Quantcast
Channel: Campaign Türkiye
Viewing all 14694 articles
Browse latest View live

Turuncu Ekstra ile ekstra tepkilere yer yok

$
0
0
Turuncu Ekstra ile ekstra tepkilere yer yok-campaigntr

ING Bank Turuncu Ekstra, Havale/EFT ücreti ve ATM’den para çekme masrafını konu edinen 2 farklı reklam filmi yayınladı.

Günay Karacaoğlu’nun “ekstra” bir karakteri canlandırdığı reklam filminde hepimizin sık sık karşılaştığı durumlar karşısında hislerimize tercüman oluyor. Havale yaparken veya ATM’den para çekerlen bankasının fazla ücret aldığını gören Karacaoğlu, bulunduğu mekanlarda “ekstra” tepkiler veriyor.

Uzun süredir markanın sözcüsü olan Ozan Güven ise: “Ekstra dramaya, ekstra tepkiye ve ekstra aksiyona gerek yok, Turuncu Ekstra var!” diyerek ING adına farkındalık yaratmaya devam ediyor.

Künye

Reklamveren: ING Bank

Reklamveren Temsilcileri: Feyza Tamer, Gökçe Say, Bengisu Dinçer, Deniz Tezeren, Fulya Genç, İdil Gür

Ajans: Publicis İstanbul

ECD: Can Faga

Yaratıcı Ekip: Cihangir Gümüş, Erdem Köksal, Deniz Şencan, Fatih Düzyol

Müşteri İlişkileri Ekibi: Letisya Taşçı, Emre Küçüksöz, Joel Erikman, Gamze Kaplan

Stratejik Planlama Ekibi: Zeynep Bortaçina, Onur Aydın, Ayşe Yavuz

Prodüksiyon Ekibi: Arzu Köksal, Hüseyin Sert

Yönetmen: Uygar Kutlu

Atölye: Yahya Mayda, Mehmet Hasılcıoğulları

Redaksiyon: Çağrı Sığırcı

The post Turuncu Ekstra ile ekstra tepkilere yer yok appeared first on Campaign Türkiye.


Pantene ve Marvel kahraman kadınlar yaratıyor

$
0
0
Pantene ve Marvel kahraman kadınlar yaratıyor-campaigntr

Pantene ve Marvel birleşerek kadınlara süper kahraman gücü katabilecek bir saç bakım ürünü geliştirdi.


Çin’de yapılan Pantene reklamının kahramanı, bir süper kahraman gibi gözüküyor. Fakat hangisi?

Pantene ve Marvel birleşerek Çin için çeşitli saç bakım ürünleri piyasaya sürdü. En sonuncusu ise ‘3 Dakikada Mucize’ isimli saç kremi oldu. Bu da Marvel’ın kadının ön planda olduğu ilk süper kahraman filmi Captain Marvel ile örtüşüyor. ‘Saçınız en temel gücünüzdür’ sloganı, Shangai’de çekilen reklama güçlü bir başlangıç katıyor. Filmin kadın kahramanının günü, giysi dolabına göz atarak başlıyor. Sıradan bir güne sıradan bir başlangıç mı yapıyor? Hayır, bir anda saçları renkleniyor, bu ışıltı ve enerji onun olduğu her yere dağılıyor; sokaktaki kızların kıyafetlerine bile…

Reklam filmini buradan izleyebilirsiniz.

Künye

Reklamveren: P&G, Pantene

Ajans: Grey Hong Kong

CCO: Michael Knox

Group Creative Director: Hans Ibrahim

Yaratıcı Yönetmen: Zane Wong

Ajans Yapımcısı: Clement Shaw

Müşteri Yöneticisi: Frankie Lo

Prodüksiyon Şirketi: Sweetshop China

Yönetmen: Simon Cracknell

Yapımcı: April Lee Managing

Yönetmen & Yönetici Yapımcı: Laura Geagea

Sanat Yönetmeni: Chen Xiaofeng

Post Prodüksiyon: Ping Pong Hong Kong

Offline Editör: Teddy Mak

The post Pantene ve Marvel kahraman kadınlar yaratıyor appeared first on Campaign Türkiye.

Crate and Barrel baharda evleri yeniliyor

$
0
0
Crate and Barrel baharda evleri yeniliyor-campaigntr

Crate and Barrel‘ın son reklam kampanyasında aktris Reese Witherspoon bahar dekorasyonu için özenle seçilmiş favori parçalarını paylaşıyor ve bu süreçte birkaç tüketiciyi şaşırtıyor.

Witherspoon, bahar mevsimi için birkaç favori tasarım seçti ve bunlar Crate and Barrel web sitesinde yer aldı. Marka bunu online ve sosyal medyada ‘Out With the Old. In With the You.’ isimli kampanya serisine taşıdı.

Dört videodan oluşan kampanyada Witherspoon, takas yaparak baharda tazelenmek için tüketicilere ilham veriyor. İlk videoda Witherspoon evini ziyaret ettiği kişinin artık onu yansıtmayan parçaların evde durmasına izin vermeyerek kanepesini yeniliyor.

İkinci videoda evi gayet şık ve tarz bulan Witherspoon, ev sahibine ne tür şeyler sevdiğini soruyor ve daha sonra evdeki eksiği tespit ediyor: Düzgün bir yatak. Crate and Barrel hem köpeği Louie hem de ev sahibi için onun tarzını yansıtacak yatağı odaya taşıyor. Köpek ve sahibi yeni yatakların keyfini çıkarıyor.




Künye

Reklamveren: Crate and Barrel

Oyuncu: Reese Witherspoon

Crate&Barrel‘ın bir tatil kampanyasında daha önce de yer alan Reese Witherspoon, markanın yeni reklamı için tekrar kamera karşısına geçti.

The post Crate and Barrel baharda evleri yeniliyor appeared first on Campaign Türkiye.

Elvie anne ve bebeklerin yanında

$
0
0
Elvie anne ve bebeklerin yanında-campaigntr

Anneler Günü’nde beş devasa şişme göğüs, Londra semalarında gözüktü. İlginç kampanya ile Elvie, emzirme ve halk içinde süt pompalamanın utanç verici olduğu fikriyle savaşmayı amaçlıyor.

Kadınların bedensel çeşitliliğini temsil etmesi için göğüsler çeşitli boyutlarda tasarlandı. En küçüğü 3 metre ve en büyüğü 6 metre uzunluğundaydı. Her biri Old Street, Village Underground ve Huntington Estate’i kapsayarak şehirdeki önemli yerlere yerleştirildi. #FreeTheFeed projesi 2017’de Mother ajansı tarafından başlatıldı. Kadınların bebeklerini emzirirken veya süt pompalarken kendini rahat ve güvende hissetmesini sağlamayı amaçladı. Kadınların sağlığı için akıllı teknolojiler geliştiren Elvie, geçen yıl dünyanın ilk sessiz ve giyilebilir göğüs pompasını piyasaya sürdü.

Künye

Reklamveren: Elvie
Ajans: Mother London

The post Elvie anne ve bebeklerin yanında appeared first on Campaign Türkiye.

Alexa ayrılıklara mahal vermiyor

$
0
0
Alexa ayrılıklara mahal vermiyor-campaigntr

Amazon‘un Alexa için hayata geçirdiği sevimli reklamında yavru domuz, küçük bir oğlanın en iyi arkadaşı. Ne yazık ki domuz büyüdüğünde evde kalması zorlaşıyor ve çocuktan ayrılmak zorunda kalıyor. Fakat Alexa kameradan domuzu göstererek biraz olsun küçük çocuğun üzüntüsünü dindiriyor.

Künye

Reklamveren: Amazon
Ajans: Joint
Prodüksiyon Şirketi: RSA
Yönetmen: Jake Scott
Editör: Struan Clay, Final Cut
Ses Tasarım: Factory
Post Prodüksiyon: The Mill
Medya Ajansı: Rufus, Initiative

The post Alexa ayrılıklara mahal vermiyor appeared first on Campaign Türkiye.

Campaign Türkiye’nin 86. sayısı çıktı

$
0
0
Campaign Türkiye'nin 86. sayısı çıktı-campaigntr

Campaign Türkiye’nin 86. sayısında “Influencer marketing derde deva mı, başa bela mı?” konusunu inceliyoruz.

Campaign Türkiye'nin 86. sayısı çıktı-campaigntr

Markaya en uygun influencer’ın nasıl seçileceğini, data analizlerinin seçim yapmaktaki faydalarını ve birçok konuyu değerli kişilerin görüşlerini de alarak yanıtladık.
Her gün çeşitli sosyal medya platformlarının hayatımıza dahil olması ya da var olan platformların
gelişimler sağlaması, bizleri farklı ve yoğun duygusal bağlarla tanıştırıyor. Etki yaratan kişiler
(influencers) de işte bu oluşan bağlarla güçleniyor, kalıcı hale geliyor. Markalar ürünlerini bahsi geçen kuvvetli bağlarla karakterize etmek istiyor. Böylece her gün üzerinde durduğumuz konu haline geliyor; influencer marketing.
Markalar, dijital ortamı özümseyerek projeler üretmek istiyorlar. Dijital ortamın var olmasının nedeni olan hızlı, fazla, etkili iletişimden yararlanmak istiyorlar. Bağ kurmanın en etkili yolu da hatırlı pazarlamadan geçiyor.
Artık, influencer marketing alanına yönelmiş ajansların, markalara hitap ederken “kuvvetli bağları, yoğun duyguları” çeşitli istatistiki verilerle açıkladığını görüyoruz. Yalnız marka tarafında da değil etki yaratan kişi tarafında da seçimler daha bilimsel, daha olgun yapılıyor. Yıllar içerisinde karşılaşılan sorunlar, yeni problemler için çözüm kaynağı oluyor. Elde edilen veri, alanı farklı boyutlara taşıyor.
Trend hala yukarı gidiyor fakat önüne çıkan engeller farklılaşıyor. 2 yıl önce sosyal medyada bazı
platformların güncellemelerini influencer’lar için tehlikeli buluyorduk fakat bugün ise influencer’ların kendi seçimlerinin onlar için tehlikeli olabileceğini konuşuyoruz. Haliyle, hem markalar hem de etki yaratan kişiler karar verirken bilimsel yollara başvurmak durumunda kalıyor.
Yaklaşık 2 yıl önce 69. Sayımızın kapağında “Influencer’ınızı nasıl alırdınız?” yazıyordu.
Influencer marketing konusunu yurt içi ve yurt dışından konusunda uzman kişilerden, etki yaratan kişilerin kendilerinden görüşler de alarak A’dan Z’ye incelemiştik. 2 yıl aradan sonra bugün, hala yükselmekte olan micro-influencer trendinin durumunu, etki yaratan kişilere duyulan güvenin markalarla yanlış birliktelikler yaptıklarında azalıp azalmayacağını, markaya en uygun influencer’ın nasıl seçileceğini, data analizlerinin seçim yapmaktaki faydalarını ve birçok konuyu uzman kişilerin görüşlerini de alarak yanıtladık.
Değişmeyen jargonla başlayalım: “Merhaba, sayımıza hoş geldiniz. Abone olmayı unutmayın.”

 

The post Campaign Türkiye’nin 86. sayısı çıktı appeared first on Campaign Türkiye.

Fiat işitme engelli bireylerin hayatını kolaylaştırıyor

$
0
0
Fiat işitme engelli bireylerin hayatını kolaylaştırıyor-campaigntr

Tofaş çatısı altındaki Fiat, işitme engellilerin anlaşılabilir bir Türkçe ile yazılı iletişim kurmalarını destekleyecek ‘İyiye İşaret’ dijital platformunu hayata geçirdi.

https://engelsizhareket.fiat.com.tr web sitesi üzerinden ülkemizdeki tüm işitme engelli bireylerin ücretsiz olarak yararlanabileceği “İyiye İşaret” platformunda, kelimeler ve cümle içinde kelime kullanımları, görsel, işaret dili ve konu anlatımı olarak ikişer dakikalık videolar halinde izlenebiliyor. Bu platformla, işitme engelli bireylerin günlük hayatlarında okuduklarını daha iyi anlamaları ve kendilerini yazarak daha iyi ifade edebilmeleri hedefleniyor. İyiye İşaret’te yer alan çeviriler; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından görevlendirilen Türk İşaret Dili tercümanı tarafından gerçekleştiriliyor. Platformda ilk etapta 230 olan kelime sayısının kısa zamanda 350, kademeli olarak 1000 adet ve üzerine çıkarılması hedefleniyor.

Tofaş ana markası Fiat ve Dem Derneği ile birlikte pilot çalışma kapsamında Bursa’daki fabrikasındaki 10 işitme engelli çalışanına yaklaşık 8 ay süreyle eğitim verdi. Bu eğitimler, daha önce örneği görülmemiş bir dijital platformu ortaya çıkardı.

Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu: “Tofaş, 50 yıllık hikâyesinde kendini yenileyerek ve sürekli geliştirerek büyüdü. Amacımız, yakaladığımız sürdürülebilir başarıyı, müşterilerimiz için değer üreten, ekonomiye ve topluma katkı sağlayan “küresel bir şirket” olarak devam ettirmek. Kurulduğumuz günden bu yana spora, gençlere, kültür ve sanata yatırım yapmaya devam ediyoruz. Tofaş Spor Kulübü ile sporda fırsat eşitliği, çocukların ve gençlerin zihinsel ve fiziksel gelişimine spor aracılığıyla katkı sağlamayı amaçlayan uzun soluklu sosyal sorumluluk projeleri yürütürken, geleceğin basketbolcularını yetiştiriyoruz. Fiat Motor Sporları takımımız ile her yaştan insana otomobil sporları sevgisini aşılıyor; genç yeteneklere destek oluyoruz. Eğitim alanında ise Tofaş Fen Lisesi’yle Bursa’daki eğitim hayatına, Tofaş Bursa Anadolu Arabaları Müzesi’yle de şehrin sosyal yaşamına katkıda bulunuyoruz. Aynı zamanda, İtalya ve Türkiye arasında kültürel bir köprü görevi görüyoruz. Hierapolis Antik Kenti’nde İtalyan kazı heyeti ile birlikte yürütülen restorasyon ve kazı çalışmalarına 2005 yılından beri destek veriyoruz. Ayrıca, Fiat markası ile 2011’den beridir Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergisi, Türkiye Pavyonu’nun sponsoruyuz. Spor, eğitim ve sanat ana başlıklarından oluşan bu faaliyet alanının haricinde, farklı bir alanda daha topluma yarar sağlamak istedik. 2016 yılında başlattığımız ‘Fiat Engelsiz Hareket’i kendimize farklı bir sosyal sorumluluk alanı olarak belirledik. Türkiye’deki engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak ve bu konuya dikkat çekmek için çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. İlk etapta Tofaş Fabrikası’nın içinde başlattığımız ve Türkiye çapına yaymak için geliştirdiğimiz İyiye İşaret Platformu, sadece ülkemizde değil dünyada bir ilk. Günlük konuşma ve yazma dilini, en doğru şekilde işitme engelli bireylere aktaran ve yaşantılarını kolaylaştıracak İyiye İşaret dijital platformunu hayata geçirdiğimiz için çok mutluyuz.” dedi.

Türkiye nüfusunun yüzde 12’sini engelli bireyler oluşturuyor!

Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç: Fiat markası, konfora, güvenliğe, teknoloji ve tasarıma herkes ulaşsın diye var. İstatistiklere göre, Türkiye nüfusunun yüzde 12’si yani yaklaşık 10 milyonu engelli bireylerden oluşuyor. Bu oranın yüzde 3.7’sini ise işitme engelliler oluşturuyor. Fiat markası, konfora, güvenliğe, teknoloji ve tasarıma herkes ulaşsın diye var. Kendimize ‘Toplumun her kesiminden insana nasıl değer katarız?’ sorusunu sorduğumuzda, engelli bireyler için neler yapabileceğimizi düşünmeye başladık. 2016’nın mayıs ayında ‘Herkesin güvenli ve özgürce seyahat etme özgürlüğü olmalı’ mottosu ile ‘Fiat Engelsiz Hareket’i devreye aldık. Fiat Engelsiz Hareket kapsamında öncelikle farkındalığımızı artırmayı hedefledik ve bugüne dek 5 bin çalışanımıza davranışsal eğitim verdik.” dedi.

Altan Aytaç, ilk olarak satışını gerçekleştirmekte oldukları ürünlerde çözümler sunmayı hedeflediklerine değindi. Egea model ailesi, 500 Ailesi, Doblo ve Fiorino modellerinde engelli bireyler için sürüş aparatlarını ürün gamlarına ekledikleri bilgisini verdi. Ayrıca bu özel sürüş aparatlarını 5 yıl garantili olarak engelli sürücülere hediye ettiklerini ve ücretsiz montaj desteği verdiklerini de sözlerine ekledi. Bu çalışmaların yanı sıra, Fiat bayileri ile beraber Türkiye’de ilk kez, sürüş aparatı takılmış araçlarla engelli bireylere özel test sürüşleri düzenlediklerini aktardı. Aytaç ayrıca Fiat Motor Sporları ile Egea Seni Piste Çağırıyor etkinliklerinde kullanılmak üzere, engelli bireylere özel bir Egea Pist Otomobili geliştirdiklerine de değindi.

Engelsiz Hareket kapsamındaki çalışmalara sürekli ekleme yaptıklarına vurgu yapan ve 2017 yılında engelli bireylerin sosyal hayatlarına dokunmak için Tofaş Spor Kulübü’yle birlikte devreye alınan, “Engelsiz Tribün” uygulamasına da değinen Aytaç: “Türkiye’deki basket sahalarında fiziksel engelli bireylerin kullanımına uygun tribün olmadığını gözlemledik. Engelli taraftarlar maçları potanın hemen arkasından izleyebiliyorlardı ve refakatçıları ile aynı alanda olamıyorlardı. Biz de engelli bireylerin refakatçılarıyla birlikte keyifle maçları izleyebilecekleri bir tribünü nasıl yapabiliriz diye düşünüp, çalışmalara başladık. Bursa’daki Tofaş Spor Salonu’nda kendi engelsiz tribünümüzü oluşturduk. 2017 yılında, Dünya Engelliler Günü’nde ‘Haydi Maça Gel’ sloganıyla tribünümüzü açtık. Bu sayede daha fazla engelli birey maçlara gelmeye başladı. Tekerlekli sandalye kullanan taraftar kapasitesi 10 olan, toplam kullanım kapasitesi ise 40 olan bu alandan tekerlekli sandalye kullanmayan engelliler ve refakatçileri de faydalanabiliyor. ‘Haydi Maça Gel’in ardından geçen yıl ‘Haydi Deplasmana Gel’ sloganıyla Fenerbahçe taraftarı olan engelli bireylerle İstanbul’dan Bursa’ya, Tofaş maçına gittik. Maçı, Tofaş’ın engelli seyircileri ile Fenerbahçe taraftarları birlikte izlediler. Hatta maç sesli betimleme ile görme engelli taraftarlara da anlatıldı. Tofaş Spor Salonu’ndaki engelsiz tribün şu an Türkiye’deki tüm basketbol sahaları içinde tek örnek olmasıyla dikkat çekiyor.” açıklamasında bulundu.

Aytaç: “2016 ve 2017 yıllarında ürün gamımıza eklediğimiz özel sürüş aparatları ve Engelsiz Tribün projelerimiz ile daha çok bedensel engelli bireylere yönelik çalışmaları hayata geçirmiştik. İyiye İşaret Platformu’na ise fabrikamızdaki işitme engelli çalışanlarımızın hayatını kolaylaştırmak amacıyla başladık. Tofaş Fabrikası’nda 246 engelli çalışanımız var ve bu arkadaşlarımızın 165’i işitme engelli. İşitme engelliler, işaret lisanını kullanarak iletişim kuruyor. Ancak, Türkçeyi yazıp, anlamada normal bir bireyden farklılar. Yani ya yazamıyorlar ya da kendilerini tam olarak ifade etmekte zorlanıyorlar. Özellikle soyut kavramlar, eş anlamlı kelimeler zorlanılan konular arasında öne çıkıyor. Biz de bu noktadan yola çıkarak fabrikadaki işitme engelli çalışanlarımızdan oluşan 10 gönüllü arkadaşımız ile çalışmaya başladık. Yaklaşık 8 aylık çalışmanın ardından Türkiye çapındaki işitme engelli bireylerin rahatlıkla kullanabileceği ‘İyiye İşaret Platformu’ ortaya çıktı. Bu süreçte Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın desteğini aldık.  Örneğin çeviriler, bakanlık tarafından görevlendirilen Türk İşaret Dili tercümanı tarafından gerçekleştirildi. Platformumuzu devreye almaktaki hedefimiz, ülkemiz genelindeki işitme engelli bireylerin Türkçe’yi daha etkin kullanabilmelerinin yanında okuma-yazmalarını geliştirmeleri ve günlük hayatlarındaki iletişimde sıkıntı yaşamamaları.” diyerek sözlerini tamamladı.

“Günde 8 bebek işitme engelli olarak dünyaya geliyor”

İyiye İşaret platformunun yalnızca yetişkinlerin değil ilkokul 1. sınıftan itibaren tüm bireylerin kullanabileceği bir dijital platform olduğunu belirten Dem Derneği Başkanı Damla İşeri de: “Türkiye’de her 1000 bebekten 3’ü işitme kaybı ile doğuyor. Türkiye’deki doğum oranı dikkate alındığında bu bir günde 8 bebeğe tekabül ediyor. Her gün bu rakamdan daha fazla birey ise geçirdiği ateşli hastalık veya kazalar sonucunda Türkiye nüfusuna işitme engelli olarak ekleniyor. Araştırmalara göre işitme engelli bireyler yeterli görsel kaynak olmadığı için okuma yazmalarını geliştirmede ve bilgiye ulaşmakta zorluk çekiyorlar. Fiat ile birlikte çalışarak hayata geçirdiğimiz ‘İyiye İşaret” dijital platformu aracılığıyla, işitme engelli bireyler okuduklarını anlayabilecekler ve daha sağlıklı iletişim kurabilecekler.” açıklamasını yaptı.

The post Fiat işitme engelli bireylerin hayatını kolaylaştırıyor appeared first on Campaign Türkiye.

Arıkanlı Holding CEO pozisyonuna Hakan Subaşı atandı

$
0
0
Arıkanlı Holding CEO pozisyonuna Hakan Subaşı atadı - campaigntr

1996 yılından bu yana eğitim, taşımacılık, medya ve yayıncılık ile sanayi ve inşaat alanlarında faaliyetlerini sürdüren Arıkanlı Holding’in Genel Koordinatör/CEO pozisyonuna Hakan Subaşı atandı.

Arıkanlı Holding’deki iş hayatına, 1998 yılında başlayan ve Arıkanlı Holding grup şirketlerinde çeşitli alanlarda uzun yıllar üst yöneticilik yapan Hakan Subaşı evli ve bir çocuk babası.

 

 

 

The post Arıkanlı Holding CEO pozisyonuna Hakan Subaşı atandı appeared first on Campaign Türkiye.


MySize Inc. üst düzey atama gerçekleştirdi

$
0
0
MySize Inc. üst düzey atama gerçekleştirdi - campaigntr

MySize Inc. Ülke Müdürü Argun Erşen Avrupa, Orta Doğu ve Asya’daki satışlardan sorumlu olacak.

Akıllı telefonlara ölçümleme uygulamaları geliştiren MySize Inc., Avrupa, Orta Doğu ve Asya perakende ve e-ticaret pazarlarında da satış faaliyetlerini yürütecek ülke müdürünü Argun Erşen olarak belirledi. Erşen, yeni görevinde şirketin teknolojilerini ve ilgili yazılım uygulamalarını çevrimiçi faaliyet göstermeyen giyim sağlayıcılarına ve diğer potansiyel müşterilere tanıtım, pazarlama ve satıştan sorumlu olacak.

MySize CEO’su Ronen Luzon, yaptıkları yeni atamayla ilgili açıklamasında şunları söyledi: “Argun Erşen, şirketimiz adına giyim, e-ticaret, yapı market ve kargo sektörlerinde yeni işbirlikleri kurmak için çalışacak. Şirketin teknoloji geliştirme programı çok iyi gidiyor. Resmi bir satış ekibi oluşturmamızı ve bu ekibi büyütmemizi sağlayacak önemli bir kilometre taşını geride bıraktık. Argun Erşen’i ekibimize dahil etmekten mutluluk duyuyor ve MySize ürünlerini herkesin tanıması hedefimizi birlikte gerçekleştirmek için sabırsızlanıyoruz.”

“MySize günümüzde kullanılan ölçüm uygulamaları arasında en gelişmişidir” diyen Argun Erşen ise sözlerine şöyle devam etti: “MySize ürünleri e-ticaret sektöründe yer alan herkesin mutlaka sahip olması gereken bir teknoloji. MySize’ı Avrupa, OrtaDoğu ve Asya’da daha fazla kişi ve firmalara tanıtmaktan ve şirketin ilerleyen aylarda birçok kilometre taşını geçmesinde payıma düşeni yapacak olmaktan heyecan duyuyorum.”

Hacettepe Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu olan Argun Erşen, MySize’a katılmadan önce Deriva Location Based Analytics A.S.’de Yönetici Ortak idi. PSC Scanning S.p.A’nın Türkiye İrtibat Bürosu’nda Orta Doğu Bölgesel İş Geliştirme Yöneticisi ve Türkiye Ülke Müdürü görevlerini üstlendi. Aynı zamanda Datalogic ADC Srl’de de Ülke Müdürü pozisyonunda bulundu ve IBM’de de BT (donanım ve yazılım), perakende, AIDC (Otomatik Tanımlama ve Veri Yakalama), RFID, ulaştırma ve lojistik, enerji, finans, mobil ve kablosuz ağ sektörlerinde deneyim kazanmasını sağlayacak birçok yönetici pozisyonunda yer aldı. Argun Erşen, bu görevlerinde stratejik planlama ve operasyon kararı alma, bütçe kontrolü, kâr-zarar sorumluluğu ve uluslararası seviyede yönetim alanlarında deneyim sahibi oldu.

The post MySize Inc. üst düzey atama gerçekleştirdi appeared first on Campaign Türkiye.

Dia&Co moda klişelerini yıkıyor

$
0
0
Dia&Co moda klişelerini yıkıyor-campaigntr

Dia&Co reklam kampanyası büyük bedene sahip kadınların dostluklarını ‘Road Couturier’ temasıyla ele alıyor.

Büyük beden kadın giyim markası, şirketin Facebook sayfasında tanışan ve birlikte tatil planlayan bir grup kadından ilham alıyor. Quirk Creative imzalı reklam filminde birbirini tanımayan dört kadın Dia & Co aracıyla yola çıkıyor.

Dia&Co Pazarlama Şefi Kristin Covi: “ABD’deki kadınların %70’İ 14 beden ve üstü giyiyor. Bu, desteklenmeyi hak eden bir topluluk. Kampanyamızda bu kadın topluluğunu vurgulamak istedik.” diyor. Ayrıca marka: “Büyük beden kıyafetlerin az olması, moda endüstrisinde uzun zamandır bir sorun. Çünkü tasarımcılar büyük beden tasarımlar sunmaya isteksiz ve bazı üretim zorlukları bu soruna yol açıyor.” ifadesinde bulunuyor.

Künye 

Reklamveren: Dia&Co

Reklam ajansı: Quirk Creative, Brooklyn, USA

Yönetmen: Tiffany Frances

Kreatif direktör: Gaelan Draper

Yapımcı : Brooke Goldman

The post Dia&Co moda klişelerini yıkıyor appeared first on Campaign Türkiye.

FourthCanvas oy kullanın diyor

$
0
0
FourthCanvas oy kullanın diyor - campaigntr

FourthCanvas imzalı sivil toplum girişimi kampanyası WeGoVote, Nijerya‘da 2019 genel seçimlerinde anayasal haklarını kullanmayı teşvik ediyor.

Nijerya’da 2019 genel seçimlerine yönelik, demokratik sistemi ve halkın anayasal hak kullanımını teşvik etmek için #WeGoVote kampanyası başlatılıyor. Seçmenlerin bakış açılarını zorlamayı, biçimlendirmeyi ve düzenlemeyi amaçlayan kampanya FourthCanvas imzası taşıyor.

Kampanya, seçmenlere; bir ülkenin belirli bir görev süresi için ilk kararı veren kitle olarak ele alındıklarında, ülkelerinin sosyo-ekonomik gelişimine kimin yön vereceğini belirleme konusunda fark yaratabileceklerini vurguluyor.

Tasarımlar oy kullanmama perspektifinde olan bir birey temel alınarak hazırlanıyor. Bu durumun temel sebebi ise politikacılar ve basın unsurları tarafından hazırlanan anketlerin seçim yanlışlıklarına eğilimli oluşundan kaynaklanıyor. Bireylere, haklarını kullanmanın önemini ve özünü anlamalarına yardımcı olma amacını taşıyan kampanya, çeşitli sosyal mecralar aracılığı ile paylaşılan görsel tasarımlar ve resimler sayesinde kayıtlı seçmenleri hiçbir önyargı veya korku altında kalmadan oy kullanmaya teşvik ediyor.

FourthCanvas WeGoVote kampanyasını başlatıyor - campaigntr

KÜNYE

Reklam Ajansı: FourthCanvas, Lagos, Nijerya

Yaratıcı Yönetmen: Tunji Ogunloye, Ajayi Ayomide John

Sanat Yönetmeni: Victor Fatanmi

Metin Yazarı: Opeyemi Olugbemiro, Opeyemi Akinkunmi Oyehan

İllüstratör: Mary Adefisayo, Aluko Ayomiposi

 

 

The post FourthCanvas oy kullanın diyor appeared first on Campaign Türkiye.

Airbnb Louvre Müzesi’nde ayrıcalıklı bir gece sunuyor

$
0
0
Airbnb Louvre Müzesi'nde ayrıcalıklı bir gece sunuyor - campaigntr

AirbnbLouvre Müzesi’nde, müzedeki piramidin 30. yılına istinaden 30 Nisan tarihinde kullanıcılarına bir gece geçirme imkanı sunuyor.

Airbnb, Paris‘teki ikonik yerlerden biri olan The Pyramid’in 30. yıldönümünü kutlayan bir yarışma düzenliyor. Yarışmayı kazanan kişi, müzeyi daha önce hiç olmadığı gibi görecek, piramidin altında uyuyacak ve çalışma saatlerinin dışında düzenlenen turlara katılacak.

Ayrıca marka “Başkanlar ve ünlüler bu özel fırsattan yararlandı. Şimdi sıra sizde!” sloganını kullandığı kampanyasında kazanan kişiye; Mona Lisa ile içki yudumlayabilme, Venus de Milo ile akşam yemeği yiyebilme ve müzenin içinde yer alan III. Napoleon’un dairesinde dinlenebilme imkanlarını da sunuyor.

Airbnb Fransa Genel Müdürü Emmanuel Marill konuyla ilgili yaptığı açıklamada: “Paris, dünyadaki en çekici şehirlerden biri ve Louvre, Paris’teki en sevilen ve ünlü kurumlardan biri. Yarışma sonucunu kutlayarak eşsiz deneyimler sunmaktan, müzeyi yeniden keşfetmeleri için Parisli ve yabancı gezginleri ağırlamaktan mutluluk duyacağız.” dedi.

Yarışma şansı için 28 Nisan ile 2 Mayıs tarihleri arasında seyahat edip edemeyeceğinizi sorgulayan Airbnb’nin basit formunu doldurmanız yeterli olacaktır. 

Airbnb, Trump’ın seyahat yasağına reklamı ile karşı duruyor.

The post Airbnb Louvre Müzesi’nde ayrıcalıklı bir gece sunuyor appeared first on Campaign Türkiye.

Fenerbahçe’den tarihi protesto

$
0
0
Fenerbahçe'den tarihi protesto-campaigntr

 

4 Nisan 2015’te takım otobüsü saldırıya uğrayan Fenerbahçe, bugün tarihi bir protestoya imza attı! 4 Nisan 2015’te, Çaykur Rizespor ile oynanan karşılaşmanın ardından uçakla dönüş sağlamak için Trabzon’a yola koyulan kafile, silahlı saldırıya uğramıştı.

Neler olmuştu?

Galatasaray Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin kıyasıya şampiyonluk yarışına girdiği sezonun 26’ncı haftasında, Çaykur Rizespor ile Fenerbahçe, Rize’de karşı karşıya gelmişti. Karşılaşmadan 5-1 galip ayrılan Fenerbahçe, galibiyetin de moraliyle takım otobüsüne doğru yola koyuldu. Rize’den direkt ulaşım olmadığı için Trabzon’a otobüsle, oradan da uçakla İstanbul’un yolunu tutacak olan Fenerbahçe kafilesi, Trabzon’un Araklı ilçesi girişindeki viyadükte seyir halindeyken silahlı saldırıya uğradı. Şöförün bulunduğu cama isabet eden kurşunlar şoför Ufuk Kıran’ı yaralarken, aracı teknik heyet zorla durdurabilmişti.
Olayla ilgili konuşan dönemin eski Fenerbahçe Basın Sözcüsü Mahmut Uslu, “Viyadükten geçiyoruz. Otobüse saldırıyorlar. Şoförü yaralıyorlar. Amaçları belli; otobüs devrilsin, futbolcular ölsün. Bu saldırı doğrudan şoförü öldürmeye yönelik. Hedef tüm takımı öldürmekti” demişti.
Aradan geçen 4 yılın ardından olayın faillerinin bulunmaması sarı-lacivertli ekibi harekete geçirdi. Olayın aydınlatılmamasını protesto eden Fenerbahçe Kulübü, radikal kararlara imza attı. Kulüp televizyonu “Fenerbahçe TV” bir günlüğüne yayınlarını durdurdu, Fenerium mağazaları vitrinlerine siyah örtü serdi, online satışlar durduruldu, Radyo Fenerbahçe’de yayınlar durduruldu, sosyal medya hesapları askıya alınırken, YouTube kanalına siyah bir görsel eklendi ve tüm videolara erişim engellendi.
Belki de dikkat çeken en ilginç olay, Alex de Souza ve Lefter Küçükandonyadis’in heykellerinin üstünün örtülmesi oldu. İki efsanenin de heykelleri siyah örtü ile kaplandı.

The post Fenerbahçe’den tarihi protesto appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatınızın her anında Asics

$
0
0
Hayatınızın her anında Asics-campaigntr

Asics tek amaca hizmet etmek yerine günlük yaşamın her anında kullanılabilecek ayakkabısı HyperGel-Yu‘yu tanıtıyor.

Sneaker reklamları genelde çok ciddi oluşuyla bilinir. Her ayakkabının çok spesifik bir amacı olması gerekir. Koşmak için ayakkabı, şehir merkezinde yürümek için ayakkabı, ayakkabı giyildiği hissini vermeyen ayakkabı…

Asics ve Virtue yaratıcı ajansı, birçok ayakkabı markasının tüm potansiyellerini ortaya koymalarını engelleyen zincirleri kırıyor ve ‘This Is The Shoe’ kampanyasını yaratıyor.

Sıradan, günlük kullanıma uygun ve sade olan Asics, HyperGel-Yu ayakkabısını her an kullanılabilecek bir ayakkabı olarak tanıtıyor: Araba yıkarken, yeni bir daireye taşınırken veya köpeğinizi yürüyüşe çıkardığınızda…

Ayakkabının önce yakın çekimde tanıtıldığı gözlemlenen 60 saniyelik reklamlarda sıradan, günlük hayatta herkesin yaşayabileceği olaylar yansıtılıyor. Üç reklamın sonunda da “This isn’t the shoe for something. It’s the shoe for everything.” (Sadece tek amaç için kullanılan bir ayakkabı değil. Her şey için kullanılır.) sloganı yer alıyor.



Künye

Reklamveren: Asics

Proje İsmi: This Is The Shoe

Ajans: Virtue

CCO: Cameron Farrelly

Grup Yaratıcı Yönetmen: Trent Rohner

Yaratıcı Yönetmen: Jess Toye

Sanat Yönetmenleri: Mary Grace Moseley, Joe Ferraro

Reklam Yazarları: Will Stallmeyer, Madeline Leary

Tasarımcı: Jenn Flores

Kıdemli Stratejist: Alex Morris

Prodüksiyon Başkanı: Jill Rothman

Yapımcı: William Crouse

Müşteri Direktörü: Carli Nicholas

Strateji Başkanı: RG Logan

Kıdemli Stratejist: Alex Morris

Müşteri Ekibi

Kıdemli Global Marka Pazarlama Yöneticisi: Billy Fischer

Global Marka Pazarlama Yöneticisi: Erik Troedsson

 

The post Hayatınızın her anında Asics appeared first on Campaign Türkiye.

Marks & Spencer Food sıradan olmadığını kanıtlıyor

$
0
0
Marks & Spencer Food sıradan olmadığını kanıtlıyor-campaigntr

Marks & Spencer, 2004’te yayınlanan orijinal reklama eğlenceli bir dil katarak “Bu sadece yiyecek değil, bu M&S Food” sloganını hayata döndürüyor.

Perakende firması, “gıda pornosu” reklamlarına devam ediyor: Slow motion videografi kullanarak müşterilerin damak zevkine hitap etmeyi ve tatma isteği yaratmayı hedefliyor. Reklamda rol alan herkes, yediği yemeği iştah kabartıcı görseller eşliğinde abartılı bir şekilde anlatıyor; hatta bir kadın fırında karnabahar yiyebilmek için evine bir an önce varmayı hayal ediyor. Son olarak pişirdiği somon balığının sıradan bir somon olmadığını, hollandaise soslu bir M&S somonu olduğunu söylüyor.

Künye

Reklemveren: Marks & Spencer
Ajans: Grey London
CCO: Vicki Maguire
Yönetici Yaratıcı Yönetmen: Richard Robinson
Reklam Yazarı: Stephania Silveira
Sanat Yönetmeni: Rachel Robinson
Kıdemli TV Yapımcısı: Rachel Amess
Yaratıcı Yapımcı: Danny Wallace
Strateji Direktörü: Sarah Oberman
İşletme Direktörü: Kate Ilott
Müşteri Direktörü: Sophie Lake
Prodüksiyon Şirketi: Sonny
Yönetmen: Guy Manwaring
Yapımcı: Amy Appleton
Post Prodüksiyon: MPC
Prodüksiyon Şirketi: Rogue
Yönetmen: Charlie Stebbings
Yapımcı: Dom Seymour
Ses Post Prodüksiyon: Jack Sedgwick, Wave
Medya Ajansı: Mindshare

The post Marks & Spencer Food sıradan olmadığını kanıtlıyor appeared first on Campaign Türkiye.


Fiat işitme engellileri destekliyor

$
0
0
Fiat işitme engellileri destekliyor-campaigntr

Fiat Engelsiz Hareket, DEM Derneği’nin desteği ile Türkiye’de ilk defa işitme engellilere yönelik etkin okuma yazma platformu “İyiye İşaret”i yayına aldı ve platformu duyuran bir reklam filmi yayınladı.

Pure imzası taşıyan film, işitme engellilerin okuduklarını anlamakta ve kendilerini yazarak ifade etmekte yaşadığı zorluktan yola çıkıyor.

Reklamda işitme engelli bir genç kız, hoşlandığı erkeğe hislerini yazılı olarak anlatmaya çalışıyor. Arka planda Mor ve Ötesi tarafından seslendirilen Orhan Veli Kanık’ın “Anlatamıyorum” adlı şiiri kullanılıyor. İşitme engelli genç kız, bir sürü deneme yaptıktan sonra bu şiirden dört dizeyi kullanıyor. Ancak tüm kağıtları çöpe atıp hoşlandığı kişinin kapısına bırakıyor. Genç erkek de kızın hislerini karşılıksız bırakmıyor ve bir kalp çizerek ifade ediyor.

Künye
Reklamveren: Fiat
Reklam Ajansı: Pure New Media
Reklamveren Temsilcileri: Burak Umur Çelik, Kerem Yosuntaş, Ahu Güran
Yaratıcı Yönetmen: Öncü Doğu Gürsoy
Yaratıcı Ekip Lideri: Tolga Tunçel, Burak Birinci
Yaratıcı Ekip: Can Salar, Esin Orhan, Fatih Erol
Müşteri İlişkileri Direktörü: Ceyda Şimşek
Müşteri İlişkileri: Pınar Şengezer, Didenaz Dabakoğlu
Sosyal Medya: Sera Aktüre, Selin Aygün, Cem Bozkurt, Barış Tabak
Prodüksiyon Şirketi: Fantastic Entertainments
Post Prodüksiyon: ABT İstanbul
Yönetmen: Osman Evre Tolga
Müzik: Mor ve Ötesi
Katkıda Bulunanlar: Dem Derneği, Adem Kuyumcu, DMC, Yapı Kredi Yayınları

The post Fiat işitme engellileri destekliyor appeared first on Campaign Türkiye.

Stephan Loerke: “Reklam değişimi tetikleyebilir”

$
0
0
Stephan Loerke: “Reklam değişimi tetikleyebilir”-campaigntr

Dünya Reklamverenler Federasyonu (WFA) CEO’su Stephan Loerke ile Türkiye’nin reklamda toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ne durumda olduğu ile ilgili konuştuk.

Global pazarlamacıları birleştiren ve temsil eden tek kuruluş olan Dünya Reklamverenler Federasyonu (WFA) CEO’su Stephan Loerke, reklamın toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda nasıl fark yaratabileceğini, bu anlamda yaptıkları çalışmaları ve Türkiye’nin bu konuda geldiği nokta ile ilgili görüşlerini bizimle paylaştı.   

Campaign Türkiye Burada bulunma sebebiniz nedir?

Stephan Loerke Buradayım çünkü her şeyden önce Türkiye’de ve İstanbul’da olmayı seviyorum. Birçok açıdan çekici bir ülke ve şehir: Kültür, dinamizm, geleceği sahiplenme biçimleri ve dünyaya bakış açısı olarak… 6. kez Türkiye’ye seyahat ediyorum ve ülkenin hızlı değiştiğini görüyorum.

Bu seferki gelişimin sebebi, reklamda cinsiyetin rolü hakkında konuşmaktı. Bu da sektörde bizim için önemli ve öncelik verilmesi gereken bir konu. Türkiye çok umut verici bir girişime öncülük ediyor ve ben de bu nedenle bunu desteklemek için buradayım. 

Girişimi destekliyoruz çünkü doğru insanları ve doğru organizasyonları bir araya getirdiğini düşünüyoruz. Toplumun algısını değiştirmeye katkıda bulunmak gibi açık bir hedefi var. Diğer ülkeler için de rol model olabileceğini düşünüyoruz.

Campaign Türkiye Türkiye’deki Reklamverenler Derneği de bu konuya çok odaklanıyor. Diğer ülkelere kıyasla Türk reklamcılığını bu anlamda nerede görüyorsunuz?

Stephan Loerke Biz daha yolun başındayız. İki yıl öncesine gidersek, reklamcılık sektörü aynada kendine gerçekçi bir bakış açısıyla bakmaya başladı. Yıllar boyunca insanlar şunu söyledi: “Reklamcılıkta cinsiyetleri gösterme şekliniz, toplumun yaşadığı gerçek ile uyuşmuyor.” Bizi de değişime götüren şey bu cümleydi.

Bence ‘me too’ hareketi çok önemliydi. Toplum aniden bir şeylerin yapılma şeklini kabul etmemeye başladı. İnsanlar cinsel tacizlerden ve şiddetten haberdardı ancak bunu konuşmuyordu.

Aynayı kendimize tuttuğumuzda, toplumun bugün ne düşündüğü ve reklamcılığın bu konuda nasıl bir portre çizdiği arasındaki büyük boşluğu gördük. Bu boşluk, sınırları, coğrafyaları aşıyordu; yani bazı bölgelerin bu konuda daha ileride olduğunu söyleyemeyiz.

Cannes Lions’ın 10 yıl içindeki short list’inde bulunan kampanyalar üzerine olan araştırma sonuçlarını ilk gördüğümde önümüzde gerçekten zorlu bir görev olduğunu anladım. 2006-2016 yılları arasında 2000 ingilizce kampanya yapay zeka ile analiz edildi. Bunun sonucunda erkeklerin ve kadınların reklamda yer alma sayısı, reklamlarda dış sesin kaçta kaçının kadın ve erkek olduğu, reklamda rollerin dağılımı gibi veriler ortaya çıktı. Erkek oyuncuların sayısı, kadın oyuncuların iki katı ve erkekler dış ses olarak kadınlardan dört kat fazla kullanılmış. Oldukça şaşırtıcı veriler görüyoruz ve bu ilginç bir şekilde birçok coğrafyada ortak bir durum. Değişim ihtiyacı olan bu algı için yolun daha çok başındayız. Bazı şirketler bunu sahiplendi ama daha yapılacak ve konuşulacak çok şey var.

Campaign Türkiye Bu özel eylemde karşınıza çıkan ana engeller neler? Bu değişim hedefinde yolunuza devam ederken neler yapmayı düşünüyorsunuz?    

Stephan Loerke Birkaç engel var: Bunlardan birincisi farkındalığı artırmamız gerekiyor. Bu anlamda Türkiye’de RVD’nin yaptığı çalışmalar da oldukça mutlu edici, büyük adımlar atıyor ve farkındalığı artırma çabalarına yatırım yapıyor. Bizim bir problemimiz olduğunu fark eden daha fazla insana ihtiyacımız var sektörde. Çünkü aslında problem, problemi görmememiz. İkinci olarak ise pazarlamacılara bunun bir tehdit değil fırsat olduğunu anlatmamız gerekiyor. Toplum değişiyor ve bu da bizi değişime sürüklüyor. Pazarlamacılar da bu değişimle büyüyor. Pazarlamacıların bunu benimsemelerine yardımcı olmak için cesur, değişimi kucaklamış ve bunu başarmış marka örneklerini göstermemiz gerekiyor. Bana kişisel olarak güven veren şey ise; ABD’de yapılmış Gem Index araştırmasına göre bu zorluğu benimsemiş bir işletme var. Reklamda cinsiyet klişelerinden kurtulduğunuzda ROI (Return On Investment) %25 daha fazla. Yani iş kurmak için bir fırsat var.      

Campaign Türkiye Dünya Reklamverenler Federasyonu tarafından seçilen rol model ülkeler olarak neden Türkiye, Güney Afrika ve Brezilya’yı seçti? 

Stephan Loerke Reklam sektörünün ana paydaşları ve UN Women arasında global seviyede Unstereotype Allience isimli bir ortaklık kurduk. Sektör organizasyonu temelinde büyük fark yaratacak potansiyeli olduğunu hissettiğimiz üç ülkeyi seçtik. İstanbul’da bulunduğum zaman içinde Türk sektöründeki paydaşların yapılan çağrılara kendini adamış olduğunu hissettim. Çok titiz bir yaklaşım içinde olmalarını oldukça umut verici buldum.

Günümüzün algılarını ve Türk toplumunu tam olarak yansıtan bir üniversite araştırması var.

Reklam sektöründe tüm büyük paydaşları bir araya getiren bir hareket, RVD’nin liderlik ettiği bir ittifak var. RVD, amacımızı öncelik haline getirmeyi hedef almış tüm ortakları bir araya getiriyor ve yavaş yavaş klişelerden kurtulan lider kampanyalar görüyoruz. Böylelikle daha sonra paylaşılabilecek en iyi uygulama örneklerini elde etmeye başlıyoruz. Bana göre tüm bunlar başarıyı yakalamak için önemli maddeler. Fakat titiz yapılmış araştırma tarafından kaydedilen ilerlemeyi görmeye çok hevesliyiz, yani bir geri bildirim döngüsü var. Reklamcılıkta cinsiyet klişeleri hakkında konuştuğunuzda basit ve mucizevi bir çözüm olmadığını anlamanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bunu basitleştirmek istemiyorum. Toplumun bizim değişmemizi istediğini görüyoruz. Neyle baş etmemiz gerektiğini biliyoruz, fakat markaların bunu sahiplenme şekli ve kampanyalarında gösterme şekli önemli. Bu değerleri kendilerine ve markalarının her birine uygulama yöntemleri, başarılı olup olmayacaklarını belirleyecek. Bunun sadece değişen ruh haline uyum sağlamak değil, daha temel bir şey olduğu konusunda bilinçli olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu, kendimize yeniden bakmak; çalışanlarımıza nasıl davranıyoruz, markamız zaman içinde nasıl gelişiyor, bu ilkeleri portföyümüzdeki markalara nasıl uyguluyoruz? Tüm bunlar özgünlük ve içtenlik anlamında algıda hangi noktada olduğumuzu belirliyor. İnsanlar özgünlük ve gerçek bir bağlılık arıyor. Bunu tutarlı ve dürüst bir şekilde yaptığınızda toplumun gerçekten buna aç olduğunu görüyorsunuz.

Campaign Türkiye Türk reklamcılık sektörüne vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Stephan Loerke Bu girişimin Türkiye’de başarılı olduğunu görmeyi çok isterim. Yarın Türkiye’den ayrılacağım ve kurula gördüklerimi rapor edeceğim; gördüklerimin beni oldukça heyecanlandırdığını da söyleyeceğim. Tutkuyu, bağlılığı ve insanların burada bireysel olarak oynadığı roldeki özveriyi görebiliyorum. Buradaki sonuçları alma konusunda oldukça heyecanlıyım. Buradaki sonuçların diğer ülkeler için de ilham verici olmasını umuyorum ve İstanbul’a tekrar gelip gelişimi görmek istiyorum.

Campaign Türkiye Ahmet Pura’nın bu konuyla ilgili oldukça tutkulu olduğunu biliyoruz. Bununla ilgili spesifik bir şey söylemek ister misiniz?

Stephan Loerke Ahmet Pura yıllardır WFA Yönetim Kurulu üyesidir. Türkiye’de gösterilen bu çabaya öncülük etmede çok büyük payı var. Bu çaba sektördeki tüm güçleri, benzersiz insanları birleştiriyor. Ahmet Pura ve RVD’nin bu aksiyonu öncelikleri haline getirmeleri beni çok memnun etti. Tüm desteğimiz onlarla ve biz de onlara güvenerek yönetim kuruluna Türkiye’de ulaşılabilecek başarılar ile ilgili rapor veriyoruz. 

Campaign Türkiye WFA’in CEO’su olarak günümüzün reklam dünyası ile ilgili ne söylemek istersiniz? 

Stephan Loerke İlginç bir zamandan geçiyoruz; değişim ve fazlaca belirsizlik zamanı… Sektör de kesinlikle gözle görülür bir şekilde değişiyor. Bunlar köklü değişimler ve bu değişimi tetikleyen üç unsur var. Birisi teknoloji: Offline’dan dijitale geçiş… Şirketlerin insanlarla bağ kurma şeklini değiştirmesi gerekiyor. Tarihteki en başarılı şirket bile ani bir şekilde dijital ortamda insanlarla iletişim kurmanın bir yolunu bulmak zorunda kaldı. Küreselleşmenin getirdiği değişimi görüyoruz, artık markalar için coğrafi sınırlar kalktı. Toplum için artık markaların sadece iyi bir ürün çıkarması yetmiyor, onların beklentileri daha çok sundukları değer ile ilgili. Bunlar değişim faktörleri, gelecek için pazarlamayı yeniden tasarlamak benzersiz bir fırsat yaratıyor. İşimle ilgili tutkulu olduğum şey ise reklamcılığa olan inanç. Toplumda ‘iyilik’ adına büyük bir etki yaratabiliriz. Buna kesinlikle eminim. Toplum olarak karşımıza çıkan zorluklardan bazıları iklim değişikliği, cinsiyet rolleri… Bu tür konular tek bir devlet ile çözülemez, istişare edilen küresel bir çaba gerektirir. Tüm konular için olmasa da bu konulardan bazılarında kesinlikle değişim yaratabiliriz.

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 86. sayısında yayımlandı.

     

The post Stephan Loerke: “Reklam değişimi tetikleyebilir” appeared first on Campaign Türkiye.

Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu’na ödül

$
0
0

Reklam sektörünün global çaptaki en büyük kuruluşu olan Dünya Reklamverenler Federasyonu’nun (WFA) Lizbon’da gerçekleştirilen Genel Kurul toplantısında, Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu’na ‘Başkan Ödülü’ verildi.

Reklamları kalıp yargılardan arındırarak, dengeli ve ilerici cinsiyet temsillerini teşvik etmek amacıyla Reklamverenler Derneği tarafından Kasım 2017’de kurulan Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu, yaptığı çalışmalar nedeniyle WFA’nın Lizbon’da gerçekleştirilen kurul toplantısında, “Başkan Ödülü”ne layık görüldü.

Dünya çağında 60 ülkenin reklamveren derneklerinin üye olduğu WFA, her yıl pazarlama endüstrisine büyük katkı sağlayan girişimlere “Başkan Ödülü” veriyor. 29 Mart’ta Lizbon’da gerçekleştirilen törende, çalışmaları ödüle layık görülen sekiz reklamveren derneğine ödülleri, WFA CEO’su Stephan Loerke ve 2018 Yönetim Kurulu Başkanı David Wheldon tarafından takdim edildi.

Reklamverenler Derneği’nin ödülünü RVD Genel Sekreteri Yeşim Koçyiğit’in aldığı törende bir konuşma yapan WFA 2018 Yönetim Kurulu Başkanı David Wheldon “Ulusal reklamveren dernekleri pazarlama sektörünü geliştirmek, iyi uygulamaları tanıtmak ve yaygınlaştırmak için yorulmadan çalışıyor. Ödül alan derneklerin her biri, üyeleri için gerçek değer yaratırken, iş dünyasına ve topluma fayda sağladı. Hepsini ayrı ayrı tebrik ediyorum” dedi.

Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu Hakkında;

Türkiye’deki her bir haneye reklamlarıyla ulaşan, sektörün önde gelen reklamverenlerini temsil eden Reklamverenler Derneği çatısı altında faaliyet gösteren Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu, Kasım 2017’den bu yana reklamları “kalıp yargılardan” arındırmanın önemini ve yollarını öğrenmek/öğretmek için çalışıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda algıları değiştirmek ve cinsiyet eşitsizliğini dönüştürmek adına en güçlü kaynağın reklam olduğu bilinciyle hareket eden Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu, bu doğrultuda çeşitli faaliyetler yürütüyor. Kurul içinde yer alan markaların ve paydaş üyelerin desteğinden güç alarak, reklamverenlerin, reklam ajanslarının inanç birliği ve kararlılığı ile amaçlarına ulaşmayı hedefliyor.

The post Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu’na ödül appeared first on Campaign Türkiye.

Tohum Otizm Vakfı “Farklı Bir Okul” yaratıyor

$
0
0
Tohum Otizm Vakfı “farklı bir okul” yaratıyor- campaigntr

Tohum Otizm Vakfı; Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu’nun binasını, gerçek mimari planına sadık kalarak Minecraft oyunu içerisinde inşa ediyor.

California Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre Minecraft, otizmli çocukların eğitiminde yardımcı bir teknoloji olarak olumlu sonuçlar veriyor. Bu veriden yola çıkan Tohum Otizm Vakfı, bu yıl 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde özel bir projeye imza attı: “Farklı Bir Okul”.

Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu dijital dünya aracılığı ile otizme dikkat çekmek istiyor. Bu bağlamda okul binası gerçek mimari plana sadık kalınarak Minecraft oyunu içerisinde inşa ediliyor. Ardından okul, özel bir sunucuya taşınarak öğrencilerin siber tacize maruz kalmadan Minecraft’tan faydalanabilecekleri bir alan yaratılıyor.

Tohum Otizm Vakfı desteği ile “Farklı Bir Okul” projesi kapsamında 2 Nisan itibarıyla açılışı yapılan Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu’ndaki dersler için sürdürülebilir özel bir eğitim programı hazırlandı. Eğitim programı danışmanlığını Bager Akbay’ın üstlendiği projede bir yıla yayılan bir eğitim programı gerçekleştirilecek. Teknoloji okur yazarlığı, Minecraft’ın yaratıcı modunda yapılabilecekler, 3D printer ile heykel, resim ve giriş seviyesinde kodlama gibi konuların yer alacağı eğitim programı mayıs ayında başlayacak.

KÜNYE

Reklamveren: Tohum Otizm Vakfı

Ajans: 4129Grey

CEO&CCO: Alemşah Öztürk

Yaratıcı Yönetmen: Ahmet Terzioğlu

Yaratıcı Grup Başkanı: Nevzat Emir Anarat

Yaratıcı Grup: Fırat Alpaydın, Anıl Eren Küçük, İpek Şurdum, İpek Şaylı, Buse Tatar, Selin Dönmez

Marka Direktörü: Melike Aşcı

Marka Yöneticisi: Ecem Gök

Stajyer: Çağrı Arslan

Eğitim Danışmanı: Bager Akbay

Ajans Prodüktörleri: Gülşah Batıbeki, Kasım Bektaş, Can Aran

Prodüksiyon: Videojenik

Tohum Otizm Vakfı GIF’ler ile otizmli çocuklara umut oluyor.

The post Tohum Otizm Vakfı “Farklı Bir Okul” yaratıyor appeared first on Campaign Türkiye.

Yedigün Mandalina sahneyi portakaldan devraldı

$
0
0
Yedigün Mandalina sahneyi portakaldan devraldı - Campaigntr

Yedigün Mandalina’nın portakal ile rekabetini anlattığı reklam filminde mandalina, portakal’a hitaben yaptığı konuşmasıyla öğrencileri gaza getiriyor. Mandalinanın, eski reklam filmindeki “Yedigün portakal içince toz bulutuna dönüşme” sahnesine gönderme yapan 50 saniyelik reklam filmi Titrifikir imzasıyla yayımlandı.

KÜNYE:

Reklamveren: Yedigün

Reklam Ajansı: Titrifikir

Yedigün “Türkiye Meyvesini Seçiyor”

The post Yedigün Mandalina sahneyi portakaldan devraldı appeared first on Campaign Türkiye.

Viewing all 14694 articles
Browse latest View live