İnsanları Suriye’deki çocuklara yardım etmeye çağıran kamu spotu kampanyaları krizin uzakta değil, ani olduğunu duyuruyor.
Geçen ay, Norveç’te bir çocuğun kışın paltosuz otobüs durağında üşüyerek oturduğu gizli kamera çekiminde de bu yapılmıştı. Şimdi, Save the Children Suriye’deki dehşetin gerçekliğini yansıtmak için 90 saniyelik kendi İngiltere kampanyasını yayınladı.
Don’t Panic tarafından hayata geçirilen reklam Suriye’de olanların Londra’da olduğu varsayımını ortaya koyuyor. Ustaca çekilen bu reklamda, sıradan bir kız çocuğunun dünyasının bir yıllık bir periyotla (doğum gününden bir sonraki doğum gününe) parçalara ayrıldığını göstermek için popüler bir-gün-bir-saniye videolarının yapısı kullanılıyor. Kızın rahat orta sınıf varlığı buharlaşıyor ve kendini savaş dehşetinin ortasında evsiz ve babasız bir mülteci olarak buluyor.
Video Suriye’nin 100 bin ölüyü ve 2 milyondan fazla mülteciyi geride bıraktığı krizinin 3. yılına denk geliyor. Reklamın sonunda ise şöyle bir yazı beliriyor: “Sadece burada olmuyor olması, olmadığı anlamına gelmiyor.”
Save the Children’ın marka ve iletişim direktörü Jack Lundie konu hakkında, “Suriye’nin, çocukların eğitimin, sağlık hizmetlerinin ve bizim çocuklarımızın doğal karşıladığı diğer temel hakların yararlarından keyif alan, orta gelirli bir ülke olduğunu unutmak kolay. Facebook hesaplarından, video oyunlarından ve genç kültürden bahsetmiyorum bile” diyor.
Lundie ekliyor: “Videonun insanların, özellikle Suriye’deki durum hakkında pek bir bilgisi olmayanların dikkatini çekeceğini ve bu çatışmanın masum Suriye’li çocukların üzerindeki yıkıcı etkisine yeni bir perspektifle bakmalarını sağlayacağını umuyoruz.”