor olmaları gerekir. CEO’muz da her yerde anlatıyor; sıfır bazlı bütçeleyen reklamverenlerin olması veya teknolojiyi kullanarak yeni ürün ve hizmetler piyasaya süren şirketlerin kitle iletişiminden farklı yollarda tüketicilerini yakalamaları; buralardaki harcamaların ebadını değiştiriyor. Bugün bizim geleneksel rakiplerimizin hemen hemen hepsi de yapısal değişiklilere gidiyorlar, daha çevik ve daha merkezi olmak adına. Bizim rekabetimiz ise artık herkesle oluyor, pek çok teknoloji şirketiyle, zaman zaman start-up’larla rekabet ediyoruz. Bugün, Google ve Facebook gibi teknoloji devi şirketlerle yeri geldiğinde rekabet içinde olabiliyoruz. Böylesine karmaşık bir ortamda WPP’nin dikeyler üzerine kurduğu bu büyük gemiyi tek bir hedef doğrultusunda yüzdürüyor olması gün geçtikçe zorlaşmıştı. Bu anlamda, WPP yıllar önce yataylık stratejisini hayata geçirdi ve bu yatay yaklaşım biraz daha aksiyonlara dönüşüp farklı şekilde vücut bulmaya başladı. MEC ve Maxus birleşmesi de bunlardan biri. Çünkü GroupM’in dört tane ajansı vardı. Dört ajans global olarak dikeylerde mücadele ediyorlardı. Bu dört ajansın dördünün de global yönetimleriyle beraber  bölgesel replikalarının olması her şeyden önce tamamen bir verimsizlik yaratıyordu. Artık iki ajansı birleştirdiğimiz zaman bugün bir artı bir iki etmiyor; ikiden daha fazlası ediyor. Bu şekilde yarattığımız verimlilik bize stratejik anlamda daha farklı yatırımlar yapma imkanı veriyor. Ayrıca şöyle bir durum da var: Eğer yüz tane şirketiniz varsa müşterinin markalarını anlamaya veya onlar için daha doğru hizmet verebileceğini konumlamaya ayıracak zamanınız olmuyor. Hep söylediğim bir şey var, Martin Sorrell’le de yüzde yüz anlaştığımız bir konudur bu; bizim odağımız tamamen müşteri. Müşteri olmadığı zaman bizim işimizin hiçbir anlamı yok. Dolayısıyla, kendi kompleks yapılarımıza veya bu anlamdaki matriks raporlama sistemlerine veya kendi ürünümüzü yine kardeş şirketimizin farklı bir ürününe göre kıyaslayarak o karmaşık düzeni daha da karmaşık hale getirip kendimiz odaklı olmak yerine bu odağı müşteriye çevirmemizle ilgili bir davranış değişikliğine gidiyoruz. Şimdiye kadar da hiçbir negatif tepki de görmedik.

Kamer Yılmaz Geçtiğimiz yıl “dirençli olmanın” önemini vurgulamıştınız ve 2017 için planlarınızın devam edeceğini belirtmiştiniz. Wavemaker hareketinden sonra Wunderman ve directComm birleşmesinin haberi geldi. Bu birleşme ile stratejik olarak neleri hedeflediniz?

Demet İkiler Bu, Türkiye’de bir ilk çünkü biz Wunderman’ı sadece Türkiye’deki bir şirketle birleştirmedik; directComm, GroupM altında; yani bizim medya yatırım-yönetimi dediğimiz bölümün altında bulunan bir şirket. Bundan üç sene önce GroupM satın aldı directComm’u çünkü online-offline, data entegrasyonu yapacak, aynı zamanda CRM’le tüketici yolculuğunu mecra ayağında birleştirecek, böylece bir uçtan diğer uca belli süreçleri takip etme imkanı verecek bir know-how aktarımı verebilecektik.
Hakikaten de müşterilerimizle çok ödüllü işler yaptık. directComm da GroupM’e uzmanlık; daha bütünsel bir bakış açısı kattı ama directComm’un da kendi adına beslenmesi ve know-how anlamında kaynağını çok daha güncel ve taze tutması gerekiyordu. Bu kaynak aslında WPP ailesinin geneline baktığımızda Wunderman’da vardı. Bunlar gerçekten durumu doğru analiz etme neticesinde ortaya çıkan fikirler. Bize göre Türkiye’deki Wunderman, dünyadaki Wunderman’ı yansıtmıyor. directComm’un çok iyi bir lokal ekibi ve operasyon anlamında tecrübesi var ama know-how anlamında daha çok beslenmesi lazım. Data ve teknoloji WPP dünyasında GroupM, Wunderman ve Kantar’ın kullandığı ve üzerine eğildiği bir konu. Biz zaten Kantar’la bundan iki sene önce aynı lokasyona geçmiştik; sene başından önce de bu sinerjiyi artırmak üzere GroupM’de çok uzun yıllar yöneticilik yapmış Hande Beceren’i de Kantar Insights Türkiye’ye CEO olarak atamıştık. Bunlar tamamen Kantar ve GroupM’in ortak çalışması ve bu data yolculuğunu ortak olarak gözetlemeleri için adımlardı. Dedik ki; Wunderman’la directComm’u birleştirelim ama dünyada olan şeyin tamamen dışında olarak Wunderman’ı da Türkiye’de yine GroupM’in içine koyalım. Böylelikle çok daha holistik bir biçimde data ile uğraşan, datayı toplayan, datayı anlamaya çalışan, ayrıştıran ve buradan hedeflenebilir hale getiren yapılar olarak bir araya gelmiş oldular. Bizim de Türkiye’de yaptığımız şey dünyaya örnek oldu. Bizden bir ay sonra global tarafta GroupM’le Wunderman’ın ortak çalışması lanse edildi.

Semiha Ahmed Özellikle bu birleşmelerde teknolojiye verdiğiniz önem biraz daha öne çıkıyor. Teknolojik gelişmelerin etkisi yoksa kreatif tarafı gölgede mi bırakıyor?

Demet İkiler Bence birbirlerinin önüne geçme gibi bir durum mümkün değil. Data’nın bize sağladığı şey ne? Data bize bir şekilde çok daha detaylı bir hedefleme imkanı sağlıyor. Data bize tüketici ile ilgili bugüne kadar o detayda bilmediğimiz şeyleri çok daha derin, çok daha doğru ve tam zamanlı bir şekilde söylüyor. Data kullanılabilir bir hale getirildiği zaman, yani onu kişiselleştirdiğiniz zaman, onun üzerinden bir hedefleme yapabildiğiniz zaman, o hedeflediğiniz kişiye ürün mü göstermek istiyorsunuz, reklam mı göstermek istiyorsunuz, direkt mal mı satmak istiyorsunuz, ne yapmak istiyorsanız karar verip bu ilişkiyi doğru kullanmanız lazım. O yüzden tek başına data ve teknoloji dediğimiz şey içerik stratejisi olmadan bir işe yaramıyor. Teknoloji mümkün kılıyor, data hedeflettiriyor, ne söyleyeceğinize ise kreatif taraf karar veriyor.
Ancak artık kreatiflerin işi zor, çünkü tüketiciyle ilgili çok fazla bilgiye sahip oldukları bir ortamda daha kişiselleştirilmiş mesaj vermek durumunda kalacaklar. Bu bir challenge. Ama kreatif bir anlamda şanslı da; çünkü çok iyi tanıdığı insana bir şey söyleyecek. Orada mümkün olduğu kadar spesifikleşebileceği bir ortam var.

Semiha Ahmed 2018 için hedefleriniz neler?

Demet İkiler Stratejik olarak hedefimiz bu yataylık stratejisinin aksiyon olarak hayata geçtiği projeleri örneklendiriyor olmak. Söylediklerimin çok kavramsal olduklarının farkındayım, daha fazlasını söyleyemediğim için bu şekilde söylüyorum. Yine data bizim için önemli olacak. Data’ya yaklaşımımız ve bu data’yla müşterilerimiz adına ne yapacağımız stratejisi, grup adına ortak planlanan bir alan. İçerik çok büyük bir konu ve çoğu ajansımızın ana işi. Örneğin, e-spor alanındaki içerikler son derece ayrıştırıcı. Şimdi, siz spesifik bir alana yatırım yapıyorsanız bunu grup adına yapıyor olabilirsiniz. Bu anlamdaki yatırımları da grup adına yapmaya devam edeceğiz. Onun dışında hepimizin günlük hayatında önemli bir yer kaplayan prodüksiyon var. Birtakım işlerimizi de daha etkin yapma yoluna bakacağız önümüzdeki yıl. Büyük resme baktığınız zaman aynı işi farklı şekillerde farklı bünyelerin içinde mükerrer yaptığımız pek çok konu var. Bunları da daha fazla masaya yatıracağız. Bunlar da aslında sağduyunun bize “yap” dediği işler. Uzun uzun düşünüp de stratejik olarak bir “eureka” durumu olan şeyler değil ama biz iki senedir kendimizi bunlara hazırlıyoruz, önce zihinsel olarak sonra kavramsal olarak.
2018’i biraz daha aksiyonlu geçireceğiz diye düşünüyorum. Bu yıl içinde lanse edeceğimiz bir yapı daha olacak. İş birliklerimizle gerçekten kalıcı ve büyük yapıları sağlamlaştıran bir grubuz. WPP, Türkiye’ye inanıyor ve yatırım yapıyor; yapmaya da devam edecek. Biz önümüzdeki 5-10 yılda Türkiye’de sağlam temelli büyük inisiyatifleri hayata geçirmiş bir grup olarak ömrümüze devam edeceğiz diye inanıyorum.

Benim için bu yılın mottosu…

Ben üzerimde “impact” yazan bir rozet taşıyorum. Hiyerarşide benim için en yüksek nokta impact’i en güçlü olan insandır. Bunu da bir Google toplantısında Google yöneticilerinden duymuştum. Ama benim kendi bakış açımla inanılmaz özdeşleşti ve bunu bir motto
olarak sahiplendim. Benim için hiyerarşinin en tepesi impact’i en yüksek olan, dolayısıyla pozisyondan veya title’dan bağımsız etrafımdaki her şeye bir impact perspektifinden veya bir impact süzgecinden bakmaya başladım. Bunu da bir alışkanlık haline getirdim. Rozeti de o yüzden takıyorum. Öyle baktığınız zaman dünyanız değişiyor. Pek çok söylem, konuşma, toplantı, şikayet, başarı veya başarısızlık adına yapılan tanımlamalar bütün bu kavramların hakikaten içini boşaltıyor. GroupM, bizim için aslında bir laboratuvar; GroupM’de pek çok şey yapıyoruz ve iyi olanlarını grubun geneline yayıyoruz. Şimdi bu impact gözlüğü ile GroupM’de her şeyi tekrar masaya yatırdık. Bence 2018’le ilgili en enteresan olan şey bu. Benim için de inanılmaz besleyici oluyor fikren. Çünkü o perspektiften baktığınızda bugüne kadar ilgilenmediğiniz pek çok konunun aslında gündeminizde olduğunu fark ediyorsunuz veya o aralardaki verimsizlikleri çok iyi görebiliyorsunuz. İşin en iyi tarafı, gerçekten karar alıyoruz. Artık ben gerçekten bir sonuç görmek istiyorum. Böyle baktığınızda ve bunu içselleştirdiğinizde etrafınız da sizinle beraber dönüşüyor. 2018’de bunun sonuçlarını göreceğiz diye umut ediyorum.

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Ocak 2018 sayısında yayımlandı.

 

The post Demet İkiler: “Impact’i yüksek olan en tepededir” appeared first on Campaign Türkiye.

ABC Deterjan günlük hayattaki küçük sürprizleri anlatıyor

$
0
0
ABC Deterjan günlük hayattaki küçük sürprizleri anlatıyor

ABC Deterjan yeni yılı global bir kampanyayla karşılıyor. Marka, dört kişilik sevimli bir ailenin günlük sürprizlerle dolu hayatlarını küçük hikayelerle ekrana getirdi.

ABC Deterjan günlük hayattaki küçük sürprizleri anlatıyor

ABC Sıvı Bakım Deterjanı ve ABC Parfumia Konsantre Yumuşatıcı ile başlayan relansman kampanyası, farklı ABC ürünleri ile devam edecek. ABC ürünlerinin ihraç edildiği ülkelerde de yayınlanacak olan 6 reklam filmi, 3 günde Beykoz ve Maslak’ta çekildi. Yapım sürecini 1001 Film’in üstlendiği reklam filmlerinin yönetmen koltuğunda ise Ufuk Işık oturuyor.

Künye:

Reklamveren ABC Deterjan
Reklamveren Yetkilileri Eser Arıcı Kıroğlu, Deniz Özyer, Derya Ok, Banu Saraç, Betül Akyüz, Pelin Özkan, Fulya Demir, Kübra Sevinç
Reklam Ajansı Concept
Kreatif Direktör Kerem Özkut
Yaratıcı Grup Başkanı Ufuk Işık
Yaratıcı Ekip Bülent Ekel, Eda Alfasa, Oğuzhan Bahar, Berkay Tutkun, Duygu Polen İçin, Selcan Şenol
Marka Direktörü Berna Aşkın
Marka Ekibi Sevdam Kocaoğlu, Serap Balaban
Stratejik Planlama Emre Sezer
Ajans Prodüktörü Mert Turan, Hilal Kınalıada
Prodüksiyon Şirketi 1001 Film
Müzik Onka Projects
Medya Ajansı MG Media
Kullanılan Mecralar Televizyon, Dijital

 

The post ABC Deterjan günlük hayattaki küçük sürprizleri anlatıyor appeared first on Campaign Türkiye.


ING Bank basketbolseverlerden özür diliyor

$
0
0
ING Bank basketbolseverlerden özür diliyor

Publicis One ajanslarından Publicis İstanbul’un ING Bank için hazırladığı yeni reklam filmi yayına girdi.

ING Bank basketbolseverlerden özür diliyor

ING Bank, dört yıldır Türkiye’de basketbolun değişmeyen rengi ve ana sponsoru. İçinde tutku, heyecan, azim ve büyük bir coşku taşıyan bu sporla yakından ilgilenenler de ilgilenmeyenler de bu tutkunun yarattığı etkiye bazen fazlasıyla (!) maruz kalabiliyor.

Banka yeni reklam filminde bu durumları ortaya koyarak, nazikçe özür diliyor. Ancak sonrasında da şunu sormadan edemiyor: “Ama tüm bu tutku ve heyecan olmasa, basketbolu bu kadar sever miyiz?”

Künye:

Reklamveren ING Bank
Reklamveren Temsilcileri Feyza Tamer, Gökçe Say, Deniz Tezeren
Reklam Ajansı Publicis İstanbul
ECD Can Faga
Yaratıcı Ekip Cihangir Gümüş, Erdem Köksal, Fatih Düzyol, Deniz Şencan
Müşteri İlişkileri Ekibi Letisya Taşçı, Emre Küçüksöz, Yasemin Baykara, İrem Gül
CSO Selda Sedes
Stratejik Planlama Ekibi Zeynep Bortaçina, Cem Solak, Ayşe Yavuz
Prodüksiyon Ekibi Arzu Köksal, Erdem Ayaz, Ayten Güneş
Prodüksiyon Şirketi Depo Film
Yönetmen Gönenç Uyanık

 

The post ING Bank basketbolseverlerden özür diliyor appeared first on Campaign Türkiye.

Instagram GIF ile Hikayeler’de yeni dönem başlıyor

$
0
0
Instagram GIF ile Hikayeler'de yeni dönem başlıyor
Instagram bugün, Hikayeler’e GIF özelliğini sunduğunu açıkladı. İnsanlar artık Hikayeler’de fotoğraf ve videolarının üzerinde çıkartma şeklinde hareketli GIF’ler paylaşabilecek.

Instagram GIF ile Hikayeler'de yeni dönem başlıyor

Hikayeler’de GIF seçeneğine, sağ üst köşedeki çıkartma sembolünden erişiliyor. İnsanlar, öne çıkanlardan veya arama yaparak GIPHY’nin kütüphanesinden yaşadıkları anı en iyi anlatan GIF’i seçebiliyor. Bir hikayeye eklenebilen GIF sayısında bir sınırlama bulunmuyor.

Instagram aynı zamanda önümüzdeki haftalarda Hikayeler’e yeni bir özellik daha geleceğini de duyurdu. Yeni özellik sayesinde insanlar Hikayeler’de fotoğraf veya videolarını orijinal boyutlarında paylaşabilecek. Ekranda boş kalan alanlar ise görsele uygun özel renk skalasıyla doldurulacak.

Instagram GIF ile Hikayeler'de yeni dönem başlıyor
Instagram Hikayeler’de görselleri sığdıramama derdi sona eriyor.

The post Instagram GIF ile Hikayeler’de yeni dönem başlıyor appeared first on Campaign Türkiye.

​Türk Hava Yolları, dijital ajans konkuru sonuçlarını açıkladı

$
0
0
​Türk Hava Yolları’nın dijital ajans konkuru sonuçlandı
Türkiye’nin önde gelen dijital ajanslarından Wanda Digital, Türk Hava Yolları ile çalışmaya başladı.

​Türk Hava Yolları’nın dijital ajans konkuru sonuçlandı

Türk Hava Yolları’nın geçtiğimiz günlerde açtığı dijital proje konkuru sonuçlandı. Konkur sonucuna göre global ve yerel iletişimde dijital proje yürütecek ajanslardan biri de Wanda Digital oldu.

Sektöründe lider birçok global ve yerel markayla çalışan ve 200’ün üzerinde ödül kazanan Wanda Digital, 2015 yılından beri WPP’nin ajans grubu J. Walter Thompson Company bünyesinde network’ün önemli bir parçası olarak çalışmalarına devam ediyor.

Wanda, yeni müşterisini kendi sosyal medya hesaplarından yayınladığı bir video ile duyurdu.

The post ​Türk Hava Yolları, dijital ajans konkuru sonuçlarını açıkladı appeared first on Campaign Türkiye.

Mobilet, herkesi dışarı çıkmaya çağırıyor

$
0
0
Mobilet, herkesi dışarı çıkmaya çağırıyor

Bilet alma hizmeti sunan sosyal keşif platformu Mobilet, ilk reklam kampanyasında herkesi dışarı çıkmaya çağırıyor. Tamamı Sırbistan’da çekilen reklam filminde Game of Thrones’da görev almış birçok dublör ve profesyonel sirk dansçıları da rol alıyor. Sevda Karaca’nın kült şarkısı “Çık Ortaya”nın reklam için yeniden düzenlenen versiyonunu şarkıcı Göksel seslendirirken filmin yönetmenliğini Serdar Dönmez üstleniyor.

Doğuş Grubu şirketlerinden Pozitif ve Doğuş Müşteri Sistemleri’nin ortaklığıyla kurulan ve geçtiğimiz Mayıs ayında faaliyete geçen Mobilet’in ilk reklam filmi, eğlenceli ve motive edici senaryosuyla büyük ilgi uyandırdı.

Mobilet’in herkesi dışarı çıkmaya çağıran eğlenceli reklam filmi iki günde 250 binin üzerinde izlendi.

Künye
Reklamveren Mobilet
Reklamveren Temsilcileri Karaoğlan Taşçı, Ayşegül Şamiloğlu, Melodi Şıhmantepe
Reklam Ajansı Manajans JWT
Yaratıcı Yönetmen Sami Basut
Yaratıcı Ekip Doğu Göçük, Aytaç Şahin, Ecem Yurdagül, Yiğit Durdağ
Müşteri İlişkileri Fulya Özari, Sibel Sezgin, Yasemin İpekçi
Stratejik Planlama Ege Demirtaş, Elif Bozovalı
Ajans Prodüktörleri Ahmet Bayık, Çağrı Erdoğan, Zeynep Türkmen
Yönetmen Serdar Dönmez
Prodüksiyon Şirketi Depo Film

The post Mobilet, herkesi dışarı çıkmaya çağırıyor appeared first on Campaign Türkiye.

Vivident, basketbola destek kampanyasını yeni bir şarkıyla taçlandırıyor

$
0
0
Vivident, basketbola destek kampanyasını yeni bir şarkıyla taçlandırıyor

Vivident, basketbola destek kampanyasının yeni şarkısı “Bu Oyunu Seviyoruz”u Tahincioğlu All-Star 2018’de tanıttı.

Vivident, ana sponsoru olduğu Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’ndeki basketbola desteğini yepyeni bir kampanya ile sürdürüyor.

Vivident, “Çiğne ve Gülümse” sloganıyla basketbolun enerjik temposunu birleştirdiği “Bu Oyunu Seviyoruz” şarkısını, basketbol severlerin beğenisine ilk kez Tahincioğlu All-Star 2018’de sundu.

Vivident’in hazırladığı şarkıyı seslendiren Direc-t grubu gitarist ve vokalisti Bilge Kösebalaban, Sinan Erdem Spor Salonu’ndaki canlı performansıyla, Tahincioğlu All – Star’da coşku yarattı.

Salonu dolduran basketbol severler, canlı performans sırasında dev ekranda gösterime giren “Bu Oyunu Seviyoruz” video klibini izleyerek şarkının sözlerine eşlik ettiler.

Geçtiğimiz sezon maçlarının görüntülerinin de kullanıldığı yaklaşık iki dakikalık şarkı, TV müzik kanalları, dijital platformların yanı sıra radyo ve sosyal medyada da yayınlanacak.

Künye

Reklamveren: Perfetti Van Melle Türkiye – Vivident

Reklamveren Yetkilileri:
PVM Türkiye Pazarlama Direktörü: Davide Campi
PVM Türkiye Pazarlama Müdürü: Çiğdem Tüzüner Serim
Vivident Marka Müdürü: Duygu Önal
Vivident Marka Müdür Yardımcısı: Ebru Atılgan

Reklam Ajansı: Cosmos
Kreatif Ekip: İbrahim Yıldız
Art Ekip: Özer Kurt
Müşteri İlişkileri Direktörü: Çağrı Erdoğan
Müşteri İlişkileri Ekibi: Fulya Kurtuluş, Melis Uçar

Prodüksiyon Ajansı: Profabrika
Müzik Yapım: SoundBox
Yapımcı: Öykü Onur Tanyel
Yönetmen: Öykü Onur Tanyel
Görüntü Yönetmeni: Eren Yıldız

The post Vivident, basketbola destek kampanyasını yeni bir şarkıyla taçlandırıyor appeared first on Campaign Türkiye.

Logo Yazılım’ın yeni reklam filminde söz klavyelerde

$
0
0
logo yazılım

Kurumsal iş yazılımları alanında faaliyet gösteren 1984 doğumlu Logo Yazılım, Geleceği Yazıyoruz sloganıyla hazırladığı yeni reklam filmini yayınladı. Reklam filminde ekosistemindeki herkesin ortak paydası olan “klavye”yi ritmik bir melodi eşliğinde kullanan firma, 60’ı aşkın çözümüyle her sektörün ritmi ve 1 milyondan fazla kullanıcının sesi olduğunu Toprak Sergen’in sesiyle anlatıyor.

Yeni iletişim stratejisi kapsamında dergi, sinema, radyo, internet, açıkhava reklamları ve promosyon çalışmalarıyla 360 derece iletişim yapacak olan Logo Yazılım’ın reklam filmi İzmir’de faaliyet gösteren Reklam Merkezi‘nin imzasını taşıyor. Yapım sürecini Imagine Production’ın üstlendiği reklam filminin yönetmen koltuğundaysa Güçlü Gülan oturuyor.

Künye:

Reklamveren Logo Yazılım
Reklamveren Marka Ekibi Yiğit Çallı, Sinem Zenginçelebi, Petek Özkan
Reklam Ajansı Reklam Merkezi
Yaratıcı Ekip Hüseyin Ekinciler, Duygu Özcan, Tunç Şardağ
Marka Ekibi Yiğit Sal, Didem Erim, Cansu Baturlar
Yapım Imagine Production
Yapımcı Gözde Gülan
Yönetmen Güçlü Gülan
Görüntü Yönetmeni Varol Şahin
Yapım Sorumlusu İrem Ayaz
Post Prodüksiyon Mattepost
Ses&Miksaj Melodika
Dış Ses Toprak Sergen
Medya Ajansı Egemedya
Medya Ekibi Zeynep Geylani, Damla Sakızlı
Mecra Televizyon, radyo, sinema, açıkhava, dijital

 

The post Logo Yazılım’ın yeni reklam filminde söz klavyelerde appeared first on Campaign Türkiye.

Antoine Griezmann, PUMA’nın yeni kampanyasında

$
0
0
Antoine Griezmann, PUMA’nın yeni kampanyasında

PUMA’nın yeni kampanyası için Atletico Madrid’li yıldız oyuncu Antoine Griezmann, “Gelecek Senin” diyor ve izleyicileri oyunu kendi kurallarına göre oynamaya davet ediyor.

Antoine Griezmann, PUMA’nın yeni kampanyasında

 

PUMA, FUTURE 18.1 kramponları için “Gelecek Senin” mottosu ile çektiği yeni reklam filmi kapsamında Atletico Madrid’de başarılı bir oyun sergileyen Antoine Griezmann ile bir araya gelerek enerjisi son derece yüksek reklam filmine imza attı.

Reklamda sevilen futbolcu Griezmann’ın mükemmel performansında PUMA FUTURE 18.1’in büyük önem taşıdığı vurgulanıyor. Mükemmeliyete koşarak kendi geleceğini kendisi yaratan Griezmann, ödüllü yönetmen Ryan Staake’in çektiği reklam filminde enerjisi ile dikkat çekiyor.

Künye:

Reklamveren: PUMA
Yönetmen: Ryan Staake
Styling: Claudia Martin
Kreatif Direktör: Eduardo Marques
Koreografi: Ryan Lee

The post Antoine Griezmann, PUMA’nın yeni kampanyasında appeared first on Campaign Türkiye.


IKEA, Bea Åkerlund iş birliğiyle en cesur kampanyasını hazırlıyor

$
0
0
IKEA, Bea Åkerlund iş birliğiyle en cesur kampanyasını hazırlıyor

İsveçli kostüm tasarımcısı Bea Åkerlund ile iş birliği kuran IKEA, en cesur kampanyasını sunmaya hazırlanıyor.

Kendini moda aktivisti, imaj yaratıcısı, moda polisi ve stilist olarak tanımlayan Bea “B.” Åkerlund, IKEA için tasarladığı ev eşyaları koleksiyonunu gotik bir reklam filmiyle tanıttı.

OMEDELBAR adındaki koleksiyon; şapka şeklinde camlardan, dudak şeklinde yastıklardan, ayakkabı şeklinde vazolardan ve 3D basılı el modellerinden oluşuyor.

Åkerlund, “Koleksiyonun arkasında ana fikir insanların kendilerini olduğu gibi ifade etmeleri için cesaretlendirmek” diye açıklıyor. Hayatı boyunca bu fikirle yaşadığını paylaşan tasarımcı, kariyerinin başında insanların ona çok vahşi ve çılgın olduğunu ve bunu biraz yumuşatması gerektiğini söylediklerini de ekledi. “Kariyerimi olduğum kişi üzerine kurdum ve şimdi de IKEA ile iş birliği kurdum.” 9 Mart’ta piyasaya çıkması planlanan koleksiyonun tanıtımı için hazırlanan reklam filmini aşağıda izleyebilirsiniz.

The post IKEA, Bea Åkerlund iş birliğiyle en cesur kampanyasını hazırlıyor appeared first on Campaign Türkiye.

ACE of M.I.C.E. 5. kez düzenlenecek

$
0
0
ACE of M.I.C.E. 5. kez düzenlenecek

ACE of M.I.C.E. 5. kez düzenlenecekTurizm Medya Grubu organizasyonuyla, 2014 yılından itibaren her yıl gerçekleştirilen kongre, toplantı ve etkinlik fuarı olan ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines’ın beşincisi, 21-23 Şubat 2018 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi- ICC’de düzenlenecek. Açılışını Türkiye ve dünyadan MICE sektörünün lider kuruluşlarının başkanlarının yapacağı fuar bünyesinde, kreatif etkinliklerden etkinlik teknolojilerine, toplantı endüstrisinden, UNICEO Kurumsal Eğitim Programı’ndan, DijiMICE oturumuna, yeşil etkinliklerden, iletişim oturumuna kadar dopdolu bir programla, MICE sektöründeki eğitim misyonunu da yerine getirmiş olacak.

40 ülkeden satın almacılar geliyor

Globalde 20 güçlü hosted buyer grup koordinatörü ve resmi fuar isim ve havayolu sponsoru Türk Havayolları destekleriyle, 40 ülkeden 200 hosted buyer, fuar esnasında günde ortalama 10 görüşme yaparak, fuar katılımcılarıyla iş birliği kurmaya hazırlanıyor.

3 gün boyunca B2B görüşmelerin gerçekleşeceği fuarda, etkinlik ve toplantı organizasyonları için ihtiyaç duyulan tüm çözüm ortakları bir arada görebilir, organizasyonlarınızın dikkat çekmesini, daha profesyonel hazırlanmasını, akılda kalıcı ve etkileyici olmasını sağlayabilirsiniz.

İham almaya hazır mısınız?

Ünlü gösteri ve şölen tasarımcısı İtalyan Valerio Festi dahil, etkinlik teknolojisi alanında dünyanın bir numaraları konuşmacısı Corbin Ball, NIKE Global Etkinlik Başkanı, Canlı Deneyim Stratejisti ve White Fox Danışmanlığı Sahibi Mat Johnson gibi konuşmacıların olduğu oturumlara katılım imkanı sağlayabiliyorsunuz. Oturumlara yalnızca fuar katılımcıları ve hosted buyerlar ücretsiz giriş sağlayabilirken, diğer tüm ziyaretçiler için oturum giriş ücreti 3 gün için toplamda 500 tl olup biletler biletix.com üzerinden satın alınabilir.

Etkinlik teknolojisine bakışınız değişecek

AME’18 yenilikleri arasında, etkinlik teknolojilerini içeren, hem Türkiye hem de dünyadan en son trendleri içinde barındıracak olan TECH ZONE da bulunuyor. ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines’ın artık vazgeçilmez bir parçası olan Speaker’s Corner’da ise dünyada etkinlik teknolojisi konuşmacılarının duayenlerinden olan Corbin Ball, James Morgan, John Martinez’i dinleyebilirsiniz. Etkinlik ve toplantı endüstrisi 2018 yılı için hazırlıklarını yaparken, henüz yılın ilk çeyreğinde gerçekleşecek olan fuarda, global MICE sektörünün profesyonelleri ile tanışma fırsatı bulacaksınız.

Yılın en iddialı partisi DOME kubbe çadırda

Ulusal ve uluslararası MICE sektörünün bir araya geldiği “AMEzing Parti”de, yerli ve yabancı tüm katılımcılar, konuşmacılar ve hosted buyerlardan oluşan 850 kişilik özel davetli, fuar alanının bahçesine kurulacak devasa DOME çadırda düzenlenecek partide bir araya gelecek.

22 Şubat akşamı İstanbul Kongre Merkezi bahçesinde Türkiye’de  ilk defa kurulacak çadırda yurtdışından gelen özel gösteri ve müzik grupları, DJ performansları, 360 video mapping showların gerçekleştirileceği AMEzing Parti Türkiye etkinlik sektörüne damgasını vuracak.

En İyi Stand Ödülünü siz belirleyin

2018 finalixtleri belli olan ACE of M.I.C.E. Awards Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri’nde bu yıl ilk kez açılan “En İyi Etkinlik Teknolojisi Kategorisi” çok ilgi görürken, birbirinden güçlü projelerin yarıştığı ve MICE sektörünün en iyilerinin buluşmasına ev sahipliği yapan ACE of M.I.C.E. Awards, 2018’de altıncı kez MICE’ın aslarını belirleyecek. Resmi web sitesi üzerinden detaylı bilgi edinilebilecek ödüllerdeki “ACE of M.I.C.E Exhibition by Turkish Airlines En İyi Stant” kategorisi ise, ACE of M.I.C.E. mobil uygulaması üzerinden, fuar esnasında 3 gün boyunca, jüri dahil herkesin katılımına açık olarak yapılacak oylamalarla belirlenecek.

 

The post ACE of M.I.C.E. 5. kez düzenlenecek appeared first on Campaign Türkiye.

Büyük beden model Ashley Graham, Revlon’un yeni yüzü oldu

$
0
0
Büyük beden model Ashley Graham, Revlon’un yeni yüzü oldu

Büyük beden model Ashley Graham, Revlon’un “Live Boldly” kampanyasının yeni marka temsilcisi oldu.

Graham, Revlon’un çekimlerinden kamera arkası görüntülerini Instagram hesabından paylaşarak bu haberi hayranlarına duyurdu. “Farklı ırklara, yaşlara ve beden tiplerine sahip kadınların yer aldığı bu yerinde ve çığır açan kampanyanın bir parçası olmak beni çok heyecanlandırıyor” diyen model, “Cesur yaşamak, her daim hayatıma yön veren düşünce olmuştur. Her gün aynaya bakarken kendime şunları söylüyorum; ‘Cesursun, mükemmelsin, güzelsin.’ Revlon’la birlikte aynen bu şekilde düşünmeleri için kadınlara ilham verebiliriz” diye ekliyor.

Revlon’un bu kampanya kapsamında hazırladığı reklam filminde Graham ile beraber karşımıza çıkan diğer modeller: Adwoa Aboah, Imaan Hammam, Achok Majak, Rina Fukushi ve Raquel Zimmermann.

The post Büyük beden model Ashley Graham, Revlon’un yeni yüzü oldu appeared first on Campaign Türkiye.

Keanu Reeves, Squarespace’in Super Bowl reklamında yer aldı

$
0
0
Keanu Reeves, Squarespace’in Super Bowl reklamında yer aldı

Matrix ve John Wick gibi filmlerden tanınan Kanadalı oyuncu Keanu Reeves, Squarespace’in Super Bowl reklamında yer aldı.

Squarespace’in kurum için kreatif ekibi tarafından yaratılan bu reklam filminde Keanu Reeves, kendi web sitesini kurmak için çölün ortasına giderek ateşin başına oturan bir adamı canlandırıyor. Oyuncu, gerçek hayatta da, 2015 yılında, kendi web sitesi Arch Motorcycle’ı kurmak için Squarespace’i kullanmıştı. Bu bağlantı sayesinde şirket Reeves ile daha kolay bir şekilde iletişime geçti ve iş birliği kurmayı başardı. “Her şeyden önce, Keanu çok sakin bir insan” diyen Squarespace’in CCO’su David Lee, şunları ekliyor: “Tamamıyla benzersiz bir karakterin ruhuna ve gücüne sahip. Keanu en az bizim kadar bu kampanyanın mesajına aşık oldu ve bu çalışmayı hayata geçirmek için sıkı çalıştı. Bu iş için daha iyi birini bulamazdık.”

The post Keanu Reeves, Squarespace’in Super Bowl reklamında yer aldı appeared first on Campaign Türkiye.

Petlas tüm dünyayı memleket yapıyor

$
0
0
Petlas tüm dünyayı memleket yapıyor

“Türkiye’nin lastiği” sloganıyla yola çıkan yerli lastik üreticisi Petlas, yeni reklam filmiyle yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın da tercihi olduğunu söylüyor.

Petlas tüm dünyayı memleket yapıyor

Marka, yeni reklamında dünyanın dört bir yanında memleketinin adını gururla duyurduğuna değinirken satışı, Peru’dan Mısır’a, Norveç’ten Tayvan’a hatta sektörün en zorlu ismi Amerika’ya kadar uzanan Petlas, gücünü memleketinden aldığını gösteriyor.

2016 Türkiye İhracatçılar Meclisi Raporuna göre 96 ülkeyle, en fazla ülkeye ihracat yapan 11. firma olan Petlas, bu başarısını marka iletişimine taşıyarak dünyanın tercihi olduğunu dile getiriyor.

Çekimleri; Şanlıurfa, Anamur, Konya Ereğli, Trabzon, Rize ve Erzurum’da gerçekleşen filmde büyük usta Barış Manço’nun eseri “Hemşerim Memleket Nire?” Ömer Ahunbay aranjesi ile yer alıyor.

Kreatif sürecini Havas İstanbul, yapımını Kala Film’in üstlendiği reklam filminin post prodüksiyonunda Sinefekt imzası var.

Künye:

Reklamveren Petlas
Reklamveren Temsilcileri Erkal Özürün, Serdar Işık, Mahmut Altınöz
Ajans Havas İstanbul
Kreatif Direktör Ergin Binyıldız
Kreatif Ekip Ahmet Sefer, Sezgin Rızaoğlu, Benan Aka Öztürk, Betül Saykan, Neslihan Arslan
Müşteri İlişkileri Ekibi Sibel Yeşileker, Esra Akbaş
Prodüksiyon Şirketi Kala Film
Yapımcı Hazer Baycan
Uygulayıcı Yapımcı Serkan Tırmık
Yönetmen Serter Tırmık
Görüntü Yönetmeni Muko Tırmık
Post Prodüksiyon Sinefekt
Orijinal Müzik Eser Adı Hemşerim Memleket Nire
Orijinal Müzik Besteci ve Söz Yazarı Barış Manço
Müzik ve Düzenleme Jingle House/Ömer Ahunbay

 

The post Petlas tüm dünyayı memleket yapıyor appeared first on Campaign Türkiye.

Viewing all 14689 articles
Browse latest View live