Quantcast
Channel: Campaign Türkiye
Viewing all 14483 articles
Browse latest View live

Haydar Dümen Yandex’te ne arıyor?

$
0
0


Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığı günden beri yerelleşme kavramını stratejisinin merkezine yerleştiren Yandex, yeni reklam kampanyasında, kullanıcıların gerçek arama deneyimlerinden yola çıkılarak geliştirilen hizmetlerinin kullanıcıların hayatını nasıl kolaylaştırdığını vurguluyor. Haydar Dümen ve Asena gibi ünlü isimlerin rol aldığı, Rafineri imzasını taşıyan Yandex reklamlarının üçüncü filminde ise Eda Taşpınar yer alacak.

 

Künye

Reklamveren: Yandex

Reklam Ajansı: Rafineri

Yaratıcı Yönetmen: Emre Kaplan

Metin Yazarı: Can Erdoğan, Sezer Üstüngel, Özge Yalçın

Sanat Yönetmeni: Yiğit Gümüş

Marka Takımı: Melike Karamehmetoğlu, Ecem Gök

Stratejik Planlama: Canan Pehlivanoğlu, Tuna Öngü

Ajans Prodüktörü: Kerem İlbeyli, Levent Köstepen, Ferhat Düzlü

Yapım Şirketi: Depo Film

Yönetmen: İlkay Kopan

Müzik: Jingle Jackson


Erkekler faydaya, kadınlar detaya bakıyor

$
0
0


Türkiye Perakendeciler Federasyonu tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve “Dönüşümü Başlat, Geleceği Kazan” temasıyla yedinci kez kapılarını açan Yerel Zincirler Buluşuyor (YZB) Konferansı, dünya çapında alışveriş davranışları üzerine yaptığı araştırmaları ve kitaplarıyla tanınan Envirosell danışmanlık şirketinin kurucusu ve CEO’su Paco Underhill’i ağırladı.

Paco Underhill

30 yıldır tüketici davranışlarını araştıran  ve dünyada satın alma alışkanlıklarının değiştiğini ve gelecekte, beş duyuya hitap edebilen mağazaların başarılı olabileceğini söyleyen Paco Underhill, “İnsanların hislerine ve tüm duyularına hitap edebilmek önemli. Örneğin bebek mamalarının veya bebek ürünlerinin satıldığı reyonlarda bebek seslerinin veya çocukların oyun oynarken çıkardığı seslerin kullanılması, kişisel bakım ürünlerinin satıldığı reyonda su sesinin dinletilmesi tüketicilerin daha çok ilgisini çekecektir. Erkeklerin yönettiği, erkeklerin tasarladığı ama kadınların aldığı bir sektördeyiz. Bunun doğru işlemesini istiyorsak kadınları anlamalıyız. Mağazalarımızı kendi istediğimiz gibi değil, kadınların rahat edeceği şekilde, onların istediği gibi dizayn etmek zorundayız. Tüketiciler için en değerli konu zaman. Onlara hem zaman kazandırmak hem de zevkli bir alışveriş deneyimi yaşatmak zorundasınız. Keyifli olması beklenen bir şeyi hızlı yapmak zordur. Perakendecilerin işi bu yüzden günümüzde daha da zor. Bir kadına ürün satacaksanız bunu bir erkeğin boyuna uygun rafa koyamazsınız. Bir erkeğin de bir kadın gibi alışveriş yapmasını bekleyemezsiniz. Kadınlara detay sunmanız gerekir, erkeğe ise pratik şekilde fayda göstermelisiniz. Bunun için hem kadının hem erkeğin kullanabileceği dizaynlar gerekiyor” diye konuştu.

Alışverişlerde çocuk faktörünü de unutmamak gerektiğini vurgulayan Underhill, “Çocuklar alışverişlerde belirleyicidir. Müşteriyi mağazada uzun tutabilirseniz, ona daha çok ürün satarsınız. Ancak müşterinin çocuğu sıkılırsa, onu mağazada tutmanız mümkün değil. Çocuğu mağazada tutmak istiyorsanız ona bir şeyler sunmalısınız. Onu eğlendirmek yetmez. Onu da bir müşteri olarak görmeniz gerekir” şeklinde konuştu.

Erica Orange

Weiner, Edrich, Brown Inc. Başkan Yardımcıları Erica Orange ve Jared Weiner ise, YZB 2015’te, gelecekte perakende sektörünü etkileyecek gelişmeleri aktardı. “Gelecek Şimdi Başlıyor” başlıklı oturumda Erica Orange, şunları söyledi: “Sürdürülebilirliğe, çevreye ve topluma önem veren, değer katan çalışmalar, tüketici beklentileri arasında üst sıralara yükseldi. Bir şirketin ‘yeşil’ olması şirkete prestij kazandırıyor. Bir de ‘mavi’olmak var ki bu, çevreye saygı duymanın ötesine geçerek, bütün iş süreçlerini, ofislerini, depolarını çevreyle dost hale getirmek anlamına geliyor.”

Gelecekte internet ticaretinin daha etkileşimli hale geleceğini, artırılmış gerçeklik uygulamaları ile ürünlerin dijital olarak test etmenin, hatta koklamanın mümkün olacağını kaydeden Orange, “Uzak gelecekte ise 3D yazıcılar ile gıda ürünleri basılabilir hale gelecek. O dönemde perakendeciler gıda değil, gıda kartuşu satacak” diye konuştu.

Jared Weiner

Jared Weiner ise, “Gelecekte sadece telefonlar veya tabletler değil herşey internete bağlı olacak. Hayat standardı yükseldikçe e-ticaret daha da yaygınlaşacak. Artık hem ürünler hem de perakendeciler için sadakat sağlamak daha zor hale geliyor. Sürdürülebilirlik sadakati sağlamak adına önemli, bir diğer önemli olgu ise diğer insanlar tarafından beğenilme ve takdir edilme olacak” dedi.

Yıldız Holding Dijital Pazarlama Direktörü Nevgül Anbarlılar ise, yaptığı konuşmada, dijitaldeki başarı kriterlerinin her geçen gün değiştiğini belirterek, “Tüketiciler, siz sosyal medyada var olun ya da var olmayın kesinlikle sizi konuşuyor. Sürekli sizin hakkınızda bir şeyler söylüyor. Tüketicilerin söyledikleri şeyler, sizin reklamlarda söylediğiniz söylemlerden çok daha etkili oluyor” dedi. Sosyal medyanın, tüketicilerin nabzını tutmak adına çok önemli bir mecra olduğunu belirten Anbarlılar, şöyle devam etti: “Türkiye’de 35 milyon facebook kullanıcısı var. Siz eğer bunu iyi kullanabilir ve özellikle şikayetleri bir skora çevirebilirseniz, kazanan oluyorsunuz. Sosyal medya mecralarıyla tüketiciye temas etmiş oluyorsunuz. İnsanların sizinle konuşabilmesine imkan sağlıyor. Hesaplarınızı kontrol etmek, geri dönüşler yapmak zor fakat gerekli.”

Nevgül Anbarlilar

Pazarlama profesyonellerine yeni ürün: Social Ads

$
0
0


E-posta, sosyal ve mobil pazarlama çözüm sağlayıcılarından Avusturya merkezli Emarsys, Facebook reklamlarından daha etkili geri dönüş alınmasını sağlamayı amaçlayan yeni ürünü Social Ads’i tanıttı.

Emarsys tarafından lanse edilen ürün, markaların kişiselleştirilmiş Facebook reklamlarıyla doğru müşterileri hedefleyebilmesini sağlarken, müşteri bağlılığı yaratma, hedef kişileri müşteriye dönüştürme ve elde tutma konusunda yeni bir kanal daha sunuyor.

Pazarlama profesyonellerinin geniş kitlelere ulaşmasına yardımcı olmak üzere geliştirilen Social Ads, Facebook reklam bütçelerinin en etkin şekilde kullanılmasını, aynı zamanda da dünyanın en popüler sosyal ağında gerçek anlamda bire bir müşteri deneyimi imkanı sunmayı hedefliyor.

Yeni ürün ile ilgili bilgi veren Emarsys COO’su Ohad Hecht: “Facebook müşteri kazanmak için harika bir araç. Artık Facebook, Social Ads entegrasyonuyla bağlılık pazarlaması için son derece etkin bir reklam kanalı haline de geliyor. E-postaların çoğunun açılmadığı günümüzde, pazarlamacılar artık tepki vermeyen müşterilerini hedefleyerek ve doğru zamanda iletilen yüksek düzeyde kişiselleştirilmiş reklamlar geliştirerek, kayıpları azaltmak için ilave bir silaha sahip olacak” dedi.

 

 

Alcatel-Lucent Teletaş iletişim ajansını seçti

$
0
0


Piar İletişim, Alcatel-Lucent’ın Türkiye ve Azerbaycan’daki iletişim danışmanı oldu.

Türkiye’nin ilk Ar-Ge şirketlerinden biri olan Alcatel Lucent Teletaş‘ın Türkiye’de ve Azerbaycan’da destek verdiği büyük kurumlar arasında Avea, Bakcell, Delta, Türk Telekom, Turkcell, Turkcell Superonline, TTNet, Vodafone ve TCDD gibi isimler bulunuyor.

Uludağ efsanesi devam ediyor

$
0
0


Geçen yıl “Gazoz Olma Efsane Ol” diyerek dikkatleri üzerine çeken Uludağ Gazozu, Güzel Sanatlar imzalı yeni filmiyle karşımızda.

Çekimleri Hindistan‘da gerçekleştirilen devam kampanyası, keskin dili ve epik görselliğiyle ön plana çıkıyor. İki haftalık ön hazırlığın ardından 3 gün süren çekimler bazen muson yağmurları altında bazen de Hint Okyanusu gelgitleriyle mücadele edilerek gerçekleştirildi.

Sosyal medya paylaşımlarından köşe yazılarına, karikatürlerden gazete manşetlerine kadar hemen her yerde kullanılan bir söz olan “Gazoz olma efsane ol” sloganı da kampanyanın odağında olmaya devam ediyor.

Künye:

Reklamveren Uludağ İçecek

Marka Uludağ Gazoz

Reklam Ajansı Güzel Sanatlar

CCO Güngör Türkömer

Kreatif Ekip Gökhan Atasoy ,Zafer Külünk, Volkan Yanık, Tolga Suna, Dilan Bayar

Art Direktör Kemal Hayit

Marka Takım Lideri Emine Sarpyener

Marka Takım Süpervizörleri Emir Ulaş, Gözde Cumur

Marka Takım Temsilcisi Tuğçe Genç

Ajans Prodüktörleri Neslihan Ateş, Hüseyin Sert

Prodüksiyon Şirketi Autonomy

Yönetmen Uygar Kutlu

Medya Ajansı TIME

Mecra Tüm mecralar

 

 

Günün şarkısı, Açık Radyo’dan geliyor

$
0
0


Geçtiğimiz yıl, Sokağın Müziği (Music of the People) çalışmasıyla Açık Radyo’ya 40’a yakın çeşitli ödül kazandıran Havas Worldwide İstanbul, yine Açık Radyo ile birlikte ilginç bir projeye imza atıyor: Günün Şarkısı. Ama gerçekten günün şarkısı.

Dünya, insan ve müzik… Proje, Açık Radyo’nun bu ilgi alanlarından ilham alıyor ve hepsini bir araya getirerek her günün şarkısını oluşturuyor. Her sabah Ömer Madra ve Can Tonbil’in sunduğu Açık Gazete programında işlenen konular, öğlene kadar şarkı sözü haline getiriliyor. Öğleden sonra bir şarkı olarak besteleniyor. Hemen akşamında gün bitmeden de Açık Radyo’da yayınlanıyor. 13 Nisan pazartesi başlayan projenin, 15 gün daha devam etmesi hedefleniyor.

13 Nisan, 14 Nisan ve 15 Nisan günlerinin şarkılarını dinlemek için tarihlerin üzerine tıklayabilirsiniz.

Künye:

Reklamveren Açık Radyo

Reklam Ajansı Havas Worldwide İstanbul

Reklamveren Yetkilileri Ömer Madra, Didem Gençtürk, Yeşim Öztarakçı, M.Can Tonbil

Kreatif Direktör Ergin Binyıldız

Kreatif Ekip Ergin Binyıldız, Merve Selamet, Özlem Özel

Ajans Prodüktörleri Sıla Salgın, Dilan Davutoğlu

Müzik İnanç Şanver(Magicpost), Volkan Akmehmet (Magicpost)

 

 

Etkinlik tasarımı odaklı bir ajans: Akıl Sanat

$
0
0


Akıl Sanat, 2001 yılından beri iletişim sektörünün farklı alanlarında, farklı rütbelerle çalışan bir yaratıcının markalaşma hikayesinin vücut bulmuş hali.

Yapımcı Begüm Atakan, Yönetmen Işık Sam Saylav ve Tasarımcı Ali Can Elagöz liderliğinde hayat bulan Akıl Sanat, yaratıcı profesyonellerden oluşan ekibi ile dijital kampanyalardan ATL/BTL tasarımlara, prodüksiyondan etkinlik destek hizmetlerine uzanan işleri ile markanın can damarı olan “yeniliği” yeniden tanımlamayı hedefliyor.

Ağırlıklı olarak etkinlik konseptleri, ürün tasarımları ve dijital projelerle adını duyurmayı hedefleyen Akıl Sanat’ın ofisi Unkapanı IMÇ Bloklarında yer alıyor.

“Ünlü olmak ne güzel bir şeymiş”

$
0
0


Turkcell‘in “Birlikte her gün daha iyiye” sloganıyla yola çıkan yeni kampanyasının en akılda kalıcı karakteri, reklam filminde de yer alan ve “dümdük” sözüyle bir anda sosyal medyada ilgi odağı olan çocuk oldu. Milliyet Gazetesi‘nden Abdullah Malkoç, çocuklarla bir araya gelerek projenin detaylarını ve nasıl hissettiklerini sordu. 8 yaşındaki Mardinli Mehmet Sait Düz ve Yakup Deder reklam filminde oynadıkları için 1000′er TL kazandıklarını söylerken,  küçük oyunculardan Mehmet Sait, “Reklamdan sonra bizi herkes tanıdı. Birlikte fotoğraf çektirmek istiyorlar. Bu da bizim çok hoşumuza gidiyor. Ünlü olmak güzel bir şeymiş” dedi.

Reklamın yayınlanmasıyla birlikte oğlu Mehmet Sait’in tanınmaya başladığını söyleyen baba Ramazan Düz, “Köyde herkes Mehmet Sait’le fotoğraf çektiriyor. Geçen gün doktora götürdüm. Doktor da tanıdı ve  fotoğraf çektirdi. Sonra da muayene etti” dedi. Yedi çocuklu bir ailenin en küçüğü olan Yakup Deder’in babası Mithat Deder ise Turkcell’in bir sonraki reklam filmi için teklif aldıklarını söyledi. Mithat Deder, “Reklam oldukça beğenildi. Ayrıca köyümüze dışarıdan gelenler oluyor. Her gün bunların arasında 10 – 15 kişi Mehmet’le fotoğraf çektiriyor” şeklinde konuştu.

Reklamın yıldızı Mehmet Sait böyle bir reklamda oynamaktan çok mutlu olduğunu belirterek “Reklamı çekmeden önce bizi saat 09.00’dan 17.00’ye kadar bir tiyatro öğretmeni çalıştırdı. Reklamda söyleceklerimizi ezberletti. Yakup’la diğer köylerdeki 400 çocuk içinden becerikli olduğumuz için seçilmişiz. Reklamdan sonra herkes bizi tanıdığı için fotoğraf çektirmek istiyorlar. Bende çok heyecanlanıp, utanıyorum. Şimdi ikinci reklam çekilcekmiş onu için reklamcıların buraya gelmelerini bekliyorum” dedi. Reklamın bir diğer yıldızı Yakup da oyunculuğu çok sevdiğini söyleyerek “Bizi seçmek için okula geldiklerinde videolarımızı çektiler. Biz Mehmet Sait’le çok çabuk ezber yaptığımız için reklamda oynadık. Çekimlerden bir gün önce bize prova yaptırdılar. Çok yorulduk ama oyun gibiydi. Artık herkes benimle fotoğraf çektirmek istiyor. Oyunculuğu çok sevdim. Oyuncu olmak istiyorum. Reklamda en çok George’u sevdim” şeklinde konuştu.

Titrifikir imzalı kampanyayı buradan izleyebilirsiniz:

Kaynak: Milliyet


Visa’nın CMO’su HP’ye transfer oldu

$
0
0


 Visa‘nın CMO’su Antonio Lucio görevini bıraktı. Visa’nın 2007′den beri küresel marka ve pazarlama hareketlerini yöneten Lucio, HP’ye transfer oldu. Daha önce PepsiCo’da inovasyondan sorumlu olan Lucio, 2014 Dünya Kupası’nda markanın hareketlenmesini sağlamıştı. Lucio, ikiye ayrılan HP’nin PC ve yazıcılara bakan HP Inc.‘in CMO’su oldu.

HP’nin yeni CMO’su hakkında CEO Don Weisler, “HP’yi ayırdığımızdan beri HP Inc.’in nasıl çalışacağına dair bir dizi farklı inovasyon yaptık ve Antonio’nun vizyonu ve deneyimiyle marka çok daha farklı bir yere ulaşacaktır” ifadesini kullandı. Visa’da Antonio Lucio yerine kimin geleceğine dair bir açıklama yapılmadı.

BlaBlaCar’da önemli satın alma

$
0
0


Şehirler arası yolculuk paylaşım ağı olan ve 2014 Eylül’den beri Türkiye’de de faaliyet gösteren BlaBlaCar, şehirler arası ulaşım ağı carpooling.com’u satın aldığını açıkladı. Carpooling.com da, Mart ayında satın alınan Macaristan merkezli Autohop gibi şirketin bünyesine katılarak, tüm Avrupa’da entegre bir yolculuk paylaşım ağı yaratılmasına katkı sağlayacak.

BlaBlaCar’ın gücünü insanlardan alan şehirler arası ulaşım ağı, boş koltuklarıyla yolculuk yapan sürücülerle, aynı yöne gitmek isteyen yolcuları buluşturuyor. İki şirketin satın alınmasıyla beraber BlaBlaCar, Avrupa ve Asya’da 18 pazarda 20 milyon üyeye sahip hale geldi.

2001 yılında kurulan, Daimler’in desteklediği ve Earlybird’ün yatırım yaptığı carpooling.com, Almanya’nın en eski şehirlerarası ulaşım servisi (Almanya’da bilinen adıyla mitfahrgelegenheit.de). Carpooling.com’un satın alınması, BlaBlaCar’ın Avrupa’nın en fazla nüfusa sahip ülkesi Almanya’daki topluluğunu genişletmesini sağlayacak. Carpooling.com’un Münih’teki ekibi BlaBlaCar’ın 11.ofisi olacak ve BlaBlaCar’ın önceden var olan Hamburg ofisiyle beraber çalışacak.

BlaBlaCar’ın kurucu ortaklarından Nicolas Brusson son gelişmeleri, “BlaBlaCar ve carpooling.com yıllardır aynı hedefle çalışan iki şirketti; ancak şimdi gerçek anlamda entegre bir Avrupalı yolculuk paylaşım topluluğu yaratmış olduk” sözleriyle yorumladı.

Carpooling.com CEO’su Markus Barnikel ise “Münih’teki carpooling.com ekibi şehirler arası yolculuk paylaşımını daha ileri taşımak için global BlaBlaCar ekibiyle çalışmayı sabırsızlıkla bekliyor” sözlerini ekledi.

BlaBlaCar’ın kurucusu ve CEO’su Frédéric Mazzella ise satınalmayı şöyle değerlendirdi: “Topluluğumuzu carpooling.com ve Autohop gibi şirketlerle birleştirmek, Almanya, Orta ve Doğu Avrupa’daki üyelerimize daha iyi ve tamamen entegrebir deneyim yaşama imkanı tanıyacak.”

 

Columbia, Cappadox’un açık hava etkinlik sponsoru oldu

$
0
0


Açık hava spor tutkunlarının markası olan Columbia, Pozitif Live tarafından hayata geçirilen müzik, çağdaş sanat, gastronomi ve açık hava festivali Cappadox’da yapılacak tüm açık hava etkinliklerinin sponsoru oldu.

Kapadokya’nın global çekim gücünden faydalanarak 16-18 Mayıs tarihleri arasında bu yıl ilki Üçhisar’da geçekleşecek Cappadox, tüm kültür, tarih ve doğa severleri Kapadokya’ya çağırıyor. Festival kapsamında düzenlenecek açık hava etkinliklerinde doğa yürüyüşleri, vadi koşuları, vadi bisikleti turları, sessiz yürüyüşler, yoga, pranayama, meditasyon seansları ve müzikli asana’larla katılımcılar, coğrafyayı sportif aktivitelerle Kapadokya’nın büyüleyici coğrafyasını keşfetmeye davet ediliyor.

Üç gün boyunca Aşk Vadisi, Zemi, Meskendir ve Güvercinlik vadilerine yayılan trekking, koşu ve bisiklet etkinliklerinde katılımcıları, rotalarının sürpriz noktalarında akustik doğa konserleri ve piknik sofraları tasarım ve teknolojinin mükemmel harmanıyla hem açık hava aktivitelerine hem de şehir hayatına uyum sağlayabilen Columbia ürünleri ile Cappadox patikalarında Kapadokya’nın yoğun enerjisi deneyimlenecek.

 

 

Fuse Tea’nin ikinci reklam filmi yayında

$
0
0


Coca-Cola’nın Buzlu Çay Markası Fuse Tea, eğlenceli reklam serisinin ikinci filmini yayınladı. Fuse Tea kampanyasının ilk reklam filminde, Fuse Tea ile rahatlayan bir karakterin hikayesini, mizahi bir dille aktarmıştı. Şimdiyse aynı serinin ikinci reklam filminde, yıllardır bilinen bir klişe, eğlenceli bir malzemeye dönüştürülüyor.

Serinin ikinci filminde genç bir çiftin, telefon kapatırken klasikleşmiş olan ‘Sen kapat aşkım’ diyaloğunu izliyoruz. Daha sonra Fuse Tea içen erkek, rahatlayarak telefonu kız arkadaşından önce kapatıyor ve ‘’Bu rahatlık nereden geliyor?’’ söylemi ekranlarda beliriyor. Reklam filmi, rahatlığın ‘’Buzlu çayın ferahlığından, şeftalinin bombastik aromasından geliyor’ diyen dış sesiyle son buluyor.

Yeni kampanyasının odağına gençleri alan Fuse Tea, rahatlığıyla insanları hayatın rutin akışından çıkarıyor ve böylelikle eğlenmelerini sağlıyor.

Reklam filminin yaratıcıları arasında, karikatürist Yiğit Özgür de yer alıyor.

Künye:

Reklamveren:  Coca-Cola Şirketi

Marka: Fuse tea

Reklam Ajansı: Ogilvy & Mather

Executive Kreatif Direktör: Tolga Büyükdoğanay

Kreatif Direktör: Arzu Uzunali

Reklam Yazarı: Yiğit Özgür, Doruk Özer, Yiğit Ayvazoğlu

Art Direktör: Öykü Akgürgen, Deniz Sencan

Müşteri Ekibi: Şebnem Yaldızlı, Birgül Çavuşoğlu

Ajans Prodüktörü: Fulya Akay, Begüm Özkul

Prodüksiyon Şirketi: Autonomy

Yönetmen: Ferit Katipoğlu

Medya Ajansı: Carat

Mecralar: TV, Sinema, İnternet

 

 

Polisan’ın reklam filmi, kötü duvarları yıkıyor

$
0
0


Polisan Boya, yeni reklam filminde bir manifesto oluşturarak Çin Seddi, Berlin Duvarı, görünmez duvarlar ile örneklediği tip duvarların olumsuz bir rol üstlenerek insanları, kültürleri ve hayatları birbirinden ayırmasının karşısında duruyor ve bu tarz duvarların olmadığı bir hayatı savunuyor.

Aynı kampanyada marka, bizlerle hayatı paylaşan “iyi duvarların” da var olduğunu, Polisan ile onlara renk ve hayat verdiğimizde, yaşadığımızı ve canlandığımızı hissettireceğinin altını çiziyor.

Polisan boyalarının faydalarından yola çıkarak “Canlandır Beni Polisan” sloganıyla hayata geçen kampanyaya, boya mevsimi olarak bilinen baharın coşku ve sevincini yansıtan yeni bir jingle da eşlik ediyor.

Innocean Worldwide Türkiye tarafından hazırlanan reklam filminin prodüksiyonunu Anima İstanbul yürütürken, yönetmenliğini de Walky-Talky üstlendi.

Künye:

Reklamveren Polisan Boya

Reklam Ajansı Innocean Worldwide Türkiye

Yaratıcı Yönetmen Hakan Yegen

Yaratıcı Ekip Murat Göktürker, Özgür Öztürk, Gökhan Dinler

Stratejik Planlama Anıl Alpay Eroğlu

Müşteri İlişkileri Selen Yaslı, Miray Gürgener

Reklamveren Yetkilisi Dilek Çolakoğlu, Eda Çiloğlu

Prodüksiyon Şirketi Anima İstanbul

Yönetmen Walky-Talky  

Yapımcı Erinç Koyun

Post Prodüksiyon Anima İstanbul

Medya Ajansı Havas Media Turkey

Müzik Düzenleme Jingle House

Mecra TV, Basın, Outdoor, Radyo

 

 

 

Kreatifler Kırmızı Ödülleri için boyandı

$
0
0


Reklamda yaratıcılığı özendirmek, reklam ajanslarının, çalışanlarının, öğrencilerin ve reklamverenlerin başarılarını belgeleyip, ödüllendirmek amacıyla 2003 yılından bu yana düzenlenen Kırmızı Ödülleri‘nin reklam kampanyasının ana konusu basının temel CMYK renkleri. “Basına Renk Katanlar” söylemi ile yaratıcılığa önem veren, reklamverenlerin iş hedeflerine hizmet eden reklamlar yapan; reklamın etkinliği ve verimini artırmakta yaratıcılığı kullanan kreatifler kastediliyor.

Bu yıl Filli Boya ana sponsorluğu ve Mikatur sponsorluğunda gerçekleşecek olan Kırmızı, 12 yıllık geçmişinde birçok kez sektörden gerçek insanları dahil eden kampanyalar yaptı. Sektörle, sektör profesyonelleri ile birlikte var olduğunun bilincinde olan Kırmızı, bu bilincin yansıması olarak, kampanyalarında gerçek reklamcılara yer veriyor.

Başlarından aşağıya, kollarına CMYK renklerinde zararsız gıda boyaları dökülen kreatifler, çekim boyunca eğlenceli anlar yaşadılar.

İki gün süren çekimlere, Ayşe Bali, Can Faga, Engin Kafadar, Gökhan Erol, İlkay Gürpınar, Kerem Kanık, Kerem Özkut , Tuğbay Bilbay gibi Türkiye’nin en önemli reklam ajanslarının executive kreatif direktörleri katıldı.

Reklamda yer alan kreatifler, kampanya ile ilgili düşüncelerini ve çekimler sırasında neler yaşadıklarını anlattılar;

Ayse Bali / Rafineri

Poster değeri açısından belki de bugüne kadar yapılmış en çarpıcı Kırmızı kampanyası. Sektör yaratıcılarının belli bir mesafeden görmeye alışkın oldukları isimlerin mesafesini sıfırlıyor. Görselin söz karşısında yenik düştüğü günümüz  Türk reklamcılığında, bir fikrin hiç söz olmadan da işleyebileceğini kanıtlıyor. Bir art direktör olarak, sanat yönetimi açısından ilham verici bu işin parçası olmaktan gurur duydum. Çekim sırasında litrelerce cyan ve magenta’nın kulak deliklerimi tamamen terk etmesi ertesi günü buldu. Fakat bu kadarcık zorluk, işi postla ve ilustrasyonla çözmeye çalışmak yerine, hiç üşenmeyip boya akıtan düzenekler üretmek, boyanın kıvamı için sayısız deneme yapmakla kıyaslandığında nedir ki?

Engin Kafadar / Geometry Global

“Basına renk katanlar “… Geceyi, gündüz yaptık uzun yıllar… Esasında her gün ilk günkü heyecan ile başlar… Hızlı geçer zaman iletişim dünyasında… Tecrübe konuşur ama geçmiş deneyimlerin yerine bugün bulduğunuz, bugün yayınlanan ilanlar yer alır hayatımızda… İlanın artık yerini başka mecralara bıraktığı bir dünya olduğu söylenir… Günün sonunda son bulduğunuz fikir kadar renk katarsınız hayata… Hayatınıza… Eğer iletişim sektöründe yaşıyorsanız.

Kampanyanın kişileri ön plana çıkarmadan basına verilen değeri, bir basın ilanı için nasıl kafa yorulduğuna doğru örnek olduğunu düşünüyorum. Çekim sırasında boyanın tadına baktığım… CMYK değerlerini bu kadar iyi hissettiğim bir zamanı yaşamadım… Deneysel bir çalışmanın bu kadar başarılı olacağını emek harcayan kişilerin profesyonelliği ile paralel oldu.

Gökhan Erol / Medina Turgul DDB

Kırmızı’nın bu yıl yaptığı kampanya oldukça ilginç. “Basına renk katanların başına renk katılması” olarak özetleyebilirim. Bizler basına ne kadar renk katıyorsak, basın da bizim hayatımıza en az o kadar renk katıyor. Bu fikir de bunu oldukça iyi özetliyor. Çekimler çok eğlenceli ve çok zordu. Beni boyalardan koruması için üzerime giydiğim tulumu pek iyi giyememiş olsam gerek, sadece başıma değil, tüm vücuduma renk katıldığını söyleyebilirim.

Kerem Kanık / Titrifikir

Bizim meslek için eş dost hep şöyle der, “ah çok eğlenceli”.

Çünkü buzdağının görünen kısmı, yani reklam filmleri bu mesleğin en eğlenceli yeri.  Ama işin aslı tabi öyle değil. Kamera arkası, kameranın önüne göre daha zor. Sektör profesyonellerinin kamera önüne geçiyor olması Kırmızı’nın DNA’sında var. Ben bu seneki konsepti çok eğlenceli buldum. Ancak şunu söyleyebilirim ki, kameranın arkasında olmak, galiba daha kolaymış. Çekimle ilgili valla başımıza neler geleceğini bana telefonda söylediklerinde, ilk olarak aklıma sakallarım geldi. Acaba o boya sakallardan çıkar mı? Çıkmazsa rengarenk bi sakal bende nasıl durur? Hayır sakal artık reklamcı olmanın birinci kuralı olduğu için, kesmek zorunda kalma ihtimali oldukça korkutucuydu. Neyse ki böyle bir sorun yaşamadık. Üstelik, boyanın güzel bir tadı bile vardı. Artık boya da yemedik demeyiz!

Kerem Özkut / Concept

Kırmızı yıllar içinde sektör profesyonelleriyle bir arada var olan, güçlenen, gelişen bir yapı haline dönüştü. Bu nedenle bu kampanyanın da Kırmızı’nın DNA’sına uygun olduğunu, bir yandan da çarpıcı olmayı başardığını düşünüyorum.

Eğlenceli ve de doyurucu bir çekim oldu. Çekim süresince bol bol boya yedim. Hayatımın sonuna kadar içinde gıda boyası olan herhangi bir yiyecek tüketmeme gerek kalmadı sanıyorum.

TBWA CCO İlkay Gürpınar ; “Sonucun tam olarak ne olacağını bilmeden, sadece akıllarımızda bir görüntüyle yola çıkmıştık”

Kampanya fikrinin hikayesini ve çekim sürecini anlatan TBWA CCO İlkay Gürpınar  “Kampanyanın kalbinde fikir olarak basın ilanının olmasını istedik. Mecra olarak basını ve basın ilanının gücünü öne çıkaracak bir yol aradık. Basın ilanlarının matbaada basılma biçiminden yola çıktık. Matbaada her hangi bir basın ilanı basılırken, biliyorsunuz dört ana renk CMYK renkler kullanılıyor. Bu renkler teker teker ilanın üzerinden geçerek ilanın orijinal renklerini oluşturuyorlar. Biz de Kırmızı Kampanyası’nda bu renkleri, ilanlar yerine, o ilanları hazırlayan kreatif direktörlerin üzerinden döktük. Kırmızı logosundaki ‘Basında en iyiler yarışıyor’ cümlesi zaten hem en iyi işler hem de o işleri yapan en iyi kreatifler anlamına geliyor. Yarışmanın varlık sebebinin de görsel bir anlatımı oldu böylece.” dedi.

Çekim detayları ile ilgili olarak da “Öncelikle bir hayli meşakkatli bir çekimdi. Boyanın bulunması uzun bir vakit aldı. Boya bulunamadığı için neredeyse bu fikirden vazgeçmek üzereydik. Hem bu dört parlak renk kodunu çok iyi veren, hem kıvamı kuvvetli, hem de cilde zarar vermeyecek, yutulduğunda dokunmayacak bir boya içeriği gerekiyordu. Produksiyon şirketi 212 ve fotoğrafçımız Emre Doğru farklı boya tipleriyle çok sayıda deneme yaptı. Uzun araştırmalar sonucu aradığımız boya Türkiye’de bulunamadığı için, muhteviyatı yurtdışında hazırlandı ve 10 gün içinde Türkiye’ye getirtildi.

Kurulan bir dörtlü akış sistemi ile boyalar gerçekten kreatif direktörlerin üzerinden akıtıldı. Bu, her seferinde doğaçlama bir akış ile farklı görüntülerin ve renk karışımlarının oluşmasına imkan tanıdı. Bizim çekim ile ilgili en beğendiğimiz konu zaten bu boyaların ilginç akış ve karışım biçimleri. Fotoğraf çekiminden sonra uzun bir retouch aşaması oldu. Art direktörümüz Kerem Şeşen dökülen boyaların yerleşimi ve dört ana rengin dengesi adına bu noktada, retoucher ile birlikte bir hayli uğraştı.

İşin güzeli, fotoğraf çekimine kreatif direktörlerin mizaçları da yansıdı. Hepsi, kendi ruhuna ve karakterine özel ayrı pozlar ve boyanın dökülüşüne ayrı tepkiler verdi. Tahminimizden çok daha eğlenceli kareler ve görüntüler ortaya çıktı. Bazısı kahkaha atıyor, bazısı çok ciddi bakıyor, bazısı komik surat yaparken, bazısı kaşları çatıyor. Ama hepsi de kendine has ve orijinal pozlar oldu.

Zorlu bir işti, boyalar döküldü, o boyalar yutuldu (!) yendi… Sonra silindi yıkandı, banyolar yapıldı… (Gerçekten prodüksiyon stüdyosunda banyo da yapmış olduk!). Biz de sonucun tam olarak ne olacağını bilmeden, sadece akıllarımızda bir görüntüyle yola çıkmıştık. Ama sonuç tahminimizden iyi oldu. Bu zorlu çekime katılımlarından dolayı tüm kreatif direktörlere tekrar ayrı ayrı teşekkür ediyoruz, Filmiyle, fotoğrafıyla hepimize güzel bir anı oldu diye düşünüyorum.” Açıklamasında bulundu.

Tüm videolara buradan ulaşabilirsiniz.

 

KÜNYE

Reklamveren: Kırmızı Basında En İyiler Reklam Ödülleri

Reklam Ajansı: TBWA\ISTANBUL

CCO: İlkay Gürpınar

Kreatif Direktör: Arkın Kahyaoğlu

Yaratıcı Ekip: Can Bilginer, Kerem Şeşen, Hüseyin Sandık, Ahmet Bülent İlterberk

Marka Ekibi: Ayşe Erdoğan, Derhan Alp, Clara Sera Altıparmak

CSO: Toygun Yılmazer

Genel Müdür Yardımcısı, Stratejik Planlama: Tuğyan Çelik

Stratejik Planlama Ekibi: Nisan Danışman, Emirhan Çelikbilek

Prodüksiyon Ekibi: Övünç Hitay, Reyhan Yılmaz, Cansu Arcan

Prodüksiyon Şirketi: 212 Production

Fotoğrafçı: Emre Doğru

Retoucher: Gökhan Altıniğne

 

 

 

Tinder’dan Instagram entegrasyonu

$
0
0


Sonunda beklenen oldu ve mobil arkadaşlık ve buluşma uygulaması Tinder ile Instagram birleşti. Tinder uygulaması yaptığı son güncellemeyle kullanıcıların Instagram profillerine bağlantı sağlıyor. Yeni özelliği devreye sokmak isteyen kullanıcılar Tinder’ın ayarlar bölümüne girip burada profilin Instagram’a ve entegre edilmesini sağlayan bölümü işaretleyerek bu özelliği aktive ediyorlar.

Facebook hesabı üzerinden üyelik sistemiyle çalışan Tinder, Facebook’un sahip olduğu Instagram entegrasyonunu da gerçekleştirerek kullanım oranlarını arttırmayı amaçlıyor.

Künye:

Reklamveren: Tinder
Kreatif Şirket: MagnaCarta.tv
Prodüktör: Maximilian Guen
Tinder Müşteri Temsilcisi: Josh Metz
Yönetmen: Matthew K. Firpo
Prodüktör: Miranda Hill
Kamera Asistanı: Dan Marino
Sanat Yönetmeni: Michael Gray
Ses: Luciano Vignola
Müzik: “Get Gone” by White Arrows

 


Fenerbahçe’nin başarısı sosyal medyaya da yansıdı

$
0
0


Somera, 16 Nisan Perşembe gününün Sosyal medya ratinglerini açıkladı. Fenerbahçe’nin basketbol ve futbol maçlarındaki galibiyetleriyle çok konuşulduğu yayınlar, sosyal medyaya damgasını vurdu.

Fenerbahçe Ülker-Maccabi Electra Euroleague çeyrek final serisi ikinci maçı, Fenerbahçe’nin 82-67’lik galibiyetiyle sonuçlanarak günün en çok konuşulan yayını olmayı başardı (Somera rating: 33,55).

Fenerbahçe-Mersin İdmanyurdu Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final rövanş maçında, Fenerbahçe 4-1 kazanarak yarı finale yükseldi. Karşılaşma, 12,87 somera ratingiyle günün en çok konuşulan 2.yayını oldu.

Fatih Portakal ile Ana Haber, atama istekleri ve gündemdeki sorunların dile getirilmesiyle yine çok konuşuldu. Program, 5,80 somera ratingiyle günün en çok konuşulan 3.yapımı oldu.

 

 

 

 

n11.com’dan yeni reklam kampanyası

$
0
0


Alışveriş sitesi n11.com, kadınların en çok tercih ettiği Türk e-ticaret sitesi seçilmesinin üzerine yeni kampanyasını anlattığı reklam filmini hazırladı. Tülin Şahin’in de rol aldığı reklam filminde, akıl yolu ile alışveriş tekniklerini anlatan bir alışveriş gurusu ve aslında kadınların akıllı alışverişi n11.com’la çoktan çözmüş oldukları üzerine gelişen olaylar anlatılıyor.

41?29! ekibi ve Hacıyatmaz Prodüksiyon işbirliğiyle gerçekleştirilen film için eski bir televizyon programı stüdyosu özel olarak tasarlandı. Tülin Şahin’in de eşlik ettiği sunucu rolünü Gökhan Niğdeli üstlendi. Kağan Erturan’ın yönetmenliğini yaptığı reklam filmi, 17 Nisan sabahı yayına girdi.

Künye:

Proje: n11.com – Alışverişin Altın Çağı

Reklamveren: n11.com

Reklam Ajansı: 41?29!

Yaratıcı Yönetmen: Seren Köroğlu

Yaratıcı Grup Başkanı: İlyas Eralp

Reklam Yazarı: Gözde Dilek

Sanat Grup Başkanı: Elif Kavalcı

Sanat Yönetmenleri: Atakan Demiral, Esra Bayramoğlu

Proje Yöneticisi: Erge Paker

Marka Yöneticisi: Emir Ulaş

Ajans Prodüktörü: Berna Bulat

Dijital İletişim Grup Başkanı: Kayhan Dural

Dijital İletişim Yöneticileri: Mustafa Öztürk, İlay Dinçer

Prodüksiyon: Hacıyatmaz Film

Yönetmen: Kağan Erturan

Jingle: nil’in işleri

Müzik ve Ses Tasarım: Tolga Böyük – FFW Müzik

Fotoğrafçı: Ozan Çakmak

Seslendirme: Cengiz Küçükayvaz

 

 

Küresel Ikea konkurunun kazananı belli oldu

$
0
0


OgilvyOne UK, Ikea markasının dünya genelindeki mağazalarının mağaza içi ve online çalışmalarını gerçekleştirmek üzere Ikea Systems’la anlaştı. Doğrudan Ikea tarafından gerçekleştirilen kıyasıya bir konkur sürecinin sonunda, adı açıklanmayan diğer iki ajansa karşı kazanan taraf OgilvyOne UK oldu.

Brief, online’da ve mağaza içinde markanın müşteri yolculuğunu gözden geçirmek ve müşteri deneyimini güçlendirmekti. OgilvyOne UK şimdi, müşterilerin mobilya perakendecisinde nasıl alışveriş yapabilecekleri konusunda onları uyaracak bir kampanya hazırlayacak.

OgilvyOne CEO’su Sam Williams-Thomas konuyla ilgili şunları söyledi: “IKEA Systems ile anlaşmış olmaktan dolayı çok heyecanlıyız ve çalışmaya başlamak için sabırsızlanıyoruz. Ikea’nın dünyanın en geniş ve en çok sevilen mobilya markası olmasının yanı sıra bu brief, kendi gücümüzü kanıtlamamıza ve uçtan uca müşteri deneyimi ve iletişim ajansı olarak liderlik etmeyi deneyimlememize izin verdi.”

Ikea Systems, markanın konseptinin ve franchise’larının sahibi. Şirket, katalogların yaratılması, franchise’ların yetkilendirilmesi ve Ikea konseptinin korunması adına çalışıyor.

 

 

Algida bu yıl Shazam’la gökten dordurma yağdırıyor

$
0
0


10 Nisan’da tüm TV kanallarında eş zamanlı gösterimi başlayan yeni reklam filminde Algida, “Gökten dondurma yağsa” sloganı ve sunduğu görsel şölenle yazın gelişini müjdeliyor. Üstelik bu yıl Algida’nın takipçilerine özel bir sürprizi daha var. Reklam filmine entegre edilen Shazam uygulaması sayesinde yazın ilk Algida hediyelerini cep telefonu veya tabletten yakalamak mümkün.

Bunun için öncelikle cep telefonu veya tabletinizde Shazam uygulaması olması gerekiyor. Reklam filmi müziğini Shazam’dan dinlettiğinizde Algida’nın mobil oyun uygulaması açılıyor. Algida’dan yazın ilk hediyesini kapmak için oyunda tıpkı reklam filminde olduğu gibi gökten düşen Algida ürünlerini yakalamak gerekiyor. Toplamda 10 ürünü yakalayanlar, Algida’nın hediyesi olan ürünü de kazanmış oluyor. Uygulama, hayata geçtiği ilk 3 günde 50.000’den fazla başvuru ile Shazam Türkiye rekorunu da kırdı.

Televizyon ve dijital mecra entegrasyonunu uygulayarak tüketici ile etkileşim içinde çalışmaya imza atan Algida’nın sürprizleri bununla sınırlı değil. Algida, takipçilerini mutlu eden etkinliklerle yaza damgasını vurmaya hazırlanıyor. Algida’yı dijital mecralardan takip edenler kazanmaya devam ediyor. Algida bu yıl da takipçilerini #GöktenDondurmaYağsa etiketiyle üzerinden dondurma yağması istenilen şehrin adını tweet atmaya davet ediyor. Geçen yıl ili gören kampanyasına bu yıl da devam eden Algida, en çok tweet atılan şehirlere de gökten 10 binlerce dondurma yağdıracak.

Künye

Reklamveren: Unilever / Algida

Kampanya adı: Algida Sezon Açılışı

Reklamveren Yetkilileri: Leyal Eskin, Kaan Camgöz, Tuğçe Aksoy, Murat Bal

Reklam Ajansı: Titrifikir

Kreatif Direktör: Özgür Akpınar

Kreatif Ekip: Bora Adalı, Oğuzhan Dilek, Necati Kaya, Lina Nil Gürdal, Barış Mirzaei

Stratejik Planlama Direktörü: Kerem Sabuncu

Müşteri İlişkileri Direktörü: Melda Doyduk

Müşteri İlişkileri Süpervizörü: Seray Hut Demirel

Ajans Prodüktörü: Ediz Alptekin

Yapım Şirketi: Kala Film

Yapımcı: Hazer Baycan

Yönetmen: Hakan Yonat

Medya ajansı:  Mindshare

Medya planlamacılar: Aslıhan Anarat, İpek Dorak, Büke Bıcaker, Burçak Akkan

Kullanılan mecralar: TV, dijital, açıkhava

 

 

Pizza Pizza iletişimini BPN İstanbul ile yürütecek

$
0
0


1995 yılında İzmir Alsancak’ta açtığı ilk restoranı ile yola çıkan ve Türkiye’yi dilim pizza konsepti ile tanıştıran yerli pizza restoranları zinciri Pizza Pizza, medya ajansı olarak BPN İstanbul ile çalışma kararı aldı.

Önümüzdeki dönemde hem yurtiçindeki şube sayısını hem de yurtdışı pazarlardaki şube ağını büyütmeyi planlayan Türkiye’nin pizzacısının hedeflediği pazarlar arasında Rusya, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri yer alıyor. Günümüzde Türkiye genelinde 200’e yakın restoranı ile hizmet veren Pizza Pizza, bundan sonraki süreçte tüm medya çalışmalarını BPN İstanbul ile yürütecek.

 

 

 

Viewing all 14483 articles
Browse latest View live