Quantcast
Channel: Campaign Türkiye
Viewing all 14694 articles
Browse latest View live

Toplu taşıma araçları sanat eserine dönüştü

$
0
0


Litvanyalı sanatçı Algis Kriščiūnas ve şehir otobüsleri şirketi Kaunas yeni bir sanatsal projeye hayat verdiler.

Gallery on Wheels’in bir parçası olan bu projenin amacı, yolcuların gündelik hayatına biraz renk katmak. İnsanların dikkatini çekmeyi ve sanat ufkunu genişletmeyi amaçlayan proje için otobüsler rengarenk çizimler ve resimlerle kaplandı. Aşağıda projenin tanıtım videosunu izleyebilirsiniz ve toplu taşıma araçlarının fotoğraflarını görebilirsiniz.

Kaynak: fubiz


Audi, masalların akışını değiştiriyor

$
0
0
Audi, masalların akışını değiştiriyor

Klasik uyku öncesi öykülerin tekdüzeliğinden biraz sıkılan Audi, masalların akışını değiştirmeye karar veriyor.

Masallarda sıklıkla kaşımıza çıkan “Sonsuza dek…” kalıbını değiştirmeye karar veren Audi, yeni reklam filminde uyku öncesi babasından masal dinleyen bir kızın hikayesini anlatıyor. Kahramanımızın Külkedisi masalını kitapta olduğu gibi dinlese de onu hayalinde çok farklı canlandırıyor. At arabası son model bir otomobil olarak karşımıza çıkıyor; gençler sarayda dans etmek yerine otomobil yarışına giriyorlar. Sonunda da “Let’s change the tale #EverAfter” (Haydi, masalı sonsuza dek değiştirelim) yazısıyla film sonlanıyor.

Ever After adındaki bu kısa filmin ilham kaynağı, 1981’de Dünya Ralli Şampiyonası’nı kazanan ilk kadın sürücü Michèle Mouton. “Film gerçek bir hikayeden uyarlama; benim hikayem” diyen Mouton, Audi’nin hazırladığı bu reklam filmi ile genç kızlara ilham vermeyi amaçlıyor.

Künye
Reklamveren Audi
Reklam Ajansı Proximity Barcelona

Audi’nin en son hazırladığı kampanyalardan biri olan “Clowns” filmi yaratıcılarına ödüller kazandırmıştı. Reklam filmini hatırlamak isteyenler buraya tıklayabilir.

The post Audi, masalların akışını değiştiriyor appeared first on Campaign Türkiye.

IKEA, reklam ilanına gebelik testi gizledi

$
0
0
IKEA, reklam ilanında gebelik testi gizledi

Hayatında yeni bir döneme girmeye hazırlanan ve ürün indiriminden faydalanmak isteyen çifteler için IKEA, reklam ilanına gebelik testi gizledi.

IKEA, reklam ilanında gebelik testi gizledi
IKEA, reklam ilanında gebelik testi gizledi

İsveç ajansı Åkestam Holst’in Mercene Laboratuvarı ile hazırladığı reklamda “Sundvik” beşiğini ve “Bu reklama işemek hayatınızı değiştirebilir. Bu reklam aynı zamanda bir gebelik testi. İşaretli yere çişinizi yapın ve birkaç saniye bekleyin. Bir çocuk bekliyorsanız eğer, tam buradaki reklamda bir sürpriz indirim kazanacaksınız” yazısını görüyoruz.

Reklam ilanında, evde yapılan gebelik testlerinin içinde bulunan malzemeden yapılmış bir şerit bulunuyor. Bu sayede idrarla temas eden reklamda sayfadaki ürünün indirimli fiyatı ortaya çıkıyor.

Aşağıda bu kampanya kapsamında hazırlanan reklam filmini ve ürünün nasıl çalıştığını görebilirsiniz.

The post IKEA, reklam ilanına gebelik testi gizledi appeared first on Campaign Türkiye.

2018 sezonunda yarışacak WRC otomobilleri tanıtıldı

$
0
0
2018 sezonunda yarışacak WRC otomobilleri tanıtıldı

25 Ocak’ta başlayacak Monte-Carlo Rallisi ile başlayacak Dünya Ralli Şampiyonası öncesinde bu sezon yarışacak WRC otomobilleri tanıtıldı. Birmingham’da gerçekleşen lansmanda hem takım patronları hem de birçok WRC pilotu hazır bulundu.

2018 sezonunda yarışacak WRC otomobilleri tanıtıldı

Ford ile ortaklığını güçlendirerek daha da iddialı hale gelen M-Sport’un yeni Ford Fiesta’sı en çok dikkat eden otomobillerin başında geliyor. Fiesta WRC kadar Ford takımının şampiyon pilotu Sebastien Ogier’de yoğun ilgi gördü.

Bu sezon Ford’un dışında Hyundai, Toyota ve Citroen’in fabrika takımları şampiyonluk için mücadele edecek.

 

The post 2018 sezonunda yarışacak WRC otomobilleri tanıtıldı appeared first on Campaign Türkiye.

Yeni bir strateji planlama ajansı: Mindps

$
0
0
Yeni bir strateji planlama ajansı: Mindps

Türkiye’nin global arenada iddialı marka sayısını artırmak amacıyla kurulan Mindps, global marka yaratma süreçlerini şirketlere uygun metodlarla sunarak Türkiye’nin “ürün” değil “değer” yaratan bir ülke konumuna gelmesi için çaba harcıyor.

Yeni bir strateji planlama ajansı: Mindps
Yeni bir strateji planlama ajansı: Mindps

Pazarlama iletişimi ve reklam sektöründe uzun yıllar başarılı projelere imza atmış üç yaratıcı liderin kurduğu Mindps; güçlü markaların, hikayesi olan ve bu hikaye etrafında buluşan çalışanların yarattığı enerjilerin ürünü olduğundan hareketle şirketlere “Marka Mühendisliği” danışmanlığı yapıyor.

Şirket çalışanlarını anlamlı bir hikayenin etrafında buluşturarak ortak akıldan yararlanmalarını, isim ve simgelerin gücünü kullanarak sürekli yenilik geliştirme disiplinine yönlendiren Mindps, aynı zamanda şirket çalışanlarının NE yapıldığına değil, NİÇİN yapıldığına odaklanmalarını sağlayarak markalara bir misyon yüklenmesini amaçlıyor.

Mindps ayrıca, mevcut marka hikayesini yenileyerek ya da ihtiyaç duyulduğunda isim ve logo çalışmalarıyla yeni bir hikaye kurgulayarak markanın değerini artırmayı hedefliyor. Yeni marka yaratma sürecinde ise marka mimarisi konusunda ihtiyaç duyulan tüm hizmetleri sunuyor.

Sektörde birçok başarılı marka için çalışmış Emre Soylu, Fatih Uzgören ve Burak Ataman’ın birikimleriyle kurulan Mindps, doğru strateji ile marka olmaya doğru yelken açmış, marka algısını güçlendirmek isteyen veya bu yolda rotasını değiştirme ihtiyacı olan şirketlere yol gösteriyor.

The post Yeni bir strateji planlama ajansı: Mindps appeared first on Campaign Türkiye.

Campaign Türkiye 6. yıl özel sayısı için geri sayım başladı

$
0
0
campaign 6. yıl özel boyut

Yeni yaşını kutlarken yıl değerlendirmesi ve gelecek öngörüleri ile okurların karşısına çıkan Campaign Türkiye 6. yıl özel sayısı için hazırlıklara başladı!

Türkiye reklam endüstrisi için bir almanak olma niteliğini taşıyan Campaign Türkiye, bu yılki özel sayısında hem 2017’yi tekrar gözden geçirmemizi sağlayacak hem de önümüzdeki yılın trendlerine ışık tutacak.

Peki, neler var bu özel sayıda?

– Yılın öne çıkan reklam, medya, pazarlama ve sektör haberleri

– Yıl boyunca yayınlanan sayılarımızdan öne çıkan haberler, yorumlar

– Sektör derneklerinin 2017 değerlendirmeleri ve 2018 beklentileri

– Farklı alanlardan konuk yazarların 2017 değerlendirmeleri ve 2018 beklentileri

– Türkiye’deki ajansların yaratıcılıklarını sergilediği “Doğum Günü Kutlama İlanları”

– Tüketicilerin 2017’de en beğendiği reklamlar, markalar; pazarlama yöneticilerinin 2018 yatırımları gibi konuları irdeleyen kapsamlı araştırmalar

– 2018′in en önemli reklam, dijital pazarlama ve tüketici trendleri

Geçtiğimiz yıllarda ajansların hazırladığı “Doğum Günü Kutlama İlanları”nı merak edenler özel sayılarda yer alan tüm ilanları aşağıda görebilir.

OCAK 2013

OCAK 2014

OCAK 2015

OCAK 2016

OCAK 2017

Reklam alternatifleri için: reklam@lifttr.com

The post Campaign Türkiye 6. yıl özel sayısı için geri sayım başladı appeared first on Campaign Türkiye.

Duru, banyo sabunundan vazgeçemeyenler için yeni bir film yayınladı

$
0
0

Duru, banyo sabunundan vazgeçemeyenler ama aynı zamanda hoş kokusu nedeniyle duş jelini tercih edenler için yeni bir reklam filmi yayınladı.

Duru’nun, Fresh Sensations Şeffaf Duş Sabunu için hazırlanan yeni reklam filmi, yeni yılın ikinci haftasında yayına girdi.

Duş sabunu, banyo keyfi için duş jelini tercih edenleri ve banyo sabunundan vazgeçmeyenleri bir araya getiren orijinal bir ürün. Farklı nedenlerle duş jeli veya duş sabununu tercih edenlerin aynı üründe buluşmasının anlatıldığı filmin yaratıcı çalışması McCann ekibine ait.

Prodüksiyonu Shortcut tarafından gerçekleştirilen filmin yönetmeni ise Müfit Samık.

Künye
Reklamveren: Duru
Reklam Ajansı: McCann İstanbul
Reklamveren Yetkilisi: Oğuzhan Aslan, Deniz Baki, Zeynep Kalkandelen, Esra Çanakkaleli
CCO: Uğur Çakır
Yaratıcı Ekip: Berker Akagündüz, Özgür Onur
Müşteri İlişkileri: Zeynep Begüm Derinöz, Niyazi Kutay Serteser
Prodüksiyon: Zeynep Doğu, Cansu Yılmaz
Yapım Evi: Shortcut
Yönetmen: Müfit Samık
Yapımcı: Esra Seyrekbasan
Müzik: Jingle House
Mecra: TV / İnternet

The post Duru, banyo sabunundan vazgeçemeyenler için yeni bir film yayınladı appeared first on Campaign Türkiye.

OMO çocukla çocuk olmaya çağırıyor

$
0
0
OMO çocukla çocuk olmaya çağırıyor

OMO çocukla çocuk olmaya ve anı biriktirmeye çağırıyor.

Tüketicileriyle arasında duygusal bir bağ kurarak onu da öyküsüne dahil eden marka ve kampanyaların sayısı hızla artarken, OMO da yayınladığı “Anı Biriktir” kampanyasıyla deneyim pazarlaması trendine dahil oluyor.

Ana kampanyanın devam niteliğindeki “Çocukla Çocuk Ol” reklam filmi yine anne babaların duygulandıracak ve düşündürecek bir konuyu işliyor. Küçükken annesiyle dilediği kadar oynayamayan bir çocuğun bakış açısıyla başlayan film, aynı çocuğun anne olduğunda neleri farklı yaptığını gözler önüne seriyor.

“Kirlenmek güzeldir” diyen OMO, tüm anne ve babaları çocukla çocuk olmaya ve çocuklarıyla birlikte unutamayacakları anılar biriktirmeye çağırıyor. Reklam filmi MullenLowe İstanbul imzası taşıyor.

Künye:

Reklamveren Unilever / OMO
Reklam Ajansı MullenLowe İstanbul
Yapım Şirketi Depo
Yönetmen Jonas Arnby
Post Prodüksiyon Stüdyosu İmaj

 

The post OMO çocukla çocuk olmaya çağırıyor appeared first on Campaign Türkiye.


Facebook’un Haber Kaynağı güncelleniyor

$
0
0
Facebook’un Haber Kaynağı güncelleniyor

Facebook bugün açıkladığı güncelleme ile insanlara önemsedikleri kişilerle daha fazla etkileşim fırsatı sunabilmek için Haber Kaynağı sıralamasında değişiklikler yapıyor.

Bu yeni güncelleme ile Facebook, insanların arkadaşlarıyla paylaşmak isteyeceği gönderileri tahmin edip akışın daha üst sıralarında konumlandıracak. Bunun yanı sıra Haber Kaynağı değerleri ile uyumlu olarak insanların Facebook üzerinde geçirdikleri zamanı anlamlı kılmak adına aile ve arkadaşların gönderileri, genel içeriklere göre öncelik kazanacak. Konuyla ilgili Mark Zuckerberg’in paylaşımına ise buradan ulaşabilirsiniz.

İnsanları birbirine yaklaştırmak
Adam Mosseri

Facebook Haber Kaynağı Müdürü Adam Mosseri konu ile ilgili şunları paylaştı: “Facebook, insanları birbirine yakınlaştırmak ve ilişkiler inşa etmek üzere kurulmuştu. Bunu gerçekleştirmenin yollarından birisi insanları kendi Haber Kaynaklarında, arkadaşları ve ailelerinden gelen anlamlı paylaşımlarla buluşturmak. Önümüzdeki birkaç ay boyunca, insanlara önemsedikleri kişilerle daha fazla etkileşim fırsatı sunabilmek için Haber Kaynağı sıralamasında değişiklikler yapıyoruz.”

Mosseri, güncellemenin tam olarak onu olduğu şu sözlerle açıkladı: “Halihazırda paylaşımların Haber Kaynağında ne kadar yukarıda çıkacağını belirlemek için kaç kişinin bir paylaşıma tepki verdiği, yorum yaptığı veya paylaştığı gibi göstergeler kullanıyoruz. Bu güncelleme ile, bir konuşmayı tetikleyen ve anlamlı etkileşimlere ilham veren gönderilere de öncelik vereceğiz. Bunun için arkadaşlarınızla paylaşmak istediğiniz gönderileri tahmin edip akışın daha üst sıralarında konumlandıracağız. Bunlar, tavsiye isteyen bir arkadaşınızın, seyahati için mekân önerileri arayan tanıdığınızın gönderileri ya da bir haber, makale, video gibi karşılıklı yorum yapmaya ve tepki vermeye teşvik eden gönderiler olacak. Bunun yanı sıra Haber Kaynağı değerlerimiz ile uyumlu olarak, aile ve arkadaşlarınızın gönderilerini genel içeriklere göre önceliklendireceğiz.”

Mosseri, “Bu sayfalar ve genel içerikler için ne anlama geliyor?” sorusuna ise şu şekilde yanıt verdi: “Haber Kaynağındaki alan sınırlı olduğundan aile ve arkadaşların paylaşımları ile konuşmaları tetikleyen gönderileri daha çok göstermek, yayıncılar ve kurumların video ve diğer gönderileri gibi genel içerikleri daha az göstereceğimiz anlamına geliyor. Bu güncellemeleri yaparken sayfalar yakın gelecekte erişim, video izlenme süresi ve trafiğin düştüğünü görebilir. Bu etki, ürettikleri içerik türü ve insanların o içerikle nasıl etkileşimde bulunduğuna bağlı olarak sayfadan sayfaya farklılık gösterecek. En fazla düşüşü, insanların genelde tepki vermediği ya da yorum yazmadığı içerikleri paylaşan sayfalar gözlemleyebilir. Arkadaşlar arasında etkileşimi tetikleyen sayfalar bu durumdan daha az etkilenecek.”

İnsanların takip ettikleri sayfaların gönderilerini Haber Kaynağının en tepesinde görmeye devam edeceklerini söyleyen Mosseri, şunları ekledi: “Takip ettikleri sayfalardan daha fazla gönderi görmek isteyenler, Haber Kaynağı Tercihlerindeki ‘Başta Gör’ seçeneğini kullanabilir ve böylece her zaman beğendikleri sayfalardan gönderiler görebilirler. İnsanlar arasında iletişim başlatan sayfa gönderileri Haber Kaynağında daha üstte yer alacak. Örneğin Live (Canlı) videolar, çoğu zaman Facebook’taki izleyiciler arasında konuşma başlatabiliyor – öyle ki Canlı videolar, ortalamada diğer videolardan altı kat daha fazla etkileşim üretebiliyor. Facebook’ta video paylaşan pek çok yaratıcı, tıpkı tanınmış kişilerin paylaşımlarında olduğu gibi takipçileri arasında konuşma başlatabiliyor. Gruplar içerisinde insanlar çoğu zaman kamusal içerikler etrafında etkileşime giriyor. Yerel işletmeler, ilgili güncellemeler ve etkinlikler paylaşarak toplulukları ile bağlantı kuruyor. Haberler de önemi konularla ilgili sohbet başlatmaya yardımcı olabiliyor. İnsanları gönderilerle ilgili yorum yapmaya kışkırtmak için ‘engagement-bait’ kullanmak, anlamlı bir etkileşim oluşturmuyor. Biz de bu tarz gönderilerin Haber Kaynağındaki konumlarını indirmeye devam edeceğiz.”

The post Facebook’un Haber Kaynağı güncelleniyor appeared first on Campaign Türkiye.

Zaxe, CES 2018’in ilgi odağı oldu

$
0
0

Türkiye’nin yerli ve milli 3 boyutlu yazıcı üreticisi Zaxe, CES 2018’in ilgi odağı oldu ve ürünleriyle etkinliğe damga vurdu.

Zaxe, CES 2018’in ilgi odağı oldu

Fuarda X1 Plus ürününün dünya tanıtımını da yaparak ilk kez teknoloji severlerin beğenisine sunan Zaxe, 3D yazıcı alanındaki çözümleriyle dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.

Türkiye’nin yerli ve milli 3 boyutlu yazıcı üreticisi Zaxe, dünyanın en büyük tüketici elektronik fuarı olan CES (Consumer Electronics Show) 2018’de yeni ürünü X1 Plus’ı ilk kez görücüye çıkardı. Las Vegas’ta gerçekleştirilen fuarda, X1 ve X1 Plus cihazlarını teknoloji severlerle buluşturan Zaxe, etkinlikte ayrıca “CES 3D Printing” salonundan canlı bağlantı da gerçekleştirdi. X1 modeli ile başta eğitim ve sağlık olmak üzere pek çok alanda çok sayıda kullanıcıya ulaşmayı başaran ve binin üzerinde satış gerçekleştiren Zaxe, yeni modeli ile profesyonellere hitap etmeyi amaçlıyor.

Yerli 3D yazıcıya büyük ilgi

Zaxe, CES 2018’in ilgi odağı oldu

Zaxe’nin 3D yazıcı alanındaki çözümleriyle CES 2018 Fuarı’nda ciddi bir ilgi gördüğünü ifade eden Zaxe Yönetici Ortağı Koray Kurhan, “Hali hazırda piyasaya sunduğumuz X1 ve bu fuarda ilk kez tüm dünyaya tanıttığımız X1 Plus’ı dünyanın dört bir yanından katılan ziyaretçilerin beğenisine sunduk. Farklı ülkelerdeki kullanıcılar markamıza ve modellerimize övgü dolu sözler söyledi. Bu durum bizleri ülkemiz adına oldukça gururlandırdı. Bizlere verdikleri önemli destek için tüm Türkiye’ye minnettarız. Küresel bir yerli 3D yazıcısı markası olma yolunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

Zaxe X1 Plus profesyoneller için geliştirildi

Zaxe, CES 2018’in ilgi odağı oldu

Gerçek profesyoneller için Türkiye’de üretilen ve geliştirilen X1 Plus, geniş baskı hacmi, uzaktan ağ bağlantılarıyla kontrol edilebilirliği, sessiz yapısıyla yüksek kaliteli baskılar sunuyor. Dünyada ender 3D yazıcı üreticilerinde olan hem ABS hem PLA plastik ve türevleriyle baskı yapabilme özelliğine sahip X1 Plus’ın, bir önceki model olan X1 ile en önemli farkları arasında boyut, ısı yalıtımı, otomatik kalibrasyon ve ısı kontrollü kapalı bir baskı alanının olmasını sayabiliriz. Ham madde bittiğinde uyarı veren X1 Plus; kablosuz internet bağlantısı, dokunmatik ekran, Türkçe, İngilizce menüsüyle X1’de olduğu gibi yazılımı tamamen Zaxe’ye ait bir ürün. Tamamen yerli bir üretici olarak Türkiye’de servis ile limitsiz yedek parça desteği de sunan Zaxe’nin X1 Plus modeli, ihracat pazarlarının da yeni gözdesi olacak.

The post Zaxe, CES 2018’in ilgi odağı oldu appeared first on Campaign Türkiye.

AdColony ile LinkedIn iş birliğiyle internetten Mercedes-Benz satışı gerçekleşti

$
0
0
AdColony ile LinkedIn iş birliğiyle internetten Mercedes-Benz satışı gerçekleşti

Mercedes-Benz, kaliteli form toplamayı bir adım öteye götürerek yeni Mercedes Benz GLA aracının tanıtım kampanyası için LinkedIn Türkiye yetkili reklam satış partneri AdColony ile LinkedIn Lead Gen kampanyası gerçekleştirdi. Yapılan kampanya ile 146 kaliteli form toplanırken, ulaşılan potansiyel müşterilerden biri otomobil sahibi oldu. Gerçekleşen otomobil satışı ile Mercedes-Benz, yaptığı LinkedIn medya harcaması karşılığında (ROI) %375,5 yatırım getirisi sağladı.

AdColony ile LinkedIn iş birliğiyle internetten Mercedes-Benz satışı gerçekleşti

LinkedIn hedefleme teknolojileri ile Mercedes-Benz hedef kitlesine uygun olarak; Business Decision Makers (Manager+) ve Mass Aflfluent (LinkedIn algoritmaları ile alım gücü yüksek olduğu belirlenen kitle) kitleleri hedeflendi. Teknolojinin sayesinde iş yapış, satın alma ve reklam trendlerinin değiştiğine en güzel örnek LinkedIn Lead Gen Forms lansmanında Mercedes-Benz GLA satışı gerçekleşmesi oldu. Böylece, doğru şekilde yaklaşıldığında form toplama kampanyalarının nasıl başarılar elde edebileceğinin de örneğini hayata geçirmiş oldu.

 

 

The post AdColony ile LinkedIn iş birliğiyle internetten Mercedes-Benz satışı gerçekleşti appeared first on Campaign Türkiye.

Code.YapıKredi ile 48 saat süren hackathon

$
0
0
Code.YapıKredi ile 48 saat süren hackathon

Yapı Kredi, yazılım geliştirmeyi öğrenmek ve öğrendikleri ile üretime katkıda bulunmak isteyen herkese açık ve ücretsiz bir program olan “Code.YapıKredi”yi 2017’de hayata geçirdi. Bu platform kapsamında da geçtiğimiz günlerde bir hackathon düzenlendi.

Code.YapıKredi ile 48 saat süren hackathon

7’den 70’e farklı yaş ve eğitim gruplarındaki kişilerin katılabildiği Code.YapıKredi, kodlama eğitimleri, finansal rehberlik, mentorluk, kuluçka, hızlandırma ve yatırım kademelerini kapsayan uçtan uca geniş kapsamlı bir platform olarak kurgulandı.

Program kapsamında “code.yapikredi.com.tr” üzerinden katılımcılara kapsamlı eğitim içerikleri sunuluyor, uzman profesyonellerce hem yazılım hem de ürün geliştirme ile ilgili birebir mentorluk desteği veriliyor. Code.YapıKredi kapsamında yazılımcılara finansal teknoloji uygulama programlama arayüzleri (OpenBankingAPI) sağlanıyor. Böylelikle fintech ekosisteminin gelişimine katkı sağlanması amaçlanıyor. Yazılımcıların kendi aralarında iş birliği geliştirmesi adına kuluçka merkezi alanları yaratılıyor ve farklı etkinlikler düzenleniyor. Bu doğrultuda Yapı Kredi tarafından Code.YapıKredi programı kapsamında geçtiğimiz günlerde Starters Hub’da bir hackathon düzenlendi.

Code.YapıKredi ile 48 saat süren hackathon

Yaratıcılığına güvenen, fintech alanına ilgi duyan herkesi kendi aralarında bir takım kurarak yenilikçi fikirler, ürünler veya hizmetler oluşturmaya teşvik eden Yapı Kredi Hackathon’a rekor sayıda başvuru alındı. 1000’e yakın başvurunun olduğu Yapı Kredi Hackathon’da 92 katılımcının yer aldığı 27 ekip, yapılan değerlendirme sonucunda ön elemeyi geçerek yarışmaya katılmaya hak kazandı.

48 saatlik girişimcilik maratonunda, sektörün en geniş uygulama programlama arayüzü seti katılımcıların kullanımına açıldı. Bu sayede yarışmacıların projelerinde derinlemesine çözümler hayata geçirebilmeleri desteklendi. Zorlu süreç sonunda sadece dereceye giren ekipler değil tüm katılımcılar değerli fikirlere imza attı.

Code.YapıKredi ile 48 saat süren hackathon

Yapı Kredi Hackathon’un birincisi noter kanalı ile yapılan ikinci el otomobil satışlarında güvenli para transferini mümkün kılan projesi ile Prox ekibi oldu. Prox, 15.000 TL’lik birincilik ödülünün sahibi olurken, Code.YapıKredi Fintech Hızlandırma Programı’na katılmaya da hak kazandı. Bu program kapsamında Prox ekibinin üyeleri, finansal rehberlik ve girişim kurmaya yardımcı olmak üzere 12 haftalık mentorluk ve eğitim desteği alacak.

İkincilik ödülü olan 10.000 TL’yi 76 isimli ekip alırken, 5.000 TL’lik üçüncülük ödülüne P=nP layık görüldü. İkincilik ödülünün sahibi 76, yapay zeka tabanlı mobil asistan uygulaması üzerinde çalıştı. Üçüncülük ödülünü kazanan P=nP ise güvenli senet alt yapısı üzerine geliştirdiği projesi ile dikkat çekti.

Kazananlara dair detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

Code.YapıKredi programı kapsamında 2018 yılında da girişimcilik ekosistemini desteklemek adına farklı etkinlikler düzenlenmeye devam edilecek.

 

 

The post Code.YapıKredi ile 48 saat süren hackathon appeared first on Campaign Türkiye.

Peter Hutton: Eurosport ile dünya, olimpiyat oyunlarında buluşacak

$
0
0
Eurosport ile dünya, PyeongChang olimpiyatlarında buluşacak

2018-2024 Olimpiyat Oyunları’nın resmi yayıncısı oluşunun ardından bu süreçteki stratejilerini ve hedeflerini Eurosport CEO’su Peter Hutton anlattı.

 Eurosport ile dünya, olimpiyatlarla buluşacakDiscovery Communication tarafından satın alındıktan sonra birçok değişikliğe giden Eurosport için bu yeniliklerden biri de 2018-2024 PyeongChang Olimpiyat Oyunları resmi yayıncı olması oldu. Kanal, elde ettiği bu fırsatla Olimpiyat Oyunları tarihinde de bir yenilik yapacak ve izleyici alışkanlıklarını takip ederek geliştirdiği çok kanallı stratejiyi hayata geçirecek. Tüm ekranlarda sunulacak “Make It Yours” stratejisi ile Avrupa’da sporseverlere oyunların her dakikasına erişme fırsatı verecek olan Eurosport’un bu stratejisinin ardındaki hedefleri Eurosport CEO’su Peter Hutton ile konuştuk. 

Seda Büktel: Öncelikle Eurosport’un Discovery Communication tarafından satın alınması sürecinden bahsedelim. Nasıl karar verildi ve sonrasın yönetim ve öncelikler anlamında ne gibi değişiklikler oldu?

Peter Hutton: Discovery için Eurosport, Avrupa’daki sahip olunması gereken içeriği elde etmek için bir şanstı. Büyük spor haklarının değerleri giderek artıyor ve bu artışta da seçkin sporların haklarının değerinin etkisi var. Discovery için bu, gerçekten de gerekli içeriğe ulaşmak için ve en tutkulu ve sadık hedef kitle olan spor hedef kitlesinin kendi tutkulu geleneğinin üzerine inşa etmek için bir şanstı.

Ne gibi değişiklikler oldu; içeriğe yatırım anlamında Olimpiyat haklarından seçkin yerel futbol haklarına kadar büyük bir değişim oldu. Avrupa genelinde özel canlı içeriğe yatırımı ilk kez Eurosport’ta görebileceksiniz.

Eurosport’un kendisi de değişti; çok daha yerel bir yüzü var, yerel hikayeler anlatan yerel temsilcileri var. Artık Avrupa kapsamlı bir kanal değil ama her bölgeyle çok daha fazla ilişkisi olan güçlü bir marka.

Seda Büktel: 2018-2024 Olimpiyatları’nın resmi yayıncısı oldunuz ve burada sunmak istediğiniz çok kapsamlı ve kapsayıcı bir deneyim var. Olimpiyatları tamamen dijitalleştirmekten bahsediyorsunuz. Bunun için hazırladığınız kampanyanın ve diğer yeniliklerin detayları neler? 

Peter Hutton: Olimpiyatların bize en iyi durumda, tarihte ilk defa Avrupa’nın genelinde her bir dakika içinde her bir alanı gösterme imkanı sunacağına inanıyorum. Ve yine, Eurosport ve Discovery’nin güçlerini, oyunları yeni bir seviyeye taşıyacağını düşündüğümüz bir yapım yatırımı ve içerik yatırımı yapmamıza izin veren bir etkinlikte birleştirdik. Snapchat ve Amazon’la farklı ülkelerde yaptığımız iş birlikleri ile oyunları yeni hedef kitlelere taşıyacağımıza ve bunun da farklı insanlarla temasa geçme fırsatının kapılarını açacağına inanıyoruz.

 

Seda Büktel: Bu kadar büyük bir organizasyonun arkasında sağlam iş birlikleri de olsa gerek. Burada nasıl bir partnerlik stratejisi izlediniz? 

Peter Hutton: Çalıştığımız birçok şirket var. Casey Wasserman’ın şirketiyle bize daha dijital içerik üretmesi için çalışıyoruz. Snapchat var, Amazon var… Çalıştığımız birçok üçüncü parti var fakat daha da önemlisi, Discovery’nin de birçok farklı koluyla çalışıyoruz. Birçok ülkede de ücretsiz yayın yaparak içerikleri sunan kanallarımız mevcut.

Yani içerik sadece Eurosport’tan değil geniş bir yelpazesi olan Discovery kanallarında da geliyor ve bu da bize, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne verdiğimiz “mümkün olan en fazla kanalda mümkün olan en fazla insana ulaşacağımız” yönündeki sözümüzü tutma imkanı veriyor.

Seda Büktel: Olimpiyatların takibi için geniş bir ağ kurmuşsunuz. Peki bu ağ hangi bölgeleri kapsıyor. Yani dünyanın neresinden insanlar olimpiyatları sizin gözünüzden takip edebilecekler?

Peter Hutton: Olimpiyat yayını yapma hakkımız Fransa, Rusya ve STANS (Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan) dışında tüm Avrupa’da geçerli. 50’den fazla ülkedeyiz ve bunun içinde Türkiye de var. Bu sayede Avrupa’da büyük bir kalabalığa ulaşmayı planlıyoruz ve bu da 2022 ve 2024’te Fransa’yı da dahil ettiğimizde daha da genişleyecek. Bu büyük bir coğrafi parmak izi, yani Avrupa genelinde büyük bir kitle Discovery ya da Eurosport kanallarından oyunları izleyecek ve biz de bundan büyük gurur duyuyoruz.

 

Seda Büktel: Tüm bu çalışmaların sonucunda gerek rakamsal gerek davranış değişikliği ve farkındalık anlamında hedefiniz nedir?

Peter Hutton: Olimpiyatlar için yeni bir hedef kitle yaratmak istiyoruz. Olimpiyat Oyunları’yla yaptığımız anlaşmanın en iyi yanlarından biri 2024’e kadar sürecek ve bizi Paris’e taşıyacak uzun dönemli bir kontrat olması. Yani sonuç olarak, uzun süreli bir bakış açısı kazanabilir; uzun vadede Olimpiyatların değerini ve önemini nasıl artırdığımızı söyleyebiliriz. İçeriklerin sadece Eurosport’ta değil Discovery’nin farklı kanallarında da akması sayesinde insanlar yıl boyunca Olimpiyatlarla temasta olacak. Oyunlar sırasında da sosyal medyadan içerik paylaşımlarıyla bunları hayatlarının bir parçası yapacağız. Sıkı bir spor takipçisi olmasalar da Olimpiyatlar süresince Olimpiyatların sağladığı mükemmel hikayelerin farkında olacaklar.  Eurosport ile dünya, olimpiyatlarla buluşacak

Seda Büktel: Siz uluslararası bir spor kanalı olarak spora ve olimpiyat oyunlarına nasıl bakıyorsunuz? Sizce yeterli ilgiyi görüyorlar mı?

Peter Hutton: Bence beklentileri denemek ve resetlemek adına iyi bir fırsat çünkü buraya yapılan yatırımlar sayesinde kapsamı değiştirebiliyor, kapsam genelinde teknoloji yatırımı yapabiliyor, sporu daha erişilebilir hale getirebiliyorsunuz. Biz Olimpiyatları, insanların büyük spor hikayelerini takip etmelerini ve bu sayede de bizimle kalmalarını sağlamak için kullanıyoruz.

Seda Büktel: Yeni neslin tüketim alışkanlıklarının, satın alma kararlarının değiştiğini biliyoruz. Artık duygularıyla karar veriyorlar ve ayrıca deneyime de çok değer veriyorlar. Sporu takip etme, tüketme, sağlıklı yaşam gibi konularda da bir trend var. Siz bu değişen alışkanlıkları ve trendleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Gelip geçici bir heves mi yoksa uzun vadeli plan yapmayan kaybedecek mi? 

Peter Hutton: Kesinlikle tüketim anlamında bir değişim var ve giderek daha fazla insan oyunları farklı ekranlardan izliyor. Fakat aynı zamanda, gerçekten büyük spor etkinliklerine baktığımızda, bunları izleme kültürünün de giderek arttığını görüyoruz. Bu yıl özelinde de lineer TV kanallarına göre Eurosport’un izlenme sayısı arttı. 2017’de şimdiye kadarki artışımız yüzde 20 oldu yani spor kanalları ve büyük spor etkinlikleri hala heyecan veriyor.

Fakat belli bir şekilde birçok insan hala içeriklerini farklı ekranlardan sağlıyorlar ve bu yüzden biz de hedef kitlemizi deneyip onlara kullanmaktan keyif aldıkları ekrandan hizmet verme kararı aldık.

Seda Büktel: Türkiye özelinden baktığımızda tüketicilerinizin spora olan ilgisini, onu tüketim ve takip şeklini nasıl değerlendirirsiniz?

Peter Hutton: Türkiye’de özellikle üç büyük kulüp olan Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin maçlarını çok fazla izledim ve sonuç olarak Türkiye’deki taraftarların spor tutkusunu yakından biliyorum. Buna göre biz de sadece uluslarası değil yerel sporda da yerel hikayeler ve girişimlerle Türkiyeli hedef kitleye daha uygun içerikler yaratmaya çalışıyoruz. Bisiklet, tennis ve içerik yelpazemiz anlamında harika bir platformumuz var. Olimpiyatlar da umuyoruz ki bize ileri gitme fırsatı verecek.

 

 

The post Peter Hutton: Eurosport ile dünya, olimpiyat oyunlarında buluşacak appeared first on Campaign Türkiye.

Jarvis: Müşteriler ürünle birlikte hizmeti de satın alıyor

$
0
0
Jarvis: Müşteriler ürünle birlikte hizmeti de satın alıyor

Artık bambaşka bir çağda yaşadığımızın ve bu yeni cağda müşteriyi dinlemenin çok önemli olduğunun altını çizen Gamze Olgun Parıldamış’tan Jarvis’i dinledik.

Jarvis: Müşteriler ürünle birlikte hizmeti de satın alıyorYaptıkları işin motivasyon bilimi olduğuna inanan ve kendini sadece ajans ya da tek başına bir teknoloji firması değil, danışmanlık şirketi olarak tanımlayan ve her bir detayı veriye dayandıran Jarvis’in Kurucusu ve CEO’su Gamze Olgun Parıldamış’la Jarvis’in yaptıklarını ve geleceğini konuştuk.

İzel Özten: Öncelikle sizden Jarvis’i dinleyelim. Hizmetlerinizden bahsedebilir misiniz?

Gamze Olgun Parıldamış: Jarvis Aralık 2014’te kuruldu. Temelde hedefimiz müşteri ilişkileri yönetimi alanında danışmanlık hizmetleri sunabilmekti. Bu danışmanlık hizmetlerinin kapsamını açacak olursak içerisinde; kurumlara müşterileri için teşvik ve sadakat programlarını oluşturmak, bunları yönetmek, teknolojik altyapılarını sağlamak ve toplam çözüm paketi sunmak gibi bir yaklaşımımız var.

Bununla birlikte bizim bir avantajımız olan veri yönetimi konusunu da tamamen bu programlarımızın içine adresliyoruz. Jarvis’in genlerinde teknoloji, internet, mobil uygulama, CRM ve satış gibi konular var. Bu nedenle verdiğimiz hizmet ve sunumlarımızda genlerimiz doğrultusunda masanın dört yanına yönelik çözümler sunabiliyoruz.

İzel Özten: Müşteriler nasıl bir ihtiyaçla Jarvis’e geliyorlar?

Gamze Olgun Parıldamış: Müşteriler yeni müşteri edinmek, var olan müşterilerini yönetmek ve hedefleri doğrultusunda karlılık, müşteri sadakatini artırma, müşterilerinin davranışlarını değiştirme konusunda çözümler istedikleri zaman Jarvis’e geliyorlar.

İzel Özten: Çok bayili firmalar kanal sadakatini nasıl sağlıyor?

Gamze Olgun Parıldamış: Biz bayi sadakatine şu şekilde bakıyoruz: Kurumlar müşterilerine erişmek için önce çalışanlarına, sonra bayilerine erişmek zorundalar. Dolayısıyla son kullanıcıya gelene kadar 2 katmanda daha sadakat lazım. En önemli nokta hedefleri ve beklenen sonuçlarını tespit etmek. Bu bilgiler ışığında ve metodolojimiz doğrultusunda analiz çalışmalarına başlıyoruz. Önce bayinin temel davranışı, geçmiş dönem davranışlarını, sorunları analiz ediyoruz. Sonra hedeflenen davranışı ve beklenen iş sonuçlarını belirliyor ve KPI’ları çıkartıyoruz. Burada hedeflenen davranışı oluşturuyoruz. Hedeflenen davranış için var olanı değiştirmek, zengin bir ilişki kurmak ve motivasyon şart. Tüm modellerin yanı sıra dokunduğumuz bir insan, motivasyon bilim haline getirilmeli. Tüm bu yaklaşımla iş süreçlerini, karlılık sağlayacak noktaları belirlemeli, tümleşik pazarlama süreçlerini oluşturmalı, teşvik ve ortaklık stratejisini oluşturmalı ve uygun teknolojik altyapıyla bir çözüm sunulmalı.

Son kullanıcı erişimi için en önemli katman olan bayilerimize bu tarz çözümler sunabilmek çok önemli . Zira bizim marka elçilerimiz bayilerimiz diğer bir deyişle müşterimize uzanan en önemli kanallarımızdan birisi. Onlara markanın yanında olduklarının hissettirilmesi, hayatlarına dokunmanın gösterilmesi ve zenginleştirilmiş ilişkinin kurulabilmesi son kullanıcıya ciddi anlamda yansıyor.

İzel Özten: Her bayi için bir de ön çalışmanız oluyor herhalde…

Gamze Olgun Parıldamış: Biz bu tarz çalışmalara girmeden önce ilk olarak hedefin ne olduğunu çok iyi anlamaya çalışıyoruz. Jarvis’in kendi geliştirdiği metodolojisi var. Bu metodoloji kapsamında bir sarmalımız var. Sarmalı tetikleyen ana hedef ve sarmalın çıktısı olan alt hedeflerimiz, iş sonuçlarımız var. Bu iş sonuçlarını elde edebilmek için sarmalda süreçler ve yürüyen işlemler var. Bu işlemler içerisinde en önemlisi gerçekten bayinin bu hedef doğrultusunda daha önce ne yaptığını anlayabilmek. Geçmişte ne yaptığını anlayabilmek için biz veri yönetimini kullanıyoruz. Dolayısıyla önce içeriye girip veriyi inceliyoruz. “Hedef ne? Bayi bu hedef doğrultusunda ne yapmış bugüne kadar? Bu bayinin içerisinde ne gibi bilgileri var?” gibi bütün bilgileri toplayıp analiz ediyoruz. Bütün bu analiz çalışmasından elde edilen bilgilerle hedef doğrultusunda KPI’larımızı oluşturuyoruz, iş süreçlerini çıkartıyoruz. Yani adım adım tüm süreci analiz ediyor ve hedefi gerçekleştirmek için iş modelini oluşturuyoruz. Bu yüzden Jarvis bir danışmanlık firması. Bir ajans ya da tek başına bir teknoloji firması değil. Biz hedefler doğrultusunda süreçlerin hepsini analiz ederek, yeni iş modeli kurarak hedeflenen iş sonuçlarının oluşmasını sağlıyoruz.

İzel Özten: Genellikle hangi sektörler hangi hizmetlerinizden yararlanmak istiyorlar?

Gamze Olgun Parıldamış: Şu anda sektör bağımsız olarak sektörde yer almayı hedefliyoruz. Jarvis daha çok genç bir firma. Ancak temelde hedeflerimiz arasında bayi kanalı ile son kullanıcısına erişmek isteyen ve çalışanlarına yönelik sadakat hizmeti ya da teşvik programları oluşturmak isteyen firmalar var. Spesifik olarak bir sektörle belirtmek doğru değil ama şunu genelleyebiliriz: Deneyimlerimiz doğrultusunda kanal çalışmaları bizi heyecanlandırıyor.

İzel Özten: Firmaların tercih ettikleri hizmetler neler?

Gamze Olgun Parıldamış: Genelde sadakat programları ve teşvik programlarına yönelik talepler geliyor. Temelde yaklaşım hep sadakat programı sunmak yönünde ama acaba o firmanın gerçekten sadakat programına ihtiyacı var mı? Ya da sadakat programıyla kastettiği ne? Biz her gelen talebe tamamen müşteri ilişkileri yönetimi olarak bakıyoruz. Yani yeni müşteri kazanma; var olan müşteriyi daha sadık hale getirme ve rakipten müşteri alma için yapılacak tüm işlemler. Sadakat programları birçok hedefe yönelik olabiliyor. Ancak davranış değişimi tek kriterle sağlanamıyor. Sadece fiyat indirimi yapılarak kurgulanan sadakat programlarının da çok başarılı olduğuna inanmıyoruz. Çünkü bu bir düello gibi. Rakibiniz her zaman sizden daha hızlı silah çeken bir silahşör olabilir. Dolayısıyla özellikle bayilere yönelik kurulan kurguların kesinlikle karşılıklı etkileşime dayanması gerektiğine de inanıyoruz. Programların, silahşörlerin düellosuna dönüşmeden, gerçekten bayinin ihtiyacına yönelik, bayinin hedeflediği hizmeti vermesine ve müşterinin hedeflediği hizmeti almasına yönelik olmasında fayda var. Bu anlamda tüm kanalların da optimize edilip ilerlemesi gerektiğine inanıyoruz. Müşteri ilişkileri yönetimi başlı başına bir sistem. Sadece bayi için yaptığınız teşvik sadakat programıyla bitmiyor. Bayiye erişen tüm kanallarınızda aynı hedefle aynı mesaj verilmeli. Çağrı merkezlerinden bayiye erişen tüm departmanlar bu ilişkinin içerisinde. Bunları birbirinden ayırt etmek mümkün değil. Bu tek başına bir pazarlama çalışması değil tüm öğelerinde içinde bulunduğu bütünleşik bir kavram. Bizim için en önemli unsur aradaki ilişkinin kurulması ve ilişkinin anlamlandırılarak zenginleştirilmesi. Anlamlandırılarak zenginleştirilen ilişki içerisinde herkes etkileşim içerisinde oluyor ve hiç alamadığınız bilgileri almaya başlıyorsunuz, buna göre model oluşturulmaya başlanıyor. Dolayısıyla zenginleşen ilişki sonrasında hedefleri gerçekleştirebilmek daha kolay hale geliyor.

İzel Özten: Jarvis’i diğer ajanslardan ayıran nedir?

Gamze Olgun Parıldamış: Biz her şeyden önce yaptığımız işin motivasyon bilimi olduğuna; CRM’i ve bunun aşamalarını iyi bildiğimize inanıyoruz. Tüm yapıyı veriye dayandırıyoruz. Motivasyona ve oyunlaştırmaya inanıyoruz. En önemli farklarımız bu unsurlar. Gerçekten müşterinin davranışının değişebilmesi, müşteri ilişkisinin anlamlandırılması ve zenginleştirilmesi alanında veriyi kullanmadan hiçbir adım atmıyoruz. Geçmiş verilerin hepsinden faydalanıp şu anki durumu inceleyip ondan sonra tüm kanalların optimize edilerek kime sadakat ya da bir teşvik programı uygulanması gerekiyorsa bütün aşamaları tek tek inceleyip bunların hepsine bütünleşik bir çözüm sunuyoruz. Bizim en büyük farklılığımız veri yönetimi yapabilmemiz, motivasyona ve ilişki yönetimine inanmamız. İlişki yönetimi alanında yaptığımız çalışmalarla kendimizi biraz da ilişki koçu olarak adlandırıyoruz.

Veri yönetimi geleceğin işi. Endüstri 4.0’dan konuşuyoruz, müşteri çağındayız… Şöyle bir inceleyecek olursak bilişim çağını, sanayi devrimi geçirdik. 2010’dan beri ise müşteri çağının içerisindeyiz ve endüstri devrimi var. Endüstri devriminin içerisindeki başlıklara bakacak olursak nesnelerin interneti, yapay zeka, bulut gibi kavramlar var. Baktığınız zaman bunların hepsinin temelinde veri var. Ama bu veri yönetilmedikten sonra hiçbir şey ifade etmiyor. Tüm bu yeniliklere adapte olabilmek için verinin yönetilmesinin anlamlandırılması lazım. Bizim işimiz bunu gerçekleştirmek ve anlamlandırılmış veriyle kullanıcıyı motive ederek davranışın değiştirilmesi.

İzel Özten: Hızlı tüketim çağında marka sadakati sağlamak nasıl mümkün oluyor? Siz markalara bu konuda neler öneriyorsunuz?

Gamze Olgun Parıldamış: İlk önce müşterilerini çok iyi tanımaları gerektiğini düşünüyorum. Gerçekten müşterisi kim? Her detayda müşterilerini tanımalı ve onlarla anlamlı ilişki kurmalılar. Müşteriler artık sadece bir ürün almıyorlar. Hizmeti ve ilişkiyi de beraberinde alıyorlar. Bugün benzer ürünleri farklı iki fiyatta bulduğumuzu düşünelim. Müşteri sadece ucuz olanı mı tercih eder yoksa fiyatı biraz daha pahalı ama çok daha iyi bir hizmet olanı mı tercih eder? Ben şahsen bana en iyi hizmet verebilecek ve benimle en iyi ilişkiyi kuracak ürünü almaya gayret ediyorum. Çünkü ürünü aldığınızda hayat orada bitmiyor, bambaşka bir yere doğru gidiyor. Dolayısıyla müşteriyi çok iyi tanımak en iyi detaylardan bir tanesi. Müşterinin ne istediğini anlamak çok önemli. Bütün bunlar içerisinde müşterisiyle markanın çok iyi bir iletişim içerisinde olması gerekiyor. Müşteri bu deneyimi yaşadıktan sonra hiçbir zaman başka bir kuruma gitmeyecektir. Marka sadakatinin en temelinde bunların yer alması gerektiğini düşünüyorum.

İzel Özten: Sadakatle birlikte lovemark tanımı da karşımıza çıkıyor. Türkiye’de bunu oluşturmak için neler yapılmalı?

Gamze Olgun Parıldamış: Kurumun müşterisini çok iyi tanıması, ne istediğini anlaması kadar temel ilişkinin kurulması ve zenginleştirilmesi çok önemli unsurlar arasında. Lovemark olabilmek çok önemli, bunun için ise her şeyden önce müşteriyi iyi tanımak, kendisini özel hissettirmek, aradığı hizmeti orada bulmasını sağlamak da önemli. Bunun için müşterimizi dinlememiz gerekiyor. Bulunduğumuz dönemde bunları yapabilmek için teknolojik imkanların hepsi mümkün. Biz şimdi müşterimizi dinlerken veriyi nereden toplayacağız? İçeride biriken yerden toplayacağız, satın alma davranışlarından segmentasyonlar yapacağız ve bu veriyi anlamlandıracağız. Ancak yapılan iş şimdi biraz daha zor zira kanallar çoğaldı. Müşterilerimiz sadece karşımızda değil. Yeni bir cumhuriyette yaşıyorlar: Sosyal medya cumhuriyeti. Bu farklı kanallar avantajı ve dezavantajı da beraberinde getiriyor. Müşterilerin fikirlerini yeni kanallarda da dinlememiz ve anlamlandırmamız gerekiyor. Eğer bir ürün ya da hizmet hakkında bilgi almak istiyorsak bu konuda sosyal medya stratejileri yapıp; hem müşteri hem de rakipler hakkında bilgileri alıp ürünleri ve hizmetlerimizi farklılaştırmamız gerekiyor. Sadece pazarlama hareketleriyle lovemark olabilmek namümkün. Müşteriyi anlayarak müşteriye en iyi kişiselleştirilmiş hizmeti vererek ve müşteri ile zenginleştirilmiş ilişki kurarak lovemark olabilmek mümkün.

İzel Özten: Millennial’lar teknolojiye çok bağlı bir nesil. Bu durum markaları nasıl etkiliyor?

Gamze Olgun Parıldamış: Onlar yeni cumhuriyette yaşıyorlar. Onları çok iyi anlayıp gerçekten yaşadıkları dünyanın dinamiklerine göre değerlendirip o dünyanın dinamiklerine uygun davranmak gerekiyor. Bu nedenle öncelikle çok hızlı olmak gerekiyor. Geribeslemeleri çok hızlı alıp alınan o geri beslemelere göre ürüne veya hizmete eklemeler yapmak gerekiyor. Onları sosyal medya mecralarının dinamiklerine göre adresleyip etraflarını çevirmek gerekiyor. Gerçekten ürüne inanmaları, ürünün kaliteli olması ve onlarla dinamik, anlamlı, zengin bir ilişki kurmak gerekiyor. Çünkü sosyal mecralarda  o ürünün ve hizmetin hakkında çok hızlıca bilgi alınıp, çözüm sunulup davranış tamamen değiştirilebiliyor. Dolayısıyla çok hızlıca ihtiyaçlarına ve sosyal medyanın dinamiklerine yönelik hareketler yapmak şart.

İzel Özten: Türkiye’de markalar bunu yakaladı mı?

Gamze Olgun Parıldamış: Yakaladıklarına inanıyorum. Birçok kurum çok farklı çözümler sunmaya çalışıyor. Türkiye’nin de teknoloji firmaları arasında isimleri hızlıca sayılabilecek; sosyal medyayı dinleyen, sosyal medyadaki davranış alışkanlıklarını gözlemleyen, raporlayan  şirketleri var. Markalar artık bu teknoloji firmalarıyla görüşüp hangi ünlüyle hangi hedef kitleye erişebileceğinden kime ne reklam yapabileceklerine kadar tespit edebiliyorlar. Hedeflenen kitlenin nerede olduklarını ne yaptıklarını sosyal mecradan dinleyip ve adresleyip onlara yönelik ürünler, hizmetler  sunabiliyorlar. Hatta onlara erişebilecek celebrity, sosyal mecradaki takip edilenler gibi kitleleri tespit edip bu kanallar aracılığıyla onlara ulaşabiliyorlar. Bence çok iyi yoldayız ve çok aktif, dinamik davranıyoruz. Türkiye’de çok iyi örnekler var bu alanda yapılan. Özetle, markanızın etrafındaki tüm kanalları optimize edip onları en iyi şekilde çalıştırmanız gerekiyor, markalar da bu konuda çağı yakalamak için aktif olarak çalışıyorlar.

İzel Özten: Gelecek planlarınız arasında neler var?

Gamze Olgun Parıldamış: Biz bu dinamizmin içerisinde gerçekten dinamik bir şekilde kalabilmeyi hayal ediyoruz. Yaratıcılık yanında geliştirilmesi gereken tüm fikirleri bir metodoloji haline getirdik ve veriyi metodolojimizin temeli yaptık. Bu metodoloji sürekli olarak kendini yeniliyor ve motivasyonu her aşamaya ekliyor. Tüm bunlarla beraber sektörlere özel danışmanlık alanında iş ortaklıklarımız var. Biz de değdiğimiz kanalları optimize etmeye çalışıyoruz. Teknolojik altyapımız, geliştirdiğimiz metodolojiden besleniyor. Kısa zamanda oyunlaştırma alanında geliştirdiğimiz engine’imizi de pazara sunacağız.. Çağı yakalayıp çağın içerisinde en önemli unsurlardan biri olan veri yönetiminde kaynaklarımızı çok iyi kullanarak markalara hizmet vermeyi amaçlıyoruz.

İzel Özten: Tüm bu aşamalarda şirket çalışanlarının sadakati nasıl açıklanabilir?

Gamze Olgun Parıldamış: Lovemark’tan bahsetmiştik. Burada en önemli noktalardan biri de şu: Şirket çalışanları şirketin en önemli müşterileri. Dolaysıyla IK departmanları iç pazarlama departmanlarına dönüşmek zorunda zira  dış müşteriler kadar iç müşteriler de önemli. Özellikle 10 senesini firmanın içerisinde geçirmiş, firmasına inanan bir insanı kaybetmenin bedeli neyse dış müşteriyi kaybetmenin bedeli de aynı. Ayrıca markayı oluşturan çalışanlarıdır. Müşteriye verilen ürün ve hizmet kapsamında tüm kanallardan müşteriye erişen ise yine çalışanlar. Bu nedenle çalışanlara özel teşvik ve sadakat programları oluşturulması çok çok önemli.

İzel Özten: Oyunlaştırma hizmetinizden bahseder misiniz?

Gamze Olgun Parıldamış: Oyunlaştırmanın yaklaşık 12 senelik bir geçmişi var. İnsanların oyun oynarken geçirdikleri zaman araştırılıyor. Araştırma sonucunda göre insanların oyun oynarken minimum 4-5

saati oyunun başında geçirdikleri ve mutlu oldukları tesbit ediliyor. İncelemenin doğrultusunda da insanların özellikle psikolojik ihtiyaçları adreslendiği için oyunların başında bu kadar zaman

geçirdikleri sonucuna varılmış. Bu da yaklaşık 4-5 tane temel başlığa hitap ediyor. Bunlar kendini ispat edebilme, rakibiyle yarışabilme, öne çıkma, ödüllendirme veya grup içerisinde farklı bir seviyeden farklı bir seviyeye giderek kazanma hissini tetikleme gibi. Bu kapsamdaki araştırmaları şöyle sonuçlandırmışlar: Neden insanların eğlenerek psikolojik ihtiyaçlarının adreslendiği bir ortamda geçirdiği bu zamanı gerçekten iş hayatına da uygulamayalım. İş hayatına uygulamaya başlandığında da

gerçekten çok iyi sonuçlar elde ediliyor oyunlaştırma ile. Bu kapsamda bir çok firma çalışmalar yapmış ve başarılara imza atmıştır.  Uygulayan ve örnek alınanlar arasında hızlıca Microsoft, SAP, Deloitte gibi firmaları sayabiliriz. Yurt dışında restoran zincirlerinde, call center’larda kullanılan sadakat uygulamaları var. Oyunlaştırma iyileştirilmek istenen tüm alanlarda uygulanabilir bir yapı haline gelmiş durumda. Çalışanınıza, son kullanıcınıza, bayinize veya sadece bir departmana uygulayabileceğiniz çeşitli uygulamalar var. İnsanları eğlendirerek, motive edip davranışı değiştirmeye yarayan bir teknoloji ve kavram haline geldi oyunlaştırma. Bizim şu anki müşterimizde uyguladığımız bir çalışmamız var. Müşteri memnuniyeti bizden önce %80’ler civarındayken bizimle %95’ler civarına geldi, %100 müşteri artışı sağladık. Sadakatte %400 artış sağladık. Bu başarılı sonuçları elde ederken, bayilerin öğrenmesi gerekenleri, hedeflerini bir oyunlaştırma altyapısıyla çeşitli yarışmalar ve uygulamalarla sunarak davranışları değiştirdik. İki senedir yönettiğimiz altyapıyla davranışlar doğrultusunda yeni oyunlaştırmalar yaparak kendi rekorumuzu da her sene egale ediyoruz.  Mekanizma bir bütünü oluşturmalı. Sadece oyunlaştırma ve motivasyonla başarıyı elde etmek mümkün değil. Veriyi sürekli anlayıp bu hedef kitleye yapılanlar sürekli olarak analiz edilmeli, müşteriye erişilen tüm kanallar optimize edilmeli.

Özetle, bunların hepsi birbiri içerisinde dönen bir sarmal. Bununla birlikte CRM uzun soluklu bir çalışma, 1-2 ayda davranışı değiştirmek ve hedefi yakalamak mümkün değil. Önce insanı anlamalı, anladıktan sonra iyi ilişki kurmalı, sonra da o ilişki çerçevesinde onu eğlendirerek ve motive ederek değiştirmek gerekiyor. Bizim inancımız ve farklılığımız bu esaslara dayanıyor.

Röportajın tamamını videodan izleyebilirsiniz:

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Kasım 2017 sayısında yayımlandı.

 

The post Jarvis: Müşteriler ürünle birlikte hizmeti de satın alıyor appeared first on Campaign Türkiye.

Brisa ve WWF Türkiye, Turnalar Hep Uçsun projesine destek oldu

$
0
0
Brisa ve WWF Türkiye Turnalar Hep Uçsun projesine destek oldu 2

Brisa ve WWF Türkiye Turnalar Hep Uçsun projesine destek olduBrisa ve WWF Türkiye 2013 yılından bu yana “Turnalar Hep Uçsun” projesi ile Anadolu’daki turna popülasyonunun korunması için çalışıyor. Bu konuda şimdiye dek farkındalık yaratmak için çalışan kurumlar bu kez Doğa İçin Çal platformu ile birlikte özel bir çalışmaya imza attı. Her iki kurumun çalışanları projeye gönüllü destek vererek, Turnalar Hep Uçsun Korosu ile birlikte ‘Allı Turnam’ türküsünü alışılmışın dışında çaldı, söyledi. Brisa CEO’su Cevdet Alemdar’ın da yer aldığı proje kapsamında özel bir video klip de hazırlandı.

Lastik sektöründe faaliyet gösteren Brisa, WWF Türkiye ile birlikte Türkiye’nin biyoçeşitliliği ve kültürü için büyük önem taşıyan turnaların korunmasına hizmet ediyor. Çalışmada 98 kişilik bir ekip farklı enstrümanlarla türküye özel bir yorum kattı. Video klipte ayrıca 1.120 turna, 1 köpek ve 1 karga da yer aldı. Allı Turnam’ın stüdyo çalışmaları ve videonun çekimleri 5 ay sürdü.

Brisa ve WWF Türkiye Turnalar Hep Uçsun projesine destek oldu 2

Turnaların Türkiye’deki yaşam alanı olan Çukurova Deltası ile İstanbul ve İzmit’te çekimleri gerçekleştirilen video-klip, tehdit altında olan turnaların doğal ve kültürel bir değer olarak tanıtımına hizmet edecek.

Brisa ve WWF Türkiye iş birliğiyle 2013 yılında, Çukurova Deltası’nda başlatılan proje ile Turnalar Hep Uçsun ekibi, turnaların Çukurova Deltası’ndaki popülasyonu ve davranışlarının yanı sıra türe yönelik tehditleri araştırıyor ve gerekli önlemler konusunda yetkililerle ve yöre halkı ile görüşmeler yapıyor. Bu sayede her yıl artan bir bilinçle Çukurova Deltası, turnalar için çok daha güvenli bir yuva haline dönüşüyor.

 

The post Brisa ve WWF Türkiye, Turnalar Hep Uçsun projesine destek oldu appeared first on Campaign Türkiye.


Turkcell’in Galatasaray reklam filmi yayında

$
0
0
Turkcell'in Galatasaray reklam filmi yayında

Galatasaray’ın kurucusu Ali Sami Yen’in gerçek hikayesinden esinlenerek hayata geçirilen Turkcell‘in Galatasaray reklam filmi yayınlandı.

Turkcell, Türk sporunun asırlık çınarı Galatasaray Spor Kulübü ile dijital iş birliğini, sarı-kırmızılıların başarılarla dolu tarihini bir kez daha bizlere hatırlatan yeni bir reklam filmiyle duyuruyor. Galatasaray’ın forma renklerinin ortaya çıkış öyküsünün anlatıldığı film, Galatasaray’ın kurucusu Ali Sami Yen’in gerçek hikayesinden esinlenerek hayata geçirildi.

Ali Sami Yen’in gerçek hikayesi

Lise sıralarından filizlenerek Avrupa Fatihi olan Galatasaray’ın bugünkü renklerinin ortaya çıkışını anlatan reklam filmi, 1908 yılında Mekteb-i Sultani’de açılıyor. Ali Sami Bey, takımdaki arkadaşlarına elindeki yabancı gazeteden İngiliz takımının şık formalarını gösteriyor ve kendilerinin de yeni bir formaya ihtiyaçları olduğunu söylüyor. Lise öğrencilerinden takımdaki futbolcuların annelerine kadar birçok kişi yan yana geliyor ve onların desteğiyle sarı-kırmızı renkler ortaya çıkıyor.

Galatasaray Spor Kulübü ile yapılan dijital işbirliği kapsamında hazırlanan reklam filminin sonunda, sarı kırmızı renklere gönül verenlerin takımlarına o günkü ruhla destek olmaları için üç özel paketin satışa sunulduğu belirtiliyor. ‘Sarı’, ‘Kırmızı’ ve ‘Şampiyon’ isimli özel dijital paketlerle taraftarlar bir yandan takımlarına destek olurken diğer yandan ayrıcalıklı olarak Turkcell’in dijital servislerinden faydalanabilecek. Paketler, Turkcell satış kanallarından ve SMS ile satın alınabilecek.

Künye
Reklamveren Turkcell
Reklamveren Marka Ekibi Ahmet Yaman, Dilara İnan Özbay, Korhan Alkan
Reklamveren Prodüktor Asu Tokalakoğlu
Reklam Ajansı Rafineri
CCO Emre Kaplan
Kreatif Direktör Ali Şener
Yaratıcı Grup Başkanları Koray Doyran, Gökhan Özdemir
Yaratıcı Ekip Yıldırım Çakmakçıoğlu, Eray Cankır, Taygun Taşçı
Marka Ekibi Ekin Kutevu, Sırma Er, Edvina Gülzari
Stratejik Planlama Kayansel Kaya, Zühre Erdoğan, Ege Ayakduran
Prodüksiyon Ekibi Şafak Serter, Açelya Ülkümen, Kevser Özcan
Prodüksiyon Ptot Film
Yönetmen Ozan Yalabık
Galatasaray Tarihi Danışmanı İzzeddin Çalışlar
Post Prodüksiyon Istanbul Post Production Department
Müzik Rahman Altın
Medya Ekibi Aslıhan Ahızkal, Dilek Kafalı, Meriç Döleneken
Medya Ajansı BPN

The post Turkcell’in Galatasaray reklam filmi yayında appeared first on Campaign Türkiye.

PRactice müşteri portföyünü genişletti

$
0
0
mediatek

mediatek everyday_geniusDünya çapında 1,5 milyar ağ bağlantılı cihaza güç veren işlemcileri geliştiren global teknoloji şirketi MediaTek, Türkiye’deki iletişim çalışmalarını PRactice Communication Management ile yürütme kararı aldı.

MediaTek, Yapay Zeka, mobil cihazlar, bağlantılı cihazlar, ev ve eğlence teknolojileri, Nesnelerin İnterneti ürünleri için işlemci sistemlerinin üretiminde endüstriye liderlik ediyor. Şirket, akıllı telefonlar ve tabletler, dijital TV’ler, OTT TV’ler, giyilebilir cihazlar ve otomobillerde kullanılan elektronik ürünleri kapsayan geniş bir yelpaze için geliştirdiği ileri düzey multi medya çözümleri ve düşük enerji tüketimli mobil teknolojiler de dahil olmak üzere anahtar öneme sahip teknoloji alanlarında pazarın gelişimine yön veren lider oyuncu kimliği taşıyor.

PRactice, MediaTek’e İtibar Yönetimi ve Fikir Önderliği, Kurumsal İletişim, Ürün İletişimi, Dijital Öykü Anlatımı, Medya İlişkileri ve Kriz İletişimi alanlarında planlama, içerik geliştirme ve operasyonel iletişim yönetimi hizmetleri verecek. PRactice, MediaTek iş birliği kapsamındaki çalışmaları Türkiye ve MEA Bölgesi iş birimlerinin yanı sıra, şirketin küresel iletişim ekibiyle koordineli olarak yürütecek.

 

The post PRactice müşteri portföyünü genişletti appeared first on Campaign Türkiye.

Come to Beşiktaş, global arenaya yayılıyor

$
0
0
Come to Beşiktaş, global arenaya yayılıyor

Beşiktaş Kulübü, sezon başında oluşturduğu Come to Beşiktaş sloganının yeni iletişim kampanyasını tanıttı.

Dün, Vodafone Park’ta düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan kulüp başkanı Fikret Orman, “Come to Beşiktaş”ı tüm dünyaya yaymak istediklerini belirterek, “Come to Beşiktaş’ taraftarın bulduğu bir slogandı, bunu önemli bir proje haline getirdik ve tüm dünyada yaymaya başladık. 1,2 milyar kişiye ulaştık” diye konuştu.

“Come to Beşiktaş”ı ikonik bir marka haline getirmek istediklerini dile getiren Orman, “Bu kampanya ile din, dil, ırk farkı gözetmeksizin herkese kollarımızı açtığımızı göstermeye çalıştık. Bunu da Mevlana Celaleddin Rumi’nin sözünün ışık tutacağını düşündük. ‘Gel gel ne olursan ol yine gel. Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir, bin kere tövbeni bozsan yine gel’ diyerek hazırladık kampanyayı. Kollarımız herkese açık” şeklinde konuştu.

Orman’ın konuşmasının ardından Mevlana Celaleddin Rumi‘ye ait sözün İngilizce ifadelerle yer aldığı reklam filmi yayınlandı. Reklam filminde Everton‘a transfer olan Cenk Tosun‘un yanı sıra Hutchinson, Pepe ve Quaresma da yer aldı.

Muhabbet ajansının imzasını taşıyan filmi aşağıda izleyebilirsiniz.

Künye
Reklamveren: Beşiktaş
Reklamveren Yetkilileri: Umut Kutlu,Sinem Süslü, Seda Savran
Reklam Ajansı: Muhabbet
Kreatif Direktörler: Emrah Karpuzcu, Kenan Ünsal
Kreatif Strateji: Sedcan Altundal
Yaratıcı Ekip: Pelin Ün, Roksan Sarıoğlu, Emre Günaydın, Selin Uğur, Şadi Akbudak
Ajans Prodüktörü: Levent Köstepen
Müşteri İlişkileri: Türkü Yaka
Prodüksiyon Şirketi: Hacıyatmaz
Yönetmen: Burcu Matur
Sound Design: Oğuz Kaplangi, Serkan Çeliköz

The post Come to Beşiktaş, global arenaya yayılıyor appeared first on Campaign Türkiye.

Burger King sevmediğiniz her şeyi ateşe çağırıyor

$
0
0
Burger King sevmediğiniz her şeyi ateşe çağırıyor

Cannes Lions 2017’de Marketer of the Year unvanının sahibi olan Burger King, “yeni yılda yeni başlangıçlar” temalı reklam kampanyasını yayınladı. #GrillTheWorst hashtag’iyle yayınlanan proje, Amsterdam merkezli kreatif ajans Etcetera’nın imzasını taşıyor.

Burger King sevmediğiniz her şeyi ateşe çağırıyor

Reklamın çekiliş amacı, fast food devinin Hollanda’daki şubelerinde servis edeceği yeni hot-dog’larını tanıtmak. Bu noktada kampanya öyküsü hakkındaki ilginç bir bilgiyi paylaşmakta fayda var. Hollanda’da hot-dog için ‘worst’ kelimesi kullanılıyor.

Psikolojik araştırmalar insanların yeni yıla yeni bir başlangıç yaparak tazelenme ihtiyacı içerisinde olduklarını ortaya koyuyor. Bunu yaparken de ihtiyacı olmadıkları ya da hoşlanmadıkları eşyalarından da kurtulmak istiyorlar. Burger King bunu bir adım öteye taşıyarak insanların sevmedikleri şeyleri yakabilecekleri bir deneyim sundu. 15 Ocak’ta Amsterdam’da düzenlenen etkinlikte insanların sevmedikleri şeyleri getirmeleri ve Burger King’in ızgarasında ateşe vermeleri istendi.

Kampanyanın kreatif direktörleri arasında Türkiye’den bir isim de yer alıyor: Tolga Büyükdoğanay, yayınladıkları kampanya için “2018’in en ‘kötü’ kampanyasını başlattığımız gururluyuz.” ifadesini kullandı.

Künye:

Reklamveren Burger King
Reklamveren Ekibi Andrea D’Aloia, Madhav Kapur, Ana Mendes
Reklam Ajansı Etcetera
Kreatif Direktörler Tolga Büyükdoganay, Raymond van Schaik, Ben Imhoff, Wouter Voges
Strateji Frank Huiberts, Margot Bouwman
Prodüksiyon Şirketi Vigics
Yönetmen Dwight Groot
Art Direktör Klaas Wijnberg

 

The post Burger King sevmediğiniz her şeyi ateşe çağırıyor appeared first on Campaign Türkiye.

Campaign Agency & Brand of the Year için askı süreçleri başladı

$
0
0

Campaign Agency & Brand of the Year için, ajansların 2017 yılında çeşitli yarışmalardan kazandığı ödüllerin yer aldığı listeler askıdaki yerini aldı.

Campaign Agency & Brand of the Year için askı süreçleri başladı

1968 yılında İngilterede kurulmuş, günümüzde dünyanın en büyük reklam, medya ve pazarlama iletişimi platformu olarak devam eden Campaign tarafından İngiltere, Asya Pasifik, Japonya, Kore, Çin, Avustralya, Yeni Zelanda ve bölgesel daha birçok bölge tarafından farklı formatlarda 30 yılı aşkın süredir düzenlenen Campaign Agency & Brand of the Year ödülleri, Campaign Türkiye tarafından da hayata geçiriliyor.

Campaign Agency & Brand of the Year platformunda, ajans ve markaların sadece yaratıcılığı ve kampanyalarının etkinliği değil, 1 yıl içinde gerçekleştirdikleri performans bütünsel olarak değerlendiriliyor.

Bu yıl ilk kez düzenlenecek olan Campaign Agency & Brand of the Year ödüllerinde marka ve ajansların son 1 yıl içerisinde (1 Ocak 2017 – 31 Aralık 2017 tarihleri arasında) pazarlama iletişimi, reklam ve halkla ilişkiler alanında toplam 153 yarışma taranarak bu yarışmalarda ödül kazanmış olan 296 ajans ve 665 marka veya şirket değerlendirmeye alınmıştır. Değerlendirmeye alınan ulusal, bölgesel ve global yarışma programları düzenlendikleri yıl, başvuru sayıları, kaç ülkeden başvuru olduğu, kapsam vb kriterler baz alınarak farklı katsayılar ile hesaplanır.

15 Ocak – 11 Şubat 2018 tarihleri arasında askıda kalacak olan ödül listelerini inceleyerek itirazınız var ise bu süre içerisinde bize bildirmeniz gerekmektedir. Askı sürecini takiben bağımsız denetleme kurumu tarafından listelerin doğrulama süreci gerçekleştirilerek 15 Mart 2018 tarihinde yapılacak ödül töreni için masa satışları 29 Ocak’ta açılacaktır.

Ödül listenize erişebileceğiniz link ve şifreyi almak için bize year@campaigntr.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Değerlendirmeye alınan yarışmaların tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

The post Campaign Agency & Brand of the Year için askı süreçleri başladı appeared first on Campaign Türkiye.

Viewing all 14694 articles
Browse latest View live