Marketing Magazine editörü Nicola Kemp “modası geçmiş” gizlilik kavramını ele alıyor.
Microsoft, “Do not track” kampanyasında anne babaların çocuklarının özel hayatıyla ilgili gizlilik endişelerine değinmiş olabilir ama tüm bu gizlilik konsepti şimdi tepe taklak olmaya başladı.
İnternet şirketlerinin tüketicilerin özel ve sanal hayatlarını istila etmeleriyle ilgili endişelere adanmış reklamlara rağmen gizlilik neredeyse modası geçmiş bir kavram. En azından kurumsal anlamda her iletişim kamuya açıkmış gibi kurulmalı. Ne olursa olsun bu iletişim kolayca yayınlanabilmeli.
Fold 7 reklam ajansının planlama departmanının başındaki isim David Howard, işletmelerle tüketiciler arasında mutlaka bir ayrım yapılması gerektiğinden bahsediyor. Howard, tüketicilerinin gizliliğini göz önünde bulundurmanın markaların görevi olduğuna ve bu gizliliği korumak için azami ölçüde çaba göstermeleri gerektiğine inanıyor. Ama aynı şey onların işletmesi için geçerli değil.
Howard’a göre “İşletmeler ve markalar için gizlilik artık yok. Tüketicilerle yapılan her iletişim yine tüketicilerin paylaşması için açık ve sosyal network’lerde onlar bunu hiç düşünmeden gerçekleştiriyorlar. İnsanlar, bir markanın bu konuda iyi bir performans sergileyip sergilemediğine ilgi göstermeye başladı.”
Kaynak: Marketing Magazine