Her yıl Mayıs ayı yaklaşınca, annelerin ve anneliğin türlü halini konu edinen reklamlar mecralarda dönmeye başlar. Kimini kahkaha atarak kimini de içimiz burkularak izleriz. Aralarından bazıları da belleklerimizde yer eder.
Elbette Anneler Günü’yle uzaktan yakından alakası olmasa da “Aha valla aynı annem” diye bizi yerimizden oynatan ya da “Oy benim çilekeş anam, kadın adam” diye hüzünlendirip analarımızın emeklerinin bolluğunu hatırlatan reklamlar da mevcut.
Hazır Anneler Günü gelmişken reklamlarda kullanılan ve akıllarda yer etmiş anne tiplemelerini bir hatırlayalım dedik ve Lift ekibine akıllarında yer eden ‘anneli’ reklamları sorduk. İşte unutamadığımız anneler…
Koçtaş, 2013 yılında Facebook üzerinden gerçekleştirdiği “Türkiye Anne Profilleri” araştırmasında 5 adet anne tipi ortaya koymuştu. Araştırmanın sonucuna göre annelerin %31’i “doyurgan”, %29’u “pimpirikli”, %18’i “ajan”, %12’si “terliksi” (en sevdiğim), %10’u ise “öven bayan” annelerdi. 2015 yılında bu oranlar aynı mıdır bilemiyoruz ama belirlenen anne tiplerinin hala mevcut olduğunu bizzat kendi deneyimlerimizden biliyoruz.
Teknolojiye taş çıkartan anne
Teknosa’nın teknolojik kavramlarla yaptığı anne betimlemesi… Teknolojinin ilerlemesiyle çıkan icatlar bizi her geçen gün daha da şaşırtırken, bu betimleme karşısında annelerimizin fevkalade yeteneklerinin farkına varıp her daim şapka çıkarmamız gerekiyor.
Pimpirikli anne
Eskilerden bir “Eeerooöl oğluuum” sesi yankılanıyor kulaklarımızda. Pimpirikli bir anne, çocuğuna her durumda her mecradan (genellikle açıkhava) ulaşmayı başaran ve onun için en iyisini isteyen… Kimi zaman bulutların arasından çıkar, kimi zaman da gece kulübünün dev ekranında beliriverir. Olips’iniz varsa aferini alırsınız.
“Yavruma feda olsun”cu anne
Dağınıklık hepimizin kanında var, kimse inkâr etmesin, lütfen. Lakin Eti Canga’nın dağınık seven oğlu durumu biraz abartıyor. Annelerimiz dağınıklığımızdan ne kadar şikayetçi olsa da Canga annesinin o sevimli ve anlayışlı haliyle “Dağınık seviyor demek ki” deyişi gönüllerimizi fethediyor. Yanaklarını sıkmak istiyoruz.
Düşünmeden düşünen anne
Annenize bir hediye aldığınızda kafasından neler geçiyor olabilir hiç düşündünüz mü? İşine yarayacağını, kolaylık sağlayacağını düşünerek aldığınız bir hediye karşısında anneler gerçekten aklınıza dahi gelmeyecek tepkiler verebiliyor ve şaşırıp kalabiliyorsunuz. Ama neyse ki Vestel’in “Çok Düşünen Annesi”nin tüm o beyin fırtınası tatlı bir sonuca bağlanıyor ve “yok artık” diyerek ağzımız kulaklarımızda, reklamın sonuna geliyoruz.
Zamansız anne
İşimizin (çoğu zaman mühim değildir) arasında gelip bizi ya bakkala gönderen, ya yemeğe yardım isteyen ya da başka bir iş yaptıran anneler, annelerimiz… Vodafone Freezone’un yakın zamanda yayınlanan reklamındaki perde astırmaya gelen anne hepimiz için tanıdık. Oğlunun iş görüşmesi yaptığını gören annemizin yüzünde güller açmıştı ama sosyal medyada en çok tombik ayak bilekleri konuşulmuştu.
Gözleriyle konuşan anne
Profilo’nun bayram için hazırladığı “Anne Niçin Baktın Bana Öyle Klavuzu”, izledikten sonra birçoğumuzu, annemize bu reklamı izletip “Anne bak aynı sen” demeye teşvik etmiştir sanırım. Sonrasında annelerden gelen “Çok biliyorsun sen” vb cevaplar da cabası.
Online anne
Sosyal medyaya anne entegrasyonu Profilo’nun reklamlarına da yansımış, “Yavrum Seni Like Ettim” şarkısı eşliğinde oynayan anneleri unutulmaz kılmıştı. Hatta bir de o nakarat dilimize dolanmış bir süre de varlığını sürdürmüştü.
Hep destek tam destek annelerimiz
Havas Worldwide İstanbul’un çalışmasında ise, reklamcı çocuklarının yüzünü görememekten yakınan anneler ofisi basıyor. Görüyoruz ki reklamcıların büyük dertleri “konkor” (valla anneler böyle diyor) ve “revizyon”dan onlar da şikayetçi. Revizyon denen şahsiyet annelerin ayağına gitti mi bilemiyoruz ama bu anneler “Siz bizim çocuğumuzu sahipsiz mi sandınızcı” zihniyete sahip koruyucu melek türünün güzel birer örneği.
Bu yazı, Campaign Türkiye’nin Mayıs 2015 sayısında yayımlanmıştır.