Döner üreticisi Bereket Döner ve yarım asırlık bir geçmişe sahip yatak firması Mekan Yatak, tüm iletişim çalışmalarını FM Data İletişim ile yürütecek.

Bereket Döner, yurt içindeki 70 franchise noktasının yanı sıra yüzlerce restoran, fast-food zinciri, market ve okul kantinlerinden kafe ve büfelere kadar geniş bir yelpazede müşterilerine hizmet veriyor. Sektördeki en eski yatak üreticilerinden Mekan Yatak ise, Türkiye’de 100′ün üzerinde satış noktasında bulunuyor.

FM Data İletişim, Mekan Yatak ve Bereket Döner’in iletişim çalışmaları kapsamında, medya ilişkilerinin yanı sıra sosyal sorumluluk, sponsorluk ve iç iletişimi için de hizmet verecek.

Bu ay, PromoQube İçerik Direktörü Defne Akdemir‘in “Keşke ben yapsaydım” dediği işin ne olduğunu öğrendik.

Marka: Elmsta 3000 Horror Fest

Ajans: Saatchi&Saatchi, Stockholm, İsveç

Kampanya: Home Invasion

Yayın Dönemi: 2013

Defne Akdemir

Geniş kitlelere uygun olmasa da iş çok iyi. Sayıca az bir kitleyi harekete geçirmek için yapılacak en doğru işlerden biri. Aşırı beğeniyorum. Aşırı kıskanıyorum. Övmelerim bitti, işi açıklamaya geçiyorum.

Mevzu; festivale katılacak demirbaş kişileri harekete geçirmek, rezervasyon yaptırmalarını/bilet almalarını sağlamak. Festivalin konusu “Ev İşgali”. Yapılan kreatif iş, festivalin konusu ile bire bir uyuşuyor. Uyuşmaktan öte, yaşatıyor, hatta hedef kitlesini kafakola alıyor.

Deneyimsel reklamcılık kategorisine giren iş şöyle:

Numaraları ve adresleri önceden bilinen kişilere bir MMS gönderiliyor. Bu MMS insanların evlerinin kapı önünden çekilmiş fotoğraflar içeriyor. Tabii ki mesajı alan kişi işkillenip ”Noluyo lan?” “Kimsin olm sen?”e denk düşen cevaplar atıyor. Yarım saat sonra aynı numaradan bir mesaj daha geliyor: “Defne, salonda seni bekliyoruz.” Burada hedef kitlenin yaşamaya başladığı gerilimi tahayyül edersiniz. Bitti mi? Bitmedi.

Kullanıcılar mesaj atan numarayı Google’da aratırlarsa karşılarına başka bir dehşetengiz mesaj daha çıkıyor: “Şimdi de mutfaktayız. Tik tak, tik tak.” Hadi buyur. Zaten buradan sonra kapat dükkânı git. Fakat çıkan mesaj tıklanabilir bir mesaj olduğundan, tıklamamak elde değil. Tıklayanlar nasıl rezervasyon yaptıracaklarına dair bir mikro siteye düşüyorlar. Mikro site dediğim de tek sayfalık yazı. Yani çok düşük bütçeye çok büyük etki. Bu arada rezervasyon yaptırmak için kullanıcının atmak zorunda olduğu mesaj da ayrı bir güzel.

Onu da videoyu izleyenlere saklamış olayım.

Burada anlatılan çalışmayı izlemek için:

Bu yazı Campaign Türkiye’nin Nisan 2015 sayısında yayınlandı.

Starcom MediaVest Group Türkiye, katıldığı konkurlar sonrasında, mobilya sektörü markaları Doğtaş ve Kelebek, gıda ve içecek markası Tamek ve Audio Elektronik Görüntülü Diafon Sistemleri’ni portföyüne kattı.

SMG Türkiye, yeni müşterilerine, medya planlama ve satın almanın yanısıra, bünyesinde bulunan VivaKi Creative ile sosyal medya yönetimi ve dijital içerik üretimi, AOD (Audience on Demand) ile hedefli ve gerçek zamanlı dijital satınalma ve optimizasyonu, Liquid Thread ile markalı içerik ve SMG Data&Analytics ile veri analitiği konularında hizmet verecek.

Medyayı düşünenleri, planlayanları, yönetenleri ve markaları bir araya getiren MediaSummit 2015, 27-28 Nisan tarihleri arasında The Marmara Taksim Hotel’de gerçekleşecek.

Sektörel yayın sponsorluğunu Campaign Türkiye’nin üstlendiği etkinliğin detaylı programı da açıklandı. Program için tıklayın.

MediaSummit 2015’in yabancı konuşmacıları şu isimlerden oluşuyor:

-Bijan White - Maxus EMEA Digital, Başkan

Dijital pazarlama konusunda bir guru… Yakın bir zamanda, sosyal medyada kullanıcıların gösterdiği tavır ve davranış farklılıkları üzerine bir tez tamamladı. Tezinde, Facebook ve LinkedIn kullanıcılarını karşılaştırarak, LinkedIn kullanıcılarının daha narsistik bir tavır sergilediklerini ortaya koydu.

-Caspar Berry - Tiyatrocu, Poker Oyuncusu, Medyacı ve Kahin

Danışman ve konuşmacı… Kariyerine TV programları ve tiyatrolarda başladı. 25 yaşında hayatını tamamen değiştirecek bir karar alarak, Las Vegas’a taşındı ve profesyonel  bir poker oyuncusu oldu. Şimdi 40 yaşında. 3 yıl profesyonel poker oyuncusu olarak hayatına devam ettikten sonra burada edindiklerini iş hayatına aktarabileceğini düşünerek, 2002 yılında İngiltere’ye döndü. 21. Yüzyıl Medya şirketini kurdu ve çok hızlı büyüdü. 2008 yılında Bob Geldof’un medya devi olan Ten Alps şirketine sattı. İş dünyasında ve özel hayatta karar alma ve risk alma konularını poker oyuncusuyken öğrendikleriyle anlatıyor.

-George Salliaris Fasseas - IPG Mediabrands, South West Europe, Başkan

-Kevin Anderson - Gannet Newspapers USA, Editör

Gazeteci… Medyanın dijitalleşmesinde ilk deneyim sahibi olanlardan. 1998′de BBC’nin Amerika dışındaki ilk online muhabiri oldu. 2006 yılında ise The Guardian’ın ilk blog editörü oldu ve sonrasında da dijital araştırma editörlüğü yaptı. Gazeteciliğin dijitalleşmesini bizzat yaşamış bir gazeteci.

-Prof. Dr. Koen Pauwels - Özyeğin Üniversitesi, EMAC-JMR O’Dell-EMR Citation of Excellence, JR Davidson Makale Ödülleri Sahibi

-Leendert van Meerem - LVMR Media&Research, Danışman

Pazar araştırmaları konusunda uzman… Hollanda’da kendi kurduğu şirketi Gfk’ya sattı.

-Tom Goodwin - Havas Media Strategy and Innovation, Başkan Yardımcısı

Fütürist… Şirketlere yeni iş alanlarında gelişme, büyüme stratejileri konusunda danışmanlık veriyor. Teknolojik trendler konusunda uzman. İlk interaktif dijital outdoor reklamı geliştirmiş kişi.

5 yıldır Sahibinden.com‘da görev yapan Levent Dicle, Gittigidiyor.com‘un yeni Reklam Grup Başkanı oldu.

1975′te Hollanda’da doğan ve profesyonel iş hayatına 1998 yılında Superonline A.Ş.‘de Satış Uzmanı olarak başlayan Dicle, daha sonra sırasıyla İktisat Bankası bünyesindeki Anet A.Ş.‘de Key Account Satış Şefi (2000-2001), Doğan Grubu bünyesindeki E-Kolay‘da Bireysel Hizmetler Satış Şefi (2001-2003) ve yine Çukurova Grubu bünyesine geri dönerek Superonline A.Ş.’de Reklam Satış Departman Müdürü (2003-2008) görevlerini yapmıştı.

2 yıl çeşitli firmalara reklam danışmanlığı verdikten sonra Aksoy Grubu bünyesindeki Sahibinden.com‘da Reklamdan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı pozisyonunda (2010-2015) görev alan Dicle, Mart 2015 itibarıyla Ebay bünyesindeki Gittigidiyor.com‘da Reklam Grup Başkanı görevini yaparak çalışma hayatına devam ediyor.

2 Nisan Perşembe gününün sosyal medya ratingleri açıklandı. Somera’nın sosyal medyadaki konuşmaları hesaplayarak yayınladığı ratinglerde birinci sırada TV 8’in başarılı dizisi Maral: En Güzel Hikayem yer alıyor.

Maral: En Güzel Hikayem, Maral’ın Sarp’ı Oytun’la kıskandırması ve son sahnede Sarp’ın Maral’a söylediği “Sen benimsin” sözüyle adından söz ettirerek günün en çok konuşulan yapımı olmayı başardı (Somera rating: 19,98).

Fatih Portakal ile Ana Haber, gündemle ilgili yorumlar ve sorunların paylaşıldığı bir bölümle günün en çok konuşulan 2.yapımı olmayı başardı (Somera rating: 11,77).

Kardeş Payı, eğlenceli bir bölümle daha izleyici karşısına çıktı. #MetinPetitomOlsa hashtagiyle komik bulunan sahnelerin ve repliklerin paylaşıldığı bölüm, 9,84 Somera Ratingiyle günün en çok konuşulan 3.yapımı.

Son olarak Rabarba’da Kreatif Direktör olarak çalışan Ozan Yurtsever, Kollektif ekibine katıldı. Kariyerinde DDB&Co, TBWA ve Grey ajanslarında reklam yazarlığından kreatif direktörlüğe kadar çeşitli görevler alan Yurtsever, birçok ödüllü kampanyaya imza attı. Ozan, Kollektif’te Ajans Başkan Yardımcısı ve Kreatif Direktör görevlerinin yanında ajansın geleceğe yönelik yeniden yapılanmasından sorumlu olacak.

Kollektif, Yıldız Holding, Halkbank, Polisan, Ekici Peynir başta olmak üzere yaklaşık 30 markaya entegre iletişim hizmeti sunuyor.

İş’te Üniversiteli kredi kartı sahiplerinin Cinemaximum’larda her filmin ilk seansını 7 TL ödeyerek izleyebildiği bilgisi, aktörlerin film çekimlerinde yaşadıkları zorluklardan yola çıkılarak anlatılıyor.

Medina Turgul/DDB  imzası taşıyan reklam filminde, Hollywood aktörü rolünü Maximum Kart’ın reklam yüzü ünlü oyuncu Mert Fırat canlandırıyor.

Yönetmenliğini Uygar Kutlu’nun yaptığı ve yapımını Autonomy’nin üstlendiği reklamın çekimleri İstanbul’un çeşitli semtlerinde 3 günde tamamlandı. Mert Fırat için oldukça yorucu geçen çekimlerde, ünlü oyuncunun isteği üzerine orman sahnesinde gerçek bir “piton” kullanıldı. “Bir film için neler verdi” kalıbı da böylece, bu reklam filmi için de gerçekleşmiş oldu.

Künye

Reklamveren Türkiye İş Bankası

Reklamveren Temsilcisi Seçil Ünlüsoy

Reklam Ajansı Medina Turgul DDB

Yaratıcı Grup Kurtcebe Turgul, Gökhan Akça, Elif Özüdoğru , Kerem Tüten, Gökhan Buluk

Müşteri İlişkileri Yiğit Kariş, Selika Özcan, Nazlı Tüzüner

Ajans Prodüktörleri Gülengül Arlıel, Evrim Saraçoğlu

Prodüksiyon şirketi Autonomy

Yönetmen Uygar Kutlu

Medya Ajansı Carat

Kullanılan Mecralar Sinema

3-5 Nisan hafta sonu ekranının sosyal medya ratingleri açıklandı. Somera’nın sosyal medyadaki konuşmaları hesaplayarak yayınladığı ratinglerde birinci sırada TV 8’in haftalardır zirveden inmeyen Survivor All Star bulunuyor.

Survivor All Star’ın 5 Nisan’daki bölümü Turabi’nin oyunlardn diskalifiye edilmesi hakkındaki iletiler ve yorumlarla çok konuşularak sosyal medya performansında haftanın galibi oldu (Somera rating: 51,02).

Survivor All Star’ın 4 Nisan’daki bölümü, yarışmacılar hakkındaki yorumlarla adından bahsettirerek, 20,07 somera ratingiyle hafta sonu ekranının 2. en çok konuşulan yapımı olmayı başardı.

Beyaz Show, Hande Yener, Tolgahan Sayışman ve teknik direktör Şota Arveladze’nin konuk olması ile çok konuşularak hafta sonunun en çok konuşulan 3.yapımı oldu (Somera rating: 19,74)

İletişim danışmanlık şirketlerinden Hill+Knowlton Strategies Türkiye’de Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Pelin Kocaalp, 1 Nisan 2015 tarihinden itibaren Genel Müdür olarak atandı.

Pelin Kocaalp,  T.C Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nda (TYDTA), telekomünikasyon, teknoloji ve turizm gibi farklı sektörlerde çalışan Pelin Kocaalp, ABD ve Dubai’den sonra kariyerine Türkiye’de devam etti. Pelin Kocaalp,  T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’ndaki görevi boyunca Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen uluslararası şirketlere yatırımlarının her safhasında destek vererek, Türkiye’nin yatırım ortamının küresel iş dünyasına tanıtılmasına yardımcı oldu. Bu stratejik görevlerinin yanı sıra, TYDTA’ da iletişim ve pazarlama stratejisi bölüm yöneticisi olarak da görev yaptı.  4 yıl boyunca telekomünikasyon şirketinde, uluslararası stratejik işbirlikleri koordinasyon görevini üstlendi. Türkiye’de üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, ABD Kaliforniya Berkeley Üniversitesi’nde “Pazarlama” üzerine eğitimine devam etti. Daha sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde “Avrupa Çalışmaları” üzerine yüksek lisans eğitimini tamamladı. Halen İsviçre Neuchâtel Üniversitesi’nde ‘ülke pazarlaması’ üzerine doktora çalışmalarına devam etmektedir.

Clear‘ın yeni reklam filmi Burak Özçivit’in yanlış anlaşılmaya müsait bir anda çekilen fotoğraflarını geri almak üzere bir paparazziyi kovalamasıyla başlıyor.

Takip sahneleri için Çukurcuma, Cihangir ve Karaköy’ün arka sokakları kullanılırken çekimleri 2 günde tamamlanan filmin reklam ajansı Lowe İstanbul, yönetmeni Thor, prodüksiyon şirketiyse Depo Film.

KÜNYE

Reklamveren: Unilever Clear

Reklamveren Yetkilileri: Yasemin Özaydınlı, Cansu İncekara

Reklam Ajansı: Lowe İstanbul

Yaratıcı Yönetmen: Can Faga

Yaratıcı Ekip: Volkan Dalkılıç, Cüneyt Özalp, Erşan Develier, Okan Saykun

Stratejik Planlama: Yusuf Muslubaş

Marka Ekibi: Sedef Türkmen, Didem Gönülal

Ajans prodüktörleri: Tuğrul Karadeniz, Emirhan Akıncı

Yapım Şirketi: Depo Film

Yönetmen: Thor

Müzik: Jingle House

Post Prodüksiyon: İmaj Online

Markalar, ürünlerinin tanıtımını onları eğlenceli bir şekilde dağıtarak yapmaya başladı. ABD Ulusal Üniversite Basketbol Ligi NCAA’in Final müsabakasında, Coca Cola Zero ve Ogilvy & Mather ortaklaşa bir proje ile halka açık bir alana büyük kamışlar sayesinde “içilebilir billboard” yerleştirdi.

Kampanya dahilinde, İndianapolis’teki White River State Park içinde 23,000 kiloluk sıra dışı bir billboard yer alıyor. Coca Cola insanları, Zero ürününü 4,500 pipet yardımıyla tatmaya davet ediyor. 75’ten fazla vana, 4 yüksek basınçlı pompa, 16 sensör kullanarak hazırlanan billboard, pipetlerden cola boşaltılabilmesi için tüpler aracılığıyla iletilen hava basıncını kullanıyor.

Kampanyanın yaratıcı ajansı, geçen yıldan beri Coca Cola’nın kreatif ajansı olan Ogilvy & Mather

Coca Cola Zero bu sıra dışı billboard reklamının yanı sıra, TBS yarı final oyunlarının Cumartesi ve Pazartesi günkü CBS şampiyonluk oyunu sırasında yayınlanacak olan ve ses getireceği beklenen TV reklamları da yayınlayacak.

Ses tanıma özelliği olan Shazam uygulamasını indiren kullanıcılar, ekstra içeriklere de ulaşma imkanına sahip olacak.

Reklamda, bardak Shazam’ın ses tanıma özelliği kullanılarak Coca Cola Zero ile dolduruyor. Bardağı doldurmayı başaran kullanıcılara, 20 şişe cola kazanmak için mobil kupona hediye ediliyor.

Benzer aktivasyonlar, İndianapolis’teki Oil Stadyumu ve Circle Centre alışveriş merkezinde de bu hafta sonu bulunabiliyor. Stadyumda ve alışveriş merkezindeki büfelerde de indirilebilir kuponlara ulaşma imkanı mevcut.

Shazam, yıllardır var olan bir uygulama olmasına rağmen, reklamcıların bu uygulama üzerinden yeterince kampanya yapmamış olmasının da etkisiyle, çok fazla kullanım oranına ulaşamadı. Bu kampanya, sporseverlerin dikkatini çekip, uygulamanın popüler olması için de iyi bir teşvik olabilir.

Coca Cola ayrıca, İndianapolis’te düzenlenen bir konsere de ev sahipliği yapacak. Büyük bir ekrana yansıtılan akıllı telefon oyununda kullanıcılar, telefonlarının mikrofonuna darbe uygulayarak boş bardağı Coca Cola Zero ile doldurmak için yarışacaklar. Bardağı en hızlı dolduran kullanıcı, gerçek bir Coca Cola Zero kazanacak.

Bu yıl 12.’si düzenlenen Kırmızı Basında En İyiler Reklam Ödülleri’nin jürisi belli oldu. Filli Boya’nın ana sponsorluğunda düzenlenecek olan Kırmızı’ya katılan çalışmalar, sektörün deneyimli isimlerinden oluşan 19 kişilik jüri tarafından değerlendirilecek.

Reklamda yaratıcılığı özendirmek, reklam ajanslarının, çalışanlarının, öğrencilerin ve reklamverenlerin başarılarını belgeleyip, ödüllendirmek amacıyla 2003 yılından bu yana düzenlenen Kırmızı Ödülleri’nin bu seneki jüri başkanlığını Manajans/JWT’de CEO ve CCO görevlerini yürüten Tuğbay Bilbay yapıyor.

Kırmızı jürisinde, başarılı reklamın bir ekip işi olduğundan hareketle sadece yaratıcılar yer almıyor. Benzeri reklamcılık yarışmalarının jürilerinden farklı olarak Kırmızı’da reklamveren yöneticisinden stratejik planlamaya, medya ajansından dijital ajans yöneticisine kadar reklamın hazırlık sürecinin her aşaması temsil ediliyor. Jüri; jüri başkanı, reklam yaratıcısı, reklamveren temsilcisi, ajans yöneticisi medya planlama ve satın alma ajansı yöneticisi, müşteri ilişkileri yöneticisi, stratejik planlama uzmanı, dijital reklam uzmanı içeren bir kompozisyona sahip. Jürinin moderatörlüğünü, Kırmızı’nın kuruluşundan beri bu işi üstlenen Gürül Öğüt yapıyor.

12. Kırmızı Basında En İyiler Reklam Ödülleri’nde, 1 Mayıs 2014 – 30 Nisan 2015 tarihleri arasında ilk kez yayınlanmış reklamlar yarışacak. Katılımcıların kategori birinciliği Kırmızı ve büyük ödül Kıpkırmızı için yarışacağı 12. Kırmızı’da toplam 44 kategoride başvuru yapılacak.

Kırmızı jürisi, yarışmaya katılan işleri önce internet üzerinden ön elemeye tabi tutacak, ardından 20 Mayıs 2015 tarihinde düzenlenecek jüri toplantısında 4 aşamalı bir değerlendirme sürecin sonunda kategori bazında birincileri seçecek.

12. Kırmızı Ödülleri Jürisi

• Tuğbay Bilbay                   Manajans / JWT (Başkan)
• Aslıhan Anarat                 Mindshare
• Atilla Karabay                  Happy People Project
• Burak Günsev                   Wanda Dijital
• Can Faga                            Lowe İstanbul
• Emre Kaplan                     Rafineri
• Engin Kafadar                   Geometry Global
• Gamze İçhedef                  TBWA/İstanbul
• Handem Çelenkler           Unilever Türkiye
• Kerem Kanık                     Titrifikir
• Lize Karaboğa                   S&S
• Murat Akdağ                     Markafoni
• Murat Göllü                       Akbank
• Niyazi Kamışlı                   Nutricia Anne ve Bebek Beslenmesi
• Onur Dedeköylü               Pegasus
• Refik Kubalas                    Mimar Sinan Üniversitesi
• Roda Sezer                         Leo Burnett
• Tayga Soysaltürk              Fikr’et
• Viktor Kuzu                       BLAB

TRT’nin iddialı dizisi Milat’ın ilk bölümü televizyon ile aynı anda Twitter’ın yeni canlı yayın uygulaması Periscope üzerinden de yayınlandı.

TRT‘nin merakla beklenen yeni dizisi Milat’ın ilk bölümü, 3 Nisan Cuma akşamı izleyiciyle buluştu. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın yabancı istihbarat teşkilatlarıyla yaşadığı mücadeleyi konu alan dizi, Happy Digital tarafından, televizyon ile aynı anda Periscope üzerinden de yayınlandı. Böylece son dönemde büyük bir dönüşüm gerçekleştiren TRT, televizyon yayıncılığının dijital dünya ile entegrasyonun yeni bir örneğini de hayata geçirmiş oldu.

Lojistik firması DHL’in Avrupa, Bağımsız Devletler Topluluğu, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da kara ve raylı sistem taşımacılık faaliyetlerini yürüten DHL Freight, Türkiye’deki kurumsal iletişim çalışmaları için strateji ve iletişim danışmanlığı ajansı Grayling’i tercih etti.

DHL Freight Türkiye’de Güneydoğu Avrupa Bölge Direktörü Selçuk Boztepe’nin liderliğinde kara ve raylı sistem taşımacılığı konusunda hizmet vermeye devam edecek. Grayling Türkiye, DHL Freight’ın hizmet kalitesi ve yapısı ile ilgili mesajları en doğru ve etkili şekilde iletmek üzere çözüm ortağı olarak çalışacak.

İş Bankası’ndan Cem Yılmaz’lı yeni reklam kampanyası: Hiç ihtiyacım yok!

İş Bankası‘nın yeni ihtiyaç kredisi reklamında Cem Yılmaz’ın canlandırdığı beyefendi ihtiyaçlarını farklı çözümlere başvurarak halletmeye çalışırken karşımıza çıkıyor. Kampanyanın ilk reklam filminde, beyefendi kır düğünü yapmak için kıra ihtiyaç olmadığını savunuyor. Yeğenlerinin kır düğünü isteğini, düğünü halı sahada yaparak karşılıyor ve izleyicilere eğlenceli anlar yaşatıyor. Prodüksiyonunu PToT’nin yaptığı reklam kampanyasının yönetmenliğini ise Ozan Açıktan üstleniyor. Hiç İhtiyacım Yok kampanyası Altın Hesabı filmiyle devam edecek.

Künye: 

Reklamın Başlığı: Türkiye İş Bankası // İhtiyaç Kredisi Kampanyası

Reklamveren: Türkiye İş Bankası

Reklamveren Temsilcileri: Seçil Ünlüsoy

Reklam Ajansı: Medina Turgul DDB

Yaratıcı Grup: Cem Yılmaz, Kurtcebe Turgul, Gökhan Akça, Özgür Hamza, Elif Özüdoğru, Kerem Tüten, Zeynep Oray

Müşteri İlişkileri: Yiğit Kariş, Selika Özcan, Nazlı Tüzüner

Ajans Prodüktörleri: Gülengül Arlıel, Evrim Saraçoğlu

Prodüksiyon şirketi : PToT

Yönetmen : Ozan Açıktan

Müzik: Kerem Doğrar

Medya Ajansı: Carat

Kullanılan Mecralar: TV, radyo, sinema, basın, açıkhava, internet

Herhangi bir soruna çözüm ararken, zihnimizdeki fikir karmaşası çözümlenip çıkış yolu belirdiği anda bir ışık yanar ve “İşte bu!” deriz. Tasarımcılar için bu, eşsiz bir yenilenme ve bir sonraki adım için teşvik edici gücü yakalama anıdır. İşte tam o anda bulanık olan netleşir, kavramlar birbirine bağlanmaya ve bir bütün olarak anlam ifade etmeye başlar.

Tasarım Temelli Düşünme

Tasarım temelli düşünme, belirsizlikleri ele alır, tasarımcıyı belirsizliklerle yüzleştirir. Çünkü ancak bu şekilde farklı çözüm yolları keşfedilebilir. ‘Ne tasarlıyorum?’dan önce ‘Neyi çözmeye çalışıyorum?’ sorusunun cevabını arar. Sonucu en baştan kesin olarak tanımlamaktan ziyade o sonuç için gerekenleri tanımlamaya çalışır. Tasarım temelli düşünce, bir ihtiyacı doğuran nedenlerle tek tek ilgilenir ve bu nedenlerden her birini yeni fırsatlar ya da alternatif çözümler keşfetmek için potansiyel birer ipucu olarak değerlendirir.

Tasarım Süreci

Tasarım süreci, tasarlanacak ürünün hangi alanda, kimler tarafından ve ne amaçla kullanılacağının anlaşılmasıyla başlamalıdır. Sürecin yüzeysel varsayımlarla başlaması durumunda, sonunda önerilecek çözümün gerçek ihtiyaçla örtüşmemesi olasıdır. Anlamak için gözlemlemek, araştırma yapmak, kullanıcılarla temasa geçmek ve empati kurmak gerekir. Ancak bu araştırmanın sonucunda elde edilen bulgular analiz edilip yorumlandığında tasarım hedefini belirlemek mümkün olur.

Fikir geliştirme aşaması ne kadar cesur ve merak dolu olursa, o kadar çeşitli olasılık üretilebilir. Beyin fırtınası ile ekip üyeleri bu yaratıcı sürece eş zamanlı olarak katkıda bulunabilirler. Yaratıcılığın törpülenmemesi için fikirlerin uygulanabilirlikleri üzerine herhangi bir yargıda bulunmadan her türlü fikrin ortaya konmasına alan yaratılmalıdır.

Bu dinamik ortamda konuşulanların sözde kalmaması ve daha sonra analiz edilebilmesi için kayıt tutmak önemlidir. İster post it notları olsun, ister kağıt üzerine eskizler ya da tahtaya çizilen şemalar, fikirlerin paylaşılabilir bir kaydı olmalıdır. Söz uçar, yazılar ve çizimler kalır!

Bir sonraki adım, üretilen fikirlerle, sanki birer Lego parçasıymış gibi oynamaktır. Her parçayı evirip çevirerek, farklı açılardan bakarak, yeni kombinasyonlarda birleştirerek, bütünlüğü bozanları ayırarak, nihayet daha rafine ve ihtiyaca en uygun çözüm potansiyelini taşıyan bir fikir setine ulaşılır.

Elde kalan fikirleri sentezlemeye devam ederken bir noktada “İşte bu!” deriz. Artık kazanan fikir bellidir, ilerleyeceğiniz yol nettir. Sıra fikri işlemeye ve gerçeğe dönüştürmeye gelmiştir.

Tasarım süreci asla doğrusal değildir ve bir noktada bitmez. Yol boyunca tekrar tekrar “İşte bu!”nuzu sorgulamanız ve sınamanız gerekecektir. Prototip tasarımcının fikrinin somut modelidir ve ancak gerçek kullanıcılarla buluşup denendiğinde fikrin işler olup olmadığı anlaşılabilir. Eğer prototipiniz zihninizde kurguladığınız gerçekte işe yaramıyorsa, onu parçalarına ayırıp yeniden birleştirin veya daha iyi bir fikir için baştan başlayın.

Tüm tasarımcılara enerji dolu “işte bu!” anları diliyorum!

Derya Aydemir 

Monitise MEA Tasarım Ekip Lideri

Fransız otomobil üreticisi Peugeot, doğru parçaların yanlış yerde çalışmayacağını mizahi bir reklam üçlemesiyle gözler önüne serdi.

Y&R Brezilya’nın Peugeot’nun teknik destek servisi için yaptığı reklamda sapıyla fırçası yer değiştirmiş bir boya fırçası, külahıyla dondurma kısmı yer değiştirmiş bir dondurma ve yine sapının yer değiştirildiği bir mutfak bıçağı görüyoruz.

Tohum Otizm Vakfı ve Starbucks toplumda otizm konusunda farkındalığı artırmak için 2009 yılından bu yana devam eden işbirliğini ‘Ben Büyüyünce’ adını verdikleri yeni bir kampanyayla sürdürüyor. Kampanya ile herkes otizmli çocukların geleceğine umut olmak ve sosyal hayata kazandırılmalarını sağlamak amacıyla otizmli çocukların ‘güneşi olmaya’ davet ediliyor.

Proje için özel olarak hayata geçirilen benbuyuyunce.com web sitesi üzerinden otizm, otizmin belirtileri ve otizmli çocukların eğitimi hakkında bilgiler verilirken; erken tanı ve eğitim sayesinde gerçekleşen başarı hikâyeleri de paylaşılıyor. Proje için özel olarak bestelenen ‘Ben Büyüyünce’ adlı şarkıyı, sevilen dizi Poyraz Karayel’in oyuncularından İlker Kaleli, Mustafa Alabora, Müge Akyamaç, Emel Çölgeçen, İsmail Düvenci, Gülçin Hatıhan, Celil Nalçakan, Ataberk Mutlu ve Emirhan Akbaba seslendirdi. “Küçük bir tohumum ben, güneşim olur musun?” isimli şarkı, kampanya boyunca sosyal medyadan #benbüyüyünce etiketiyle paylaşılacak ve böylece Ben Büyüyünce kampanyası geniş kitlelere ulaşması hedefleniyor. benbuyuyunce.com sitesi ziyaretçileri ‘Güneşim Ol’ başlığı altından hem otizmin başlıca belirtilerini hem de ‘Ben Büyüyünce’ şarkısını kendi sosyal medya hesaplarında paylaşabilecek.

Tohum Otizm Vakfı ve Starbucks işbirliğiyle gerçekleşen “Ben Büyüyünce” kampanyasının lansmanı, Starbucks ev sahipliğinde, Tohum Otizm Vakfı yetkililerinin de katılımı ile 7 Nisan’da Starbucks Bebek mağazasında bir basın toplantısı ile gerçekleştirildi. Tohum Otizm Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mine Narin ise “Bugün doğan her 68 çocuktan biri, otizm riski ile dünyaya geliyor! Otizmli çocuklara ne kadar erken tanı koyabilir ve yoğun eğitim verebilirsek, yetişkin yaşlarında o kadar bağımsız, kendine yeten, üretken, ekonomiye katkı yapan bireyler olarak toplum içinde yer alabiliyorlar. Erken tanı alan ve 3-5 yaş arasında yoğun ve sürekli kaliteli eğitim alan otizmli çocukların gelişimlerinde büyük ilerlemeler gösterip, bazılarının ergenlikte sağlıklı gelişim gösteren arkadaşlarından farklarının kalmadığını biliyoruz. Bunun için erken tanı ve sürekli, yoğun eğitim çok önemli! Otizmin görülme sıklığı olan 68 de 1 oranını dikkate aldığımızda ülkemizde, 0-18 yaş grubu arasında yaklaşık 352.000 otizmli çocuk ve gencimiz eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerden faydalanmak için bekliyor. Otizmin tek tedavisi erken tanı ve sürekli, yoğun eğitim ve 352.000 otizmli çocuk ve gençlerimizden sadece 21.131’i anayasal hakları olan eğitime ulaşabiliyor. Bugün itibari ile otizmin belirtileri konusunda kamuoyunda farkındalık yaratmak adına, 6 senelik iş ortağımız Starbucks ve Starbucks çalışanları ile “Ben Büyüyünce” kampanyasını başlatmanın mutluluğu içerisindeyiz. Otizmin belirtilerinin yanı sıra, Otizmde erken tanı ve özel eğitimin önemini vurguladığımız bu kampanya sayesinde geniş kitlelere ulaşarak anne ve babaların otizm konusunda bilgilendirilmesi ve çocukların da otizm ile ilgili belirtileri fark etmelerini hedefledik. Amacımız otizmli çocukların olabildiğince erken tanı alıp, derhal eğitime başlayarak topluma kazandırılmasıdır. Tohum Otizm Vakfı’nın 12. Yılında, 6 yıldır bizlerden desteklerini esirgemeyen ve bu zorlu yolda bizlere her daim destek veren kıymetli Starbucks Ailesine sizlerin huzurunda teşekkürlerimi sunuyorum ve herkesi kampanyamıza destek olmaya davet ediyorum” dedi.

Ben Büyüyünce kampanyası kapsamında; ayrıca Türkiye’nin 4 bir yanından Büyükşehir Belediyelerinin de desteğiyle billboardlar hazırlandı. Medya gruplarının desteğiyle yaklaşık 30 dergi ve gazetede konuya dikkat çeken ilanları yayınlandı. Ayrıca 230 Starbucks mağazasına broşürler yerleştirildi ve kasa önlerine kampanya görseli konularak farkındalığın artırılması hedefleniyor.

Ukrayna Kiev’de gerçekleştirilen uluslararası reklamcılık festivali KIAF’ın jürisinde bu yıl Türkiye’den 2 isim yer alıyor.

Bu yıl 28-29 Mayıs tarihlerinde 16’ncısı düzenlenecek olan KIAF, Ukrayna’nın en iyi kreatif ajanslarını belirleyecek. Festivalin jürisinde ise  reklam ve pazarlama alanında uzman, uluslararası profesyoneller yer alacak.

Orhan Irmak ve Oktar Akın

Kreatif ajansların;  7 farklı  kategoride (Film & Radyo, Basılı & Poster, Film ve Radyo Çalışması, Tasarım, Dijital & Mobil, Medya ve Reklam kampanyası) işlerini sergileyebilecekleri yarışmanın jürisinde Türkiye’den 2 isim yer alacak.

Leo Burnett İstanbul’un Kreatif Direktörü Oktar Akın Medya kategorisinde; Orhan Irmak Tasarım’ın Kreatif Direktörü Orhan Irmak ise Tasarım kategorisinde jüri üyeliği yapacak.